1 MAYIS'TA BARIŞ VE İSTİKRAR EGEMEN OLSUN

Bugünün dünyadaki adı: 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı Türkiye'de ise " Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanır. Dünyada kitleler bu günü "bayram" havasında kutluyor.

 

Bugünün dünyadaki adı: 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı Türkiye'de ise " Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanır. Dünyada kitleler bu günü "bayram" havasında kutluyor. Türkiye'de örgütlü toplumun yürümesine dahi izin verilmiyor. 1 Mayıs'a günler kala ülkeyi yöneten siyasal iktidar ard arda kısıtlamaları gündeme getiriyor. Gerekçesini de ortaya koyuyor: "Güvenlik nedeniyle" diyor. 

***

Peki o zaman sormazlar mı insana "Nerede kaldı birlik, mücadele ve dayanışma kültürü" diye. Güvenliği sağlamak siyasi iktidarın sorumluluğunda değil mi? Merkezi yönetimin görevi asayişi sağlamaktır. Toplumu germek bir kesimi kaygılandırmak kime ne yarar sağlayacaktır. 

***

"Taksim'e giremezsin. Bu sokaktan geçemezsin" demek işçi ve emekçi kesime acı çekmek motivasyonunu düşürmek, çalışma barışına sekte vurmaktan başka neye yarayacaktır? Türkiye'de Bayramlar dayanışma, barış içinde birlikte hareket etme kabiliyetini artıran müstesna günler değil mi? "Bayram" ve "yasak" kavramı bir arada olursa o ülkede güven tesis edilemez. 

***

O halde neden "yasaklardan medet umuluyor, ısrar ediliyor? Kolluk kuvvetleri ve siyasi baskılarla 1 Mayıs gösterileri yasaklanacak olursa bu işçi ve emekten yana olan yüzbinlerin ve milyonların yüreğinde derin yaralar açmaz mı?

***

Dünyanın dört bir yanında kitleler bu günü gönüllerince kutlayacak, fakat Türkiye’de, özellikle de İstanbul’da, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ın kutlanmasına izin verilmeyecek bu bir çelişki degil de nedir?

***

Muhalefet ve sendikalar, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak istiyor. İktidar "Kırmızı Kart" göstererek "yasak" diyor. Taksim stad değil ki! Toplum huzur istiyor, yasaklarla ülkenin yönetilemeyeceğini söylüyor ama bu ses nedense duyulmuyor. Ne zaman duyulacağı da belirsiz. 

***

Halk, 1 Mayıs'ı engelleyici değil birleştirici politikalarla kutlanmasını arzuluyor. 1 Mayıs'ta kimsenin burnunun kanamasını istemiyor. Kaldı ki, bu iktidar 2009 yılında "1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü" adıyla kutlamasına izin vererek resmi tatil olarak ilan etmemiş miydi?!

O halde bugün neden yeniden "yasak" diyor. 

***

Anayasa Mahkemesi'nin 1 Mayıs'ın Taksim Alanı'nda kutlamasına yönelik verdiği karar neden görmezden geliniyor?

***

Demem o ki, karşılıklı inatlaşmanın kimseye yararı olmadığı gerçeği unutulmamalı. Nitekim ülkede 1 Mayıs ne zaman işçi ve emekçinin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazanacak diye merak etmiyor da değilim. 

***

Ancak yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutsuz olmadığımı belirtmek isterim.

***

Toplumun bu bağlamdaki beklentisinin karşılıksız kalmayacağı inancını taşıyorum. Bu duygularla bugüne kadar emek ve mücadele uğrunda can verenleri saygıyla anıyor işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü içtenlikle kutluyorum. 

***

Estirilmek istenen "Karşılıklı restleşme" ikliminden barışın egemen olacağını düşünüyorum.

 


Düzgün COŞKUN

30.04.2024 21:57:00

YAZARLAR


ÇUKUROVA BELGESELİ ANKARA’DA

'TÜRKİYE'NİN ROLÜ KENDİSİNE BİÇİLDİĞİ KADAR!'

ERCAN KONT

İfral TURGUT Yazdı / MUSTAFA NASIL ATATÜRK OLDU

GASTRONOMİNİN NABZI, ANTALYA’DA ATTI!

SERAMİK SANATÇISI ORUÇ ÖNGEL'DEN İLK KİŞİSEL SERGİ

ALZHEİMER HASTALIĞININ 10 UYARICI BELİRTİSİ NEDİR?

EVİNİZDE YAŞLI, ÇOCUK YA DAKRONİK HASTALIĞI OLAN BİRİ VARSA!

“ATATÜRK'Ü HER GÜN ANIYOR, ANLAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

1 KİTAP 3 İMZA!

HER 10 ÇOCUKTAN 7’SİNDE GÖRÜLÜYOR!

MHP İLÇELERDE ESNAF ZİYARETİNDE

DİJİTAL MAMOGRAFİ CİHAZI BAĞIŞLADI

SARIÇAM’DA EL SANATLARI KURSU

KÖŞGER’İN YÜREĞİRLİLERLE BULUŞMASI

Doç.Dr. Ergül HALİSÇELİK Yazdı/ Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik haritası yeniden çiziliyor. Adana yükselişte

ANADOLU SİGORTA, ANADOLU BULUŞMALARI ADANA’DA