1961 GİBİ OLSUN!

1961 GİBİ OLSUN!

Tüzük partilerin anayasasıdır.

Tıpkı ülkemizde yapılan anayasa tartışmalarında nasıl ki adaleti, özgürlüğü temel alıyorsak, parti tüzükleri yaparken de sanıyorum aynı kriteri esas almalıyız.Anayasa tartışmalarında en özgürlükçü, adaleti isteyen taraf olacağız sonra dönüp kendi parti tüzüğünü yaparken ise, “tek adam”perspektifini partiye çerçeve olarak oturtacağız.

Buradan anlaşılan, birşeyler ya içimize sinmemiş, ya da savunduğumuz değerler dünyamızda yok. Özgürlüğü, çoğulculuğu, liyakatı, emeği, bilgiyi teşvik etmeyen bir tüzük hayali, elbette ki “ben bilirimci” tek adam hayalinin bir sonucudur, anlayışıdır.

****

Parti tüzüğü, partiye üye olanların seslerini kısıp, tek bir potada eritme amacından çok, partide ki “fikir tartışmalarını, çok sesliliği” artırıp, bunlardan bir armoni yapmanın yolunu açmalıdır.

1961 Anayasası, özgürlükçü, temel insan haklarını öne çıkartan döneminin ötesinde bir akılla hazırlanmıştı. Hep birileri söyler ya, “bol geldi” diye. Hayır efendim, bırakın bunları, halka ne kadar fazla hak verirseniz bol gelmez, az gelen aslında sizedir, sizin “at oynatma” alanınızdır. Hep söylenildiği üzere, “Türk aydını” halka tepeden bakar diye, bu aydın kimdir acaba? Bu tip bir tüzüğü hazırlayan kişinin kendisine yöneltilecek böylesi bir eleştiride ne der cevap olarak, “hayır, ben o aydınlardan değilim” mi? Kim peki, ben değilisem, vatandaş değilsem. O zaman kişinin icraatlerine bakacağız, söylediği, ifade ettiği hayaller ne, tüzük beklentisi, taslağı ne diye.

****

Bu tüzük artık batı tipi demokrasilerin fark ettiği üzere, siyasi görevler sadece bir süreliğine, sınırlı olarak tanımlanmalı. Bütün makamlar sonsuza kadar birilerinin malı olmamalıdır. Partiden kaynaklanan bütün görevler, benim önerim, 2 dönemle sınırlandırılmalı. Hanedanlık benzeri görüntüler, ilk önce parti içerisinde bitirilmeli. Sonuçta sonsuz seçilmenin nasıl bir güç sarhoşluğu yarattığı gerçeğini en canlı yaşarak öğrendik bizler. Bundan mutlaka ders çıkarmalıyız, ve bu tüzük illa görev sürelerine “sınır” koymalıdır

****

Ve bindirilmiş, sanal üyelikler, tutma delegeliklerin yolu mutlaka kesilmeli. Her üye aidatını yatırmakla, partiyle bağı “kişisel” olarak güçlendirilmeli, “özgür iradeli” üyeye ortaya çıkaracak, politikalar temel olmalıdır. Bakmadığın tarla nasıl ki bağ olur, katkı vermediğin partide sonuçta tabanın, üyenin sesi olmaz, birilerinin sesi olur. Üyelikten atılma, fikir beyanlarından “disiplin süreçleri” ile değilde, daha çok maddi şartlar, etik şartlar üzerinden net bir şekilde işlemeli. Fikir beyan etmek, ihraç sebebi olmaktan çıkarılmalı bu partiden.

Yapılacak olan yeni parti tüzüğü, 1961 anayasası gibi, özgürlükçü, katılımcı bir ruh taşımalıdır. Tüzükte, özgürlükler alabildiğine fazla, görev süreleri alabildiğine sınırlı olsun. Demokrasi bırakın bol gelsin bizim partiye, tek adamlığın dar gelmesinden daha iyi değil mi ?

adanaulus

6.03.2018 13:04:54

YAZARLAR


DÜZGÜN COŞKUN-GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ/ PES EDEN HESAP ÖDER, AST, ÜST YOK GAZETECİYİZ

VOLKAN BÖKE BARO BAŞKANLIĞINA ADAY OLDU

GENİTAL ESTETİK SANILANIN AKSİNE BİR İHTİYAÇ OLABİLİR!

YEDİGÖZE İÇME SUYU ARITMA TESİSİNİN YAPIMI

EMRAH KOZAY’DAN İLK NİKAH

MEVSİMSEL DEPRESYONUN GÜNEŞ IŞIĞIYLA İLGİSİ VAR!

GÜRER: “İTHAL HAYVAN VE ET İLE KİMLER KAZANIYOR?”

TMMOB ADANA İKK: GEZİ DAVASI TUTUKLULARI SERBEST BIRAKILSIN

DAİMFED’TEN YÜREĞİR’E YATIRIM ATAĞI

YUMURTALIK’TA CHP İLÇE BAŞKANINA SALDIRIYA KINAMA

ZEYDAN KARALAR YÖRÜK OTAĞINDA

HİSARCIKLIOĞLU: BİZE İŞ YAPMAYI ADANA ÖĞRETTİ

YUMURTALIK SERBEST BÖLGESİ, YATIRIMCILARLA BULUŞACAK

AKŞENET GİTTİ, DERVİŞOĞLU SEÇİLDİ

SEYHAN İMAR A.Ş’DE YENİ YÖNETİM

“2024 YILI 1 KİLOGRAM BUĞDAY ÜRETİM MALİYETİ 10 LİRA 87 KURUŞ”

“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”