Mart/2025’te, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanması ile ilgili yapılan yorumlarda, “Anayasa askıya alındı”, “Anayasaya darbe yapıldı” vb. tespitler yapıldı.
2014’te Erdoğan, seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı. İki yıl sonra, Ekim 2016’da Bahçeli’nin demeci (mealen): Erdoğan Anayasaya aykırı hareket ediyor. Ya hukuka uyulsun ya da hukuki durum fiili duruma uyarlansın. 2017 referandumu ve uyarlanır. Bu bir.
15 Temmuz sonrası Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı olağanüstü hal kararnamelerini “Anayasaya uygunluk” açısından hukuksal denetime tabi tutmadı. Bu iki.
Can ATALAY, Osman KAVALA ve Selahattin DEMİRTAŞ’ın yargılanma süreçlerinde, Yargı (Yargıtay 3. Huk. Dairesi), Yasama (Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Yürütme (Hükümet), Anayasayı zaten askıya aldılar ve AYM’nin kararlarına uymadılar.
Ülkedeki kurum ve kuruluşlardan; bazıları seyirci kalarak, bazıları da destek vererek yaşananları onayladı. Bu da üç.
Ekrem İmamoğlu’na yargı operasyonu başladığında “aslında hiç bir şey yasa dışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” (George Orwell)
Bu topraklarda;
✓ Devletin meşruluğunun, dolayısıyla gücünün temeli olan “çok hukuk, az devlet” ilkesi, yani “hukukun üstünlüğü” hiçbir zaman var olmadı.
✓ Hep yönetenler, siyasal erki elinde tutanlar ve güç zehirlenmesine uğrayanların, yani “üstünlerin hukuku” vardı.
✓ Devlet; tartışılmaz, eleştirilmez olduğu, kaba güç kullanarak ayakta durduğu için kronik ve ölümcül “devlet yetmezliği” hep olageldi.
⸻
28 Mayıs 2025
Mahmut TEBERİK
m.teberik@gmail.com