KIŞ AYLARINDA UYUZA DİKKAT!
Manşet Haber 5.01.2020 12:31:19 0

KIŞ AYLARINDA UYUZA DİKKAT!

KIŞ AYLARINDA UYUZA DİKKAT!

Tüm vücutta yaygın bir kaşıntıya yol açan uyuz hastalığı, kış aylarında daha çok görülüyor. Şu sıralar yine yaygın olarak görüldüğünü, özellikle toplu taşıma, yurt ve bakım evleri gibi kalabalık yerlerde uyuz hastalığına daha çok rastlandığını belirten Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Uyuz hastalığı cinsiyet ayrımı yapmadan insan gözüyle fark edilemeyen mikroskobik parazitler sonucu ortaya çıkıyor ve deride ciddi kaşıntılara neden oluyor. Uyuz hastalığından korunmanın en önemli yolu ellerin sık yıkanması” dedi.
Türkiye’de uyuz hastalığının oldukça sık görüldüğünü dile getiren Dr. Kübra Esen Salman, “Kadın, erkek ayrımı yapmadan, tüm yaş gruplarında karşımıza çıkan uyuz hastalığı özellikle yurt ve bakım evleri gibi toplu yaşanan yerlerde ve toplu taşıma araçları kullanan kişilerde daha sık görülebiliyor. İnsandan insana yakın temasla bulaşan uyuz hastalığı aile içinde birkaç kişiye birden yayılabilir. Ayrıca cinsel ilişki ile de bulaşabilir. El sıkışması gibi kısa süreli temaslarda kolayca bulaşmasa da uzun süreli temaslardan kaçınılmalı” şeklinde konuştu.
Belirtiler 3 hafta sonra ortaya çıkmaya başlıyor
Parazitin kişiye geçtikten sonra 3-6 hafta arasında şikayet oluşturmaya başladığını dile getiren Dr. Kübra Esen Salman, “Özellikle geceleri artan, sıcak banyo ve duş ile şiddetlenen kaşıntı en önemli klinik bulgusudur. El parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar, kalçalar, kadınlarda meme uçları ve erkeklerde genital bölge kaşıntının görülebileceği vücut bölgeleridir. Bunun dışında deride küçük kabarıklıklar ve sertlikler, su toplamaları ve kepekli, kabuklu durumlar da oluşabilir. Uzun süre döküntü olmadan da sadece kaşıntı ile de uyuz hastalığı meydana gelebilir” dedi.
Tedavi 2 ile 6 hafta sürebiliyor
Tedavi süresince kıyafetlerin ve çarşafların 60 derecede yıkanıp ütülenmesinin önemli olduğunu belirten Dr. Kübra Esen Salman, “Başarılı bir tedaviden sonra bile hastalık bulgularının 2-6 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalı ve aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin eş zamanlı tedavi edilmeleri önemli adımlardır” şeklinde konuştu.
En önemli korunma yolu ellerin sık yıkanması
Uyuz hastalığından korunmak için ellerin sıklıkla yıkanmasının önemli olduğunu söyleyen Dr. Salman, “Tekstil ürünleri, nevresimler yıkanmadan kullanılmamalı, uyuz hastalığındaki kişilerle temastan kaçınılmalı, uyuz hastası kişilerin eşyaları başkaları tarafından kullanılmamalı, tüm eşyaları kaynar suyla yıkanmalı ve yakın çevrede uyuz varsa temasta olan kimselerin şikâyeti olmasa bile tedavi olması gerekli” dedi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°