Kızılcık Yaylasında Kültürel Dayanışma
Manşet Haber 29.07.2015 20:02:20 0

Kızılcık Yaylasında Kültürel Dayanışma

Kızılcık Yaylasında Kültürel Dayanışma

karadag_kultur_dernegiAdana Karadağ Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri Tekir-Kızılcık yaylasında buluştu.

Kısa adı AKED olan  Adana Karadağ Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Fatma Gülkan,  amaçlarının dayanışmayı artırmak olduğunu, düzenledikleri kahvaltının da bu amaçta olduğunu ifade etti.  Gülkan, ilk kez düzenledikleri ve geleneksel hale getirmeyi planladıkları kahvaltıya katkılarından dolayı Adana'dan gelen ve dernekçilikte 20 yıl tecrübeleri olan Rafet - Sıdıka Gülkan; Fatma Martin; Halim- Ayten Yilmaz ; Dursune Elma 'ya destekleri ve kültürel anlamda da örnek oldukları için teşekkür etti. Gülkan şöyle konuştu:

“Derneğimiz başkan yardımcısı Durdu Yalım ve ailesine; Kurucu üyemiz Diş hekimi Dr. Merve Burcu Yalım ve kurucu üyemiz Arkeolog Begüm Yalım Özkul ve eşine; Dernek Genel Sekreterimiz Yıldıray Türkoral ve Çidem Türkoral ' a kahvaltımızın düzenlenmesinde Emekleri için, yaptıkları İkramlar ve verdikleri destek için Kadın kolumuz sorumluları Esin Manaşırlı ve Sema Elma ' ya, dernek üyemiz Fikri Manaşırlı'ya, Hasan Selduz 'a, Adana'dan misafirlerimiz Mühendis Murat Zağlı ve Ayfer Dağdeviren arkadaşlara ve Derneğimiz gençleri Merve - Begüm - Gizem -Berkay - Ali Fatih-Benan-Bahadır ve Dilek ' e teşekkür ediyorum.

Güzel bir gün yaşadık.Boşnak Pitası, Uştipak ,Adanamızın olmasa olmazlarından acılı ekmekler ve en önemlisi dost sohbetini yaşatmaya vesile olan herkese teşekkürler.”

AKED Başkanı Gülkan, sosyal ve kültürel etkinlerin süreceğini, Karaisalı Yerköprü’ye en kısa sürede gezi düzenleyecekleri sözlerine ekledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°