İfral TURGUT

Tarih: 06.04.2020 18:35

AHMET SALTIK

Facebook Twitter Linked-in






İflah olmaz bir iyimserim.
En küçük şey beni mutlu eder. Uzak bir dosttan gelen selam,komadaki bir
hastanın elini kıpırdatışı, korkunç bir fırtınadan sonra güneşin kendisini
gösterişi, balkonundan ayakkabı kutusu gösterdi diye tutuklanan kadının savcılıkta
bırakılması, ülke batarken bile bir gün ekonominin düzeleceğine inanabilmek vs.
Şartlar ne kadar kötü olursa olsun, sonunun mutlaka iyi olacağını düşünürüm.





İyimserliğin ötesinde en son
yüzümü güldüren, ümitlendiren ve “Oh, be; böyle insanlarımız da varmış,”
dedirten bir bilim adamı: Prof. Dr. Ahmet Saltık. Yeni tanıdım. Tanışıklığımız
öyle yüz yüze gelmek anlamında değil. Sadece iki kere televizyonda dinledim.





İlki “Orada bir politikacı
var,” diye söz verdiği programdan kaçan prof. unvanlı maskaradan sonra, canlı
yayına bağlanmasıyla, ikincisi de bugün ( 6 Nisan Pazartesi)oldu. iki programı da nefes almadan dinledim. Kim bu,
diye araştırmaya karar verdim.





Beni önce kişisel Web
Sitesinin adı çekti: BİLİMSEL AKILCILIĞIN PUSULA OLDUĞU TIP ve AYDINLANMA
SİTESİ. Ne yapmış diye baktım. Kısaca:









Her iki seferde de Corona ile ilgili
konuştu. Düşüncelerini düşündüğü gibi, eğip bükmeden söyledi. O kadar sade ve
anlaşılır bir şekilde konuştu ki, o delikanlı bile anlamıştır. Hazır cevaptı.
Hazır cevaplığı laf cambazlığından değil, hazır ve içselleştirilmiş bilgisinden
geliyordu. Kimseye eyvallahı yoktu. Corona ilgili yapılanları, yapılmayanları
ve yapılması gerekenleri net şekilde açıkladı. Sözü yok edilen kurumlarımıza
getirdi. Sıra Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne gelince, Enstitünün
tarihini anlattı ve 2011 yılında 663 sayılı kararname ilke kapatılışını gerçek
sebebi ve tek cümle ile açıkladı: VATANA İHANET.



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —