İfral TURGUT

Tarih: 08.02.2020 17:03

SÜLEYMAN ŞAH

Facebook Twitter Linked-in

 

Süleyman Şah... Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi ve .Ertuğrul Gazi’nin  oğlu.

Moğol hükümdarı Cengiz Han Orta Asya’yı istilâ edince, Oğuzların Bozok kolundan Kayı boyu Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar verdi. 50.000 hane ile Doğu Anadolu'ya gelerek,  Erzincanve Ahlat taraflarına yerleşti.  Aşiretlerdenbazıları da Diyarbakır, Mardin ve Urfa'ya yerleşti.

O sıralarda, Haçlılarla çarpışan Eyyubi Devleti Süleyman Şah’ı Halep’e davet etti. Süleyman Şah, bütün ağırlıkları ve oymaklarıyla yola çıktı. Fırat Nehri’ne ulaştı.

Nehrin geçitlerini bilmiyordu. Atını nehrin hızla akan sularına sürdü. Atcoşkun suların akıntısına kapıldı. Süleyman Şah’ınayağı üzengiye takıldı. Sular atı da Süleyman Şah’ı da alıp götürdü. Birkaç defa atıyla batıp çıktıysa ama kurtulamadılar.

Ölümünden sonra beraberindeki iki adamı ile Caber Kalesi'nin eteklerindeki bir kümbete gömüldü. Kümbete “Türk Mezarı” adı verildi.  .

Mezarın bulunduğu bölge, I. Dünya Savaşı sonrasında Suriye, Osmanlı Devletinden ayrılınca, Fransız Mandası sınırları içerisinde kaldı. Ancak Ankara ve Lozan Antlaşmalarına göre mezarın bulunduğu yer, Türkiye toprağı sayıldı ve 1973 yılına kadar buradaTürk askeri nöbet tuttu.

1973 yılında yapılan Tabka Barajı'nın inşası ile bölgenin sular altında kalması ihtimaline karşı, Suriye ile yapılan bir anlaşma uyarınca,mezar Fırat üzerinde yapılan Karakozak Köprüsü'nün yakınına taşındı, orada bir türbe inşa edildi ve burası  sınırlarımız dışında, askerlerimizin nöbet tuttuğu tek toprağımız oldu.Burası,Türkiye'den gönderilen ağaçlar ve hazır çim ile yeşil bir alan haline getirildi.

2015 yılında, Süleyman Şah Türbesi'nin yakınındaki Karakozak köyü IŞİD militanlarının eline geçti. Vatan toprağı düşman eline bırakılamazdı. 21 Şubatta, silahlı kuvvetlerimiz, F-16 uçaklarımızın desteğinde, 100 zırhlı araç ve 40 tankla harekete geçti.  Süleyman Şah’ın ve 2 askerinin naaşları dualar eşliğinde araçlara yüklendi. Türbedeki eserler, bir saldırı halinde zarar görmesin diye çelik kasalara konuldu ve kaçırılarak, Türkiye’ye getirildi.

Operasyon sırasında –her nasılsa- bir askerimiz şehit olmuştu ama kendi türbemizi, kendi toprağımızdan, kendi toprağımızı geride bırakarak, kendi topraklarımıza kaçırmayı başarmıştık.

Türbe ve karakolu daİŞİD’lilerin eline geçmesin diyeimha ettik. Yani düşmana hiçbir şey bırakmadık.

DEDİLER Kİ;

 

 

 

 

NE DİYEBİLİRİZ, BU BÜYÜK ZAFERİ KUTLAMAKTAN BAŞKA?

 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —