“Kadının yeri evidir, çocuklarının yanıdır” benzeri cinsiyetçi ayrımcılığı yeğleyen toplumların hiçbirinde ne insan haklarından, ne hakça bir sistemden, ne de geleceğin aydınlanmasından söz edemezsiniz! Kadını da erkeği de “birey” sayan, kadının da erkeğin de düşündüklerini söyleme hakkı olduğunu ortaya koyan, toplumun her katmanında “söz sahibi” yapan toplumlar “hep” öndedir! 

Bu satırları okurken yerinde pirelenenlerin dediklerinde değil de yaptıklarına bir bakın! Çocuklarını “cinsiyetçi ayrımcılığın” yapıldığı ülkelere değil de, “yapılmadığı” yerlerde eğitim aldırırlar! “Nerede yaşamak istersin” ya da, “nerede yatırım yapmak istersin”, ya da “hangi ülkenin bankalarında hesap açtırmak istersin” diye sorsan, tamamı sistemlerini/ yaşamlarını/ inançlarını her fırsatta yerin dibine batırdıkları ülkeleri sayarlar! İki yüzlüdürler!

***

Oya Tekin Adana/ Seyhan’da belediye başkanı olduğunda, “işinde ne denli titiz olduğunu, o nedenle de zaman zaman eleştiri oklarına karşı durduğunu da biliyorum! Oya Tekin’in, Seyhan için de aynı titizliği göstermesini bekliyor, özellikle de başarılı olmasını istiyorum” diye yazmıştım! 

İstanbul’da yürütülen soruşturmalar nedeniyle gözaltına alınmasına değin geçen zamanda “işinde gösterdiği titizliği” görmedim dersem yeridir! Seyhanlıyı, oy verenlerini bir yana koyun, önce belediye içinde “nasıl” sorusunun karşılığını ararım! Eğer bir çalışma ortamında “karşılıklı anlaşma/ uzlaşma/ birbirine duygudaş olma” sorun olmaya başlamışsa, orada “iç erinç” olmayacağı gibi, “hizmet alanları” da zarar görür! Tekin’in bir yılı aşkın “hizmet süresinde” sözünü ettiğim “iş titizliği” görmedim!

***

Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da yürütülen soruşturmalar sürdürülürken Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ile Ceyhan Belediye başkanı Kadir Aydar tartışmalı biçimde gözaltına alındıktan sonra, tartışmalı bir süreç yaşadıkları ileri sürülmüştü! “Kadının yeri evidir, çocuklarının yanıdır” düşüncesinin hak/ adalet/ hukuk işleyişinde yalnız kadınlar için değil, erkekler için de aynı uygulamanın geçerli olduğunu gördük! Bir “itirafçının” açıklamaları ardından sormadan/ araştırmadan/ yargılamadan “insan” ancak bu denli bezdirilebilirdi!

Seçimle işbaşına gelen başkanları, bugüne değin onlarca belediye başkanıyla iş yapan yüklenicinin “abuk/ sabuk” son birkaç yılda yaptığı işlerle ilgili “itirafları” nedeniyle tutuklanırken bile “tüm bilinen pişkinliklerini” sergilemekten uzak durmayan televizyonun “her şeyi bilen” yorumcuları, “cinsiyetçi ayrımcılığı” özendirmeye çalıştıkları gibi “politik ayrımcılığı” da ortaya koymaktan ödün vermediler! “Topal ördek” yapılması yetmedi, “silkelenmesi” yetmedi, şimdi de soruşturmalar…

***

Seyhan, Adana’nın merkez ilçelerinden biri, diğeri Ceyhan; birçok ilden büyük nüfus yoğunlukları var. Dün, boş olan belediye başkan koltuklarını dolduracak “vekil başkanlık” seçimi yapıldı! Her iki ilçede de belediye meclis üyelerinin çoğunluğu Chp’li olması nedeniyle Chp’nin gösterdiği adaylar seçildi! Seyhan’da Hasibe Akkan, Ceyhan’da Sevil Aydar Yıldız Adana’nın iki başkan vekili oldular…

Ceyhan’da Kadir Aydar’ın bıraktığı yerden başlanmalı, ancak Seyhan’da Oya Tekin’in kaldığı yerden “başlamalı” diyemeyeceğim! Sevil Aydar Yıldız’ın, Kadir Aydar’ın bugüne değin ortaya koymuş olduğu çalışmayı/ Ceyhanlıyla bütünleşmeyi sürdürmesi, toplumda “kadına bakış” açısından oldukça önemli. Aynı biçimde, Hasibe Akkan’ın Oya Tekin’in bıraktığı “duygu” kopukluğundan, çalışanıyla barışıklıktan uzak durmasından ders çıkararak görevi sürdürmesi toplumdaki “kadına bakış” için önemli… Seyhan’da Hasibe Akkan’ın görevi daha zor: Yalnızca kamu hizmeti değil, duygudaşlık, ekip çalışması, belediye içindeki uyumun oluşturulması gerekiyor. Oya Tekin döneminden kalan kırgınlıkları gözeterek değil, onları onararak ilerlemek zorunda!

***

“Kadının yeri evidir, çocuklarının yanıdır” bakışını kırmak, toplumun çeşitli katmanlarında görev alan kadınlar kalıyor! Bulundukları iş kollarında gösterdikleri başarı, toplumun başka katmanlarında da özendirici olması olası! 

Adana’da iki başkan vekilinin göreve getirilmesini önemseyenlerdenim; onun için de başarılı olmalarını, Adana’nın diğer kentlerinde de görev yapacak “kadınların” önünü açmalarını beklerim! Bakmayın siz “erkil sistemin” sistemin “kadın ayrımcılığını” körükleyen istemlerine, “kadın başarırsa” önünde duracak güç olmaz! “Kadının başarısı”, toplumların “yaşanılır” olması için bu bir zorunluluktur, “iki yüzlülüğün” olmaması demektir!