Yarın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Ülke bazında başta kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, yerel yöneticiler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, kamu yararına faaliyet gösteren dernekler, özel sektör temsilcileri çeşitli etkinliklerle bu günü kutladı. Kadınlara çiçek sundu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun Raporuna göre, 2021 yılında 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ölü bulundu. 2022'de 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli ölüm kayıtlara geçti.
2023'te 315 kadın cinayeti işlendi 248 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti..2024 yılında ise 394 kadın cinayete kurban gitti, 258 kadının ölümü şüpheli bundu.
2025'in Ocak ayında ise 33 kadın cinayeti işlendi.32 kadın ölü bulundu.
Kadınlar boşanmak istemesi, barışı reddetmesi, evlenmeyi kabul etmemesi, ilişkiyi reddetmesi kısacası kendi hayatına dair kararlar almak istemesi bahanesiyle hayatlarından edildi.
Böyle bir dönemin yaşandığı ülkede, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamanın ne kadar sağlıklı olduğu söylenebilir.
Kadın, Yaşamak İster Hürriyet İster. Ama erkekler ne yapıyor "sevdiğim için oldurdum" diyebiliyor maalesef!
8 Mart tarihinde barındırdığı acı, dramatik öldürülme gibi talihsiz olaylardan dolayı özelde Türkiye'de genelde dünyada "yas" ya da "anma" günü olarak tanımlanması gerekir diye düşünüyorum.
Türkiye, geçen yıl bir günde 7 kadının eski kocaları ya da sevgilileri tarafından hunharca öldürüldüğüne tanık oldu. Bu erkeklerin kadınlara açtığı bir savaştır, bir katliamdır. Cezalar da yetersizdir. Kadın cinayetlerinin önüne neden geçilmiyor sorusu cevapsız kalmaya mahkûmdur.
Gün geçmiyor ki Türkiye'de bir kadın cinayeti işlenmesin. Televizyon kanallarının ana haber bültenlerinde, sosyal medya platformlarında ve gazetelerin bırakın üçüncü sayfalarını manşetten bu tür haberler yer almasın. Kadın öldürülmek için yaratılmadı ki!
- Her kadın emekçidir, emekten yanadır
Her kadın emekçidir, emekten yanadır. Her kadın kutsaldır, özverilidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yarın kadınlarımız alanlarda olacak. Yine "öldürülmek istemiyoruz, Yaşamak istiyoruz" diye haykıracak. Hak arama mücadelesi veren kadınlarımızın haykırışına daha ne kadar susacağız?
Erkekler, kadın, dünyanın her yerinde hunharca katledilmeyi değil, özgürce yaşamayı hak ediyor, artık anlayın.
***
Kadınlar haykırıyor neredesin Hürriyet? Neredesin hak, hukuk adalet!
Neredesin hayat?
Ülkeleri yöneten siyasi aktörler, "Kadınlar yaşayacak ve özgür olacak" diyor ama sesini çıkaran, yaşamak isteyen kadınlar öldürülüyor.
Ülkemizde her gün bir ya da birden fazla kadın erkek şiddetine uğrayarak canından oluyor. Yine her 2 kadından biri aile içi şiddete maruz kalıyor.
Ne acıdır ki bazı siyasi aktörlerin dünyasında kadının adı var ama kendileri yok!
Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar yada Emekçi Kadınlar Günü. Allah aşkına söyle misiniz emeği ile geçinemeyen alın teri dökmeyen, kadın varmış ki?
Ey siyasiler; bırakın klişe sözleri, kadının söze değil, huzura, mutluluğa, özgür yaşamaya ihtiyacı var, bir de kendisini anlayan, anlamaya çalışan, hayatına renk katan eş ve aile ortamının sıcak atmosfere.
Ülkemizde kadınlarımıza bu huzurlu hayatı sağlayacak bir ortam var mı, açıkçası kaygılıyım. Çünkü erkek egemenliği hakim. 8 Mart kadınların hayatta kalma mücadelesi günüdür, ötesi berisi yok!
Hayal değil gerçek: Gün gelecek dünyada erkekler kadınların üstünlüğünü kabul ederek, önlerinde şapka bile çıkarabilecek.
Söz konusu veriler, kadın cinayetlerinin her geçen yıl arttığını gösteriyor. Bu tablo karşısında kimse kusura bakmasın ama 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamak içimden gelmiyor.
Beni eleştiren hatta kınayanlar olabilir anlayışla karşılarım. Saygı da duyarım. Lakin bu sayılara bakarak " Gününüz kutlu olsun " diyemiyorum. Çünkü erkek olarak yüreğime dokunuyor, yüreğim elvermiyor!