KIZILDAĞ’DA BAŞPEHLİVAN SAİT BİNGÖL
SPOR 21.08.2016 22:41:14 0

KIZILDAĞ’DA BAŞPEHLİVAN SAİT BİNGÖL

KIZILDAĞ’DA BAŞPEHLİVAN SAİT BİNGÖL

531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nde başpehlivan Sait Bingöl oldu. Başpehlivanlık final güreşinde Aydın Polatçı (İstanbul) ile karşılaşan Sait Bingöl (Ankara) zevkli ve çekişmeli geçen mücadelede altın kemeri ve 10 bin liralık para ödülünü kazanan isim oldu. Sait Bingöl, geçen yıl da başpehlivanlığı kazanmıştı. Güreşlerde üçüncülüğü ise Şakir Bozkurt (Afyon Karahisar) elde etti. Bu yılın güreş ağası Saimbeyli Belediye Başkanı Mustafa Şahin Gökçe oldu. Bahşeplivanlık ödüllerini güreşlerin evsahibi Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Karaisalı Belediye Başkanı Sadettin Aslan ve Güreş Ağası Mustafa Şahin Gökçe coşkulu alkışlar eşliğinde verdi.  kizildag baspehlivansaitsozlu

Toplam 435 güreşçinin mücadele verdiği 531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nde Büyükler Kategorisi’nde birinciliği kazanan sporcular şunlar; 50-55 kg’da Ahmet Taş (K.Maraş), 60 kg’da Ertuğrul Kahveci (K.Maraş), 66 kg’da M. Emin Öğüt (Ankara), 74 kg’da Zafer Damla (İstanbul), 84 kg’da İsmail Bulut (K.Maraş), 96 kg’da Fatih Erdin (Çorum).
Yıldızlar Kategorisi’nde ise 39-42 kg’da Alihan Öksüz (Adana), 46 kg’da Kurban Güven (Adana), 50 kg’da Ferhat Kılıç (adana), 54 kg’da Osman İşcan (Tarsus-Mersin), 58 kg’da Cavit Acar (Kızılcahamam-Ankara), 63 kg’da Ali Akıl (K.Maraş), 69 kg’da Buluthan Öksüz (Adana), 76 kg’da Enes Damatoğlu (Çorum), 85 kg’da Çağrıcan Bayram (Mersin), +85 kg’da İsmaul Durhan (İstanbul) birinciliği kazanan sporcular oldu.
Minikler Kategorisi’nde birinciliği elde eden güreşçiler şöyle; 29-32 kg’da Tolga Özbek (Mersin), 35 kg’da Metin Gülücü (Adana), 38 kg’da Hamza Zopalı (Mersin), 42 kg’da İsmet Çiftçi (Adana), 47 kg’da Ahmet Gizir (K.Maraş), 53 kg’da Yusuf Çiftçi (Tarsus),  59 kg’da Semih Şahin (Adana), 66 kg’da Emre Gedik (Adana), 73 kg’da Sertaç Üngür (Sivas) ve +73 kg’da Ömer Toksör (Yüreğir-Adana)

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°