KLAROS KEHANET FESTİVALİNE KATILDILAR
Manşet Haber 21.06.2022 10:07:22 0

KLAROS KEHANET FESTİVALİNE KATILDILAR

KLAROS KEHANET FESTİVALİNE KATILDILAR

Adana’da, bilim ve maneviyatın senteziyle şifa dağıtmak için yola çıkan Minerva Emine Gücek Astroloji Akademisi, İzmir’de düzenlenen Klaros Felsefe Sanat ve Kehanet Festivali’ne katıldı.
Araştırmacı-Yazar-Eğitimci ve Astroloji uzmanı Emine Gücek öncülüğünde geçtiğimiz yıl kurulan, girişimci iş kadınları ve astrologları Figen Toktaş, Belgin Kayhan ve Selin Özorhan ortaklığında faaliyetlerini yürüten Minerva Emine Gücek Astroloji Akademisi başarılı girişimlerde bulunmaya devam ediyor. Akademi “Felsefe yaşamdır,” sloganından hareketle şekillenen Dünyanın en eski kehanet merkezi İzmir Klaros’ta gerçekleşen Klaros Felsefe, Sanat ve Kehanet Festivaline katıldı. Menderes Belediyesi’nin desteği ile Klaros Felsefe Akademisi’nin düzenlediği etkinliğe davet edilen Minerva Emine Gücek Astroloji Akademisi zengin bir içerikten oluşan sunumlarıyla felsefe, sanat ve astroloji tutkunlarından büyük ilgi gördü.
Araştırmacı-Yazar-Eğitimci ve Astroloji uzmanı Emine Gücek, “Kadim Dünya’da Kehanet Uygulamaları, Astroloji ve Apollon Biliciliği” Astrolog Figen Toktaş, “Dünya’nın Kadınsı Kalbinde Kozmik İyileşme - Medikal Astroloji” Astrolog Selin Özorhan, “Tasavvuf Penceresinden Dualitenin Karmik Yansımalarında Tasavvuf” Astroloji öğrencisi Tuğçe Bağcı, “Kristal Gökyüzüne Astrolojik Bakış - Değerli Taşlar ve İnsan Kimyası” konularıyla festivalin astroloji oturumunda konuştular.
Ezoterizm ve Kozmik Enerji konulu oturumda moderatörlük de yapan Astroloji Uzmanı Emine Gücek, İzmir’de “Minerva Emine Gücek Akademi” olarak bölgede bir ilke daha imza atmış olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadık. Klaros’un filozoflarının, kahinlerinin düşünceleri ve sanatçılarının yeniden can bulduğu bu festivalde olmak ve yüzlerce yıl sonrasına da basamak olmak bizleri çok mutlu etti. Akademimiz ve Adanamız için çok sevindirici. Felsefe Profesörü Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu’na, Dr. Osman Sirkeci’ye, felsefe ve sanatseverlere çok teşekkür ederim. Minerva Akademi olarak birlikte çok daha güzel işlere imza atacağız” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°