KIZILDAĞ’DA KARAKUCAK ŞÖLENİ
Manşet Haber 16.08.2016 01:28:37 0

KIZILDAĞ’DA KARAKUCAK ŞÖLENİ

KIZILDAĞ’DA KARAKUCAK ŞÖLENİ

Adana’nın Karaisalı İlçesi’nde Büyükşehir ve ilçe belediyesinin ortaklaşa düzenlediği 531.’nci Kızıldağ Karakucak Güreşleri 20-21 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Güreş şöleninde Mustafa Yıldızdoğan ve Yeşim Köksal da konser verecek.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türkiye’nin ünlü pehlivanlarının altın kemer için mücadele vereceği güreşlere tüm hemşehrilerini davet edip, belediye otobüslerinin ücretsiz ulaşım sağlayacağını duyurdu.   kizildag_gures_sozlu (3)
ALTIN KEMER VE 71 BİN LİRA PARA ÖDÜLÜ
531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri, 1666 rakımlı Kızıldağ Yaylası’ndaki Aytaç Durak Spor Kompleksi’nde yapılacak. Büyükler, Yıldızlar ve Minikler kategorilerinde gerçekleştirilecek güreşlerde toplam 71 bin lira para ödülü verilecek. Güreşlerde şampiyon olan başpehlivan 10 bin liralık para ödülünün yanı sıra 520 gram ağırlığında 22 ayar altın kemeri de beline takacak.  Karakucak Talimnamesine göre yapılacak güreşlerde lisanslı hakemler görev yapacak.
İLK GÜN RENKLİ ETKİNLİKLER VE HALK KONSERLERİ
531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’nin açılışı 20 Ağustos günü saat 14.00’da gerçekleştirilecek. Protokol konuşmalarının ardından izcilik kampı, okçuluk ve paraşüt gösterileri açılış programını renklendirecek. Mehteran yürüyüşü ile devam edecek açılış etkinliklerinin devamındaki ücretsiz halk konserinde ünlü şarkıcılar Mustafa Yıldızdoğan ve Yeşim Köksal sahne alacak. 21 Ağustos’ta ise saat 10.00’dan itibaren pehlivanlar er meydanında mücadele verecek. Güreşler devam ederken, Kızıldağ’ın 531’nci Güreş Ağası da seçilecek. Saat 18.30’da tamamlanması planlanan güreşlerde şampiyon sporcuların ödülleri törenle verilecek.
KIZILDAĞ’A ÜCRETSİZ OTOBÜSkizildag_gures_sozlu (2)
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türkiye’nin dört bir yanından ünlü pehlivanların katılacağı 531. Kızıldağ Karakucak Güreşleri’ni izlemek isteyen Adanalıların ulaşımı için belediye otobüslerinin ücretsiz sefer yapacağını belirtti. Başkan Sözlü, belediye otobüslerinin 21 Ağustos günü saat 07.00’dan itibaren Uğur Mumcu Meydanı’ndan hareket edeceğini, saat 08.00’dan itibaren de Karaisalı’dan belediye otobüslerinin Kızıldağ’a ulaşım sağlayacağını duyurdu.
Adanalı hemşehrilerini Kızıldağ’daki güreş şölenine davet eden Başkan Sözlü, “Kızıldağ Karakucak Güreşleri, Edirne’deki Kırkpınar Yağlı Güreşleri gibi köklü bir tarihe sahip. Bu kültür mirasımıza sahip çıkmak, Türk güreşini Adana’da yaşatmak ve yüceltmekten büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°