KILIÇDAROĞLU’DAN BAROLARA DESTEK
Manşet Haber 20.03.2018 01:02:34 0

KILIÇDAROĞLU’DAN BAROLARA DESTEK

KILIÇDAROĞLU’DAN BAROLARA DESTEK

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi ziyaretler için geldiği Adana’da Baro Başkanı Av. Veli Küçük’ü ziyaret ederek, TBB, Barolar ve avukatlık mesleğine yönelik Anayasaya ve hukuka aykırı bir şekilde isminden Türkiye' nin kaldırılması çabalarına karşı verilen mücadeleye desteğini açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Baro Tesislerine gelişinde Baro Başkanı Av. Veli Küçük tarafından karşılandı. Baro Başkanı Av. Veli Küçük, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, bugün Türkiye'nin en önemli ihtiyacının hukuk devleti ve demokrasi olduğunu ifade etti.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Türkiye bugün hukuk devleti olma niteliğini kaybetmiştir ve kaybetmesinin nedeni de 15 Temmuz’dan sonra başlayan süreçte OHAL, ona bağlı olarak çıkarılan KHK’ler ve KHK’lerin Anayasal denetimini yapmak yetkisi geçmiş yıllar uygulamasının aksine kullanmayan Anayasa Mahkemesinin kararlarıdır' ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, demokratik kitle örgütleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri, meslek kuruluşlarına dönük sistematik saldırının bütün yetkileri tek elde toplamak isteyen bir anlayışın ürünü olduğunu savundu.
Türkiye'de adaletin, ekmek gibi, su gibi hava gibi gerekli olduğunu belirterek mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Demokrasiyi ortadan kaldıran rejimler de, kaldıranlar da sonradan bunun zararını görmüşlerdir. Anlamsız isim tartışmasıyla başlayan bu sürecin, bu kuruluşların etkin olarak faaliyet göstermesini yok etmeyi amaçladığı ortaya çıktı. Türkiye Barolar Birliği'nin adındaki Türkiye isminden rahatsızlığın ifade edilmesi anlaşılabilir bir şey değildir. Türk veya Türkiye adı, milletimizin ismini verme hakkıdır ve tek bir kişinin ihtiyarında değildir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin pozisyonunu, duruşunu, örgütlenmesini anayasal güvence altına almıştır. Bunu yok sayıp düzenleme yapamazsınız. Bütün meslek örgütlerine yönelik yukarıdan dizayn etme anlayışını kabul etmiyoruz. “ dedi.
Ziyarette CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, İl Başkanı Ayhan Barut, Adana Milletvekilleri İbrahim Özdiş, Zülfikar İnönü Tümer, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ve çok sayıda kişi de yer aldı.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°