KORONER KALP HASTALIĞI ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 20
Manşet Haber 3.10.2022 10:29:23 0

KORONER KALP HASTALIĞI ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 20'DEN FAZLASI TÜTÜN KAYNAKLI

KORONER KALP HASTALIĞI ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 20'DEN FAZLASI TÜTÜN KAYNAKLI

FAZLA KİLO, KADINLARDA KALP KRİZİ RİSKİNİ 3 KAT ARTIRIYOR

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, Dünya Kalp Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Kalp damar hastalıkları kadınlarda erkeklere göre 10 yıl daha geç ortaya çıkıyor ve daha kötü bir klinik seyir izliyor. Günümüzde kalp damar hastalıklarından kaynaklı ölüm sıklığı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir. Fazla kilo da kadınlarda kalp krizi riskini 3 kat artırıyor.” dedi.
Açıklamasında tütün kullanımına ve kolesterole de dikkat çeken Aytekin, koroner kalp hastalığı ölümlerinin yüzde 20'den fazlasının tütünden kaynaklandığını ve kötü kolesterolün, yüksek riskli hastalarda mutlaka düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Dünya Kalp Federasyonu tarafından belirlenen 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında her yıl damar hastalıkları ve bu hastalıkların insanlar üzerindeki etkileri konusunda farkındalık çalışmaları yapılıyor. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) de 1963 yılından bu yana çeşitli aktiviteler ile kalp hastalıklarını ve bu hastalıklardan korunma yollarını hatırlatmak için çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmaların en önemli alanlarından birisini de kalp ve damar hastalıkları risklerine karşı toplumda farkındalığı artırmayı hedefleyen çalışmalar oluşturuyor. Çünkü insanların hasta olmadan korunmayı, kalp hastalarının ise hastalıkları için nasıl önlem alacaklarını ve tedavi yollarını öğrenmeleri büyük önem taşıyor.
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, “Dünya Kalp Günü' sebebiyle yaptığı açıklamada bu hastalıklarla ilgili tütün kullanımına ve kadınlarda kalp hastalıkları ve kolesterol gerçeğine dikkat çekerek, “Doğru önlemler ile her hastalık karşısında başarılı olabiliriz.” dedi.
“Koroner kalp hastalığı ölümlerinin yüzde 20'den fazlası tütünden kaynaklanıyor”
Dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon insanın tütün ürünleri nedeni ile yaşamını yitirdiğini söyleyen Aytekin, “Bu sayının 1,2 milyonu pasif içiciler, yani yanında sigara içilen kişilerdir. Koroner kalp hastalığı ölümlerinin yüzde 20'den fazlası tütünden kaynaklanmaktadır. Tütün kullanımı aynı zamanda hava kirliliğine de yol açıyor. Her yıl üretilen yaklaşık 6 milyon sigara çok önemli miktarda katı atığa, büyük miktarda su tüketimine, karbondioksit oluşumuna neden oluyor. Bu atıklar toprağa, suya ve havaya karışıyor. Tütün ekim alanlarının ormanlardan çaldığı alan, zaten yangınlar ile kaybedilen orman alanlarını daha da küçültüyor. Bu açıdan bakıldığı zaman tütün etkisinin boyutu daha iyi anlaşılabilir.” şeklinde konuştu.
'Kalp damar hastalıklarından ölüm sıklığı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek”
Açıklamasında kadınlarda kalp hastalığına da değinen Aytekin, TKD Kadın Kalp Sağlığı Alt Grubu tarafından 2018 yılında TKD Arşiv Dergisi'nde “Kadınlarda Kalp Damar Hastalıklarına Yaklaşım” Raporu yayımlandığını hatırlatarak şu bilgileri paylaştı: “Bu raporda da belirtildiği gibi kalp damar hastalıkları (KDH) kadınlarda halen meme kanserinden ölümlerin önündedir. KDH kadınlarda erkeklere göre 10 yıl daha geç ortaya çıkıyor ve daha kötü bir klinik seyir izliyor. Günümüzde KDH'den ölüm sıklığı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir. Avrupa Kardiyoloji Derneği 75 yaş altı ölümlerin erkeklerde yüzde 38, kadınlarda yüzde 42'sinin nedeninin damar sertliğine bağlı KDH olduğunu rapor etmiştir. 2013 yılında ABD'de kadınlarda her 4 ölümden birinin nedeni KDH'dir. Kadınlarda ani ölüm olgularının üçte ikisinin nedeni de tanı konulamamış KDH'dir. Ülkemizde kalp sağlığını inceleyen TEKHARF çalışmasında KDH sıklığı her iki cinsiyet için beklenenden yüksek saptanmıştır. Türkiye'de KDH oranının kadınlarda çoğu Avrupa ülkesindeki kadınlardan yüksek olması düşündürücüdür. Elli yaşlarından sonra kadınlarda total kolesterol seviyesi de erkeklere göre daha fazladır. Trigliserid yüksekliği (özellikle tokluk sırasında) kadınlarda kuvvetli, bağımsız risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Fazla kilo da kadınlarda kalp krizi riskini 3 kat artırıyor.”
“Kalp damar hastalıkları ile savaşmak için kolesterol değerleri düşürülmeli”
Son yıllarda kolesterol yüksekliği konusunda yanıltıcı bilgilere de dikkat çeken Aytekin, konuyla ilgili bazı açıklamaların bilimsel gerçeklerden uzak bilgiler taşıdığını ve hatta neredeyse kolesterolün yararlı olduğuna dair yanıltıcı görüşlerin ileri sürüldüğünü ifade etti. Aytekin, “Bu tür görüşler genel koruyucu tıp anlayışı ile uyuşmamaktadır. Gerçek veriler bilimsel verilerdir. Kanıta dayalı bilgilere göre tüm uluslararası platformlarda kabul gördüğü üzere, kolesterol değerlerinin hastanın taşıdığı kalp damar hastalığı risklerine göre değerlendirilmesi gerekir. Kötü kolesterol değeri, yüksek riskli hastalarda mutlaka düşürülmeli, çok yüksek riskli hastalarda daha fazla düşürülmelidir. Ancak bu şekilde kalp damar hastalıkları ile savaşmak mümkündür.” dedi.
“Sağlıklı beslenin, düzenli egzersiz yapın”
Aytekin açıklamasının devamında kalp damar hastalıkları riskini artıran risk faktörleri olarak da tütün kullanımı ve kolesterol yüksekliği yanında hipertansiyon, şeker hastalığı, kilo fazlalığı, aile ve genetik faktörleri sıralayarak bu alanlarda da mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çizdi. “Bu risk faktörlerinin aynı kişide birlikte bulunması KDH riskinin katlanarak artmasına neden olmaktadır.” diyen Aytekin, herkese sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapma tavsiyesinde bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°