Venedik’teki en ünlü köprülerden biri.PalazzoDucale (Dükler Sarayı) ile hapishane arasında bir geçit olarak inşa edilmişHikayesi eski zamanlarda mahkum edilen kişilerin duruşmadan bu köprüden geçirilerek hapse girmesine dayanıyor.
Köprü, 1602 yılında inşa edilmiş. Beyaz kalkerden yapılan köprüdeki iki küçük pencereden çok küçük bir alan görünüyor.Lord Byron,köprünün isminin, mahkumların bu pencerelerden Venedik’in güzelliklerine son kez bakıp, iç geçirmesinden kaynaklandığını söylüyor.
Ama bu sadece hafif suçlulara verilen bir hakmış.Ağır suçlular Dükler Sarayı (PalazzoDucale) altındaki kısma, ya da dipteki kuyulara atılırlarmış. “Mış,” diyorum çünkü bu uygulamanın bugün artık kullanılmadığını sanıyorum. Ama derin devletin uygulamaları hariç.
Bir inanışa göre de gün batımında köprünün altında öpüşen çiftlerin aşkları ölümsüz olurmuş.
Venedik’te idam ve yargısız infaz köprünün yapımından önce son bulsa da, buradaki hapishaneye gönderilip sağ çıkan mahkum olmazmış. İkinci dereceden mahkum olanlar genelde buradaki hapishaneye gönderilse de çoğu zaman cezaları dolmadan hapishanede çürüyerek ölürmüş.
Buradaki hapishaneden bir kişi hariç kimsenin kaçamadığı söyleniyor. O kişiyi de hepiniz tanıyorsunuz:Casanova.
Bana bugüne kadar Venedik’i görmek kısmet olmadı. Sizlerden gören mutlaka vardır.
BANA KISMET OLURSA;
• TAAA ORADAN TÜRKİYE’ME BAKIP DERİN BİR “AH,” ÇEKMEK İSTERİM.
SİZİN YOLUNUZ DÜŞERSE DE;
• İSTER AH ÇEKİN İSTER TAM ALTINDAN GEÇERSEN SEVGİNİZİ İFADE EDİN.
• Kİ, ÖLÜMSÜZLEŞSİN.
