ANTEP CANAVARI ve NAZIM HİKMET

ANTEP CANAVARI ve NAZIM HİKMET

Abdullah Palaz…43 kişiyi öldürdü; yüzlerce kişiyi yaraladı. Tümünde haklı olduğunu söyledi. 4 kez idama, 740 yıl hapse mahkum oldu. 48 yıl 38 ayrı yattı.
Öldüğünde ülkemizin bütün hapishanelerinde yas tutuldu, arkasından ağıtlar yakıldı. Devlet onu Karşıyaka Mezarlığı’na gömdü ama sevenleri yasal bir dayanakları olmadığı halde,naaşını mezarından çıkarıp Antep’in Tırnatan köyüne gömdü. O efsanevi bir kabadayı, nam-ı diğer Antep Canavarı’ydı, bu lakabını 15 kişinin katili olarak girdiği Konya Cezaevi’ne aldı.
48 yıllık hapis hayatı, 38 farklı cezaevinde geçti. İlk cinayetini 12 yaşında işledi fakat bu faili meçhul olarak kaldı. Üç kez büyük koğuş baskını düzenledi. En büyük koğuş baskınını Afyon Cezaevi’nde yaptı. Baskından yaralanmadan çıktı.ardında 59 yaralı ve 1 ölü bıraktı.
Gaziantep Cezaevi’nde yatarken, dayısını öldürüp cezaevine konan iki kişiyi öldürdü, ikisini de yaraladı. Erzurum cezaevine nakledildi.Burada bir arkadaşına kumar teklif ettiler. O oynamak istemeyince de, bu sefer borç para istediler. İstedikleri parayı verirken elinden bütün parasını aldılar ve bu parayı kumarda kaybettiler. Arkadaşı parayı geri isteyince vermediler. O da bir alet buldu, parasını alanı gece öldürdü ve cesedini helaya astı. İdam verdiler, cezası da infaz oldu. Abdullah da arkadaşlarının ölümüne sebep olanlara koğuş baskını yaptı. Kimseyi öldürmedi ama Konya’ya sürüldü.
Hapishaneye, yeni gelen mahkumlara bir göz dağı vermek amacıyla Antepli 7 arkadaşıyla birlikte gardiyanlardan bıçak temin ederek, yeni gelenlerin koğuşunu bastılar. Birkaç kişiyi yaralayıp gözdağı vermekle yetindiler. Bir başka koğuş baskınında bir kişiyi öldürdü ve zincire vurularak Bursa’ya sürgün edildi.
Bursa’da kendisine gözdağı verildi. Arkadaşlarıyla beraber boğazlarına kadar gelen dışkı dolu bir kanalizasyona kapatıldılar. Kendisi, 1.90 boyunda olduğu için pislik en fazla koltuk altına kadar geliyordu ama boyu kısa olanlardan pisliği yutmak zorunda kalanlar oldu. Burada 8 saat tutuldular. Koğuşlarına gönderildikten sonra üç arkadaşı hayatını kaybetti.
Burada bir insanla karşılaştı: Nazım Hikmet. Nazım onunla sigarasını paylaştı, sohbet etti. Daha sonra, Abdullah Nazım’la aynı koğuşta kalırsa olay çıkarmayacağına dair söz verdi. İstediği oldu.
Abdullah’ınaklı almıyordu. Nazım’a sordu:
-“Abi, senin suçun ne? Niye yatarsın burada?”
-“Benim suçum kalemim, şiirlerim, insanları sevmemdir, memleketimi de çok severim.”
-“Peki abi, biz yazmasını bilmeyiz ama, biz de insanları severiz. İnsanlara kötülük gelmesin diye bunca işler yaptık. Benim atalarım da bu memleket için savaşmıştır. Cenk etmiştir. Öyleyse bizim bunlardan da suçumuz olması mı gerekir?”
-“Yok, sizin bunlardan suçunuz olmaz. Size bundan bir şey demezler, bize derler.”
-“Neden?”
-“Çünkü, bana bunlardan dolayı komünist diyorlar.”
-“Komünist ne demek, ağam?”
-“İşte bu anlattıklarım, yazdıklarım, düşüncelerim komünistlik oluyor.”
-“Ben bu “komünist” sözünü yeni duyuyorum. O zaman ben de komünistim de haberim yokmuş.”
-“Yok, olmaz öyle şey. Çünkü sen haksızlıkların üzerine silahla gidiyorsun. İnsan sevgini, haksızlık yapanı öldürerek gösteriyorsun. Ben bu işi kalemimle yapıyorum. Senin silahın patladığı yerde kalıyor. Benim kalemim ise bir gün bu düzeni patlatır, diye korkuyorlar.”

Nazım’ın yanından alınmasıyla tutacak sözü kalmamıştı, Abdullah’ın. Feriköylü İbrahim isimli cezaevi kabadayısını vurunca, Sinop Cezaevi’ne gönderildi.
1991 yılında Şartlı Salıverme Yasası’yla tahliye oldu.Dokuz ay sonra hayatını kaybettiğinde ezbere bildiği tek şiir Nazım Hikmet’in şiiriydi.
Ne şan, ne şöhret, ne etiket derdinde.
Bazen hapiste, bazen otel köşelerinde.
Tek derdi yaşamak, yaşatmak insanı.
İnsanca, şairce, huzur ve sükun içinde...
Abdullah Palaz vahşi bir canavar mıydı, yoksa haksızlıklara karşı biri miydi?.
HAYIR, AKLAMAYA ÇALIŞMIYORUM. SEBEBİ NE OLURSA OLSUN, 43 KİŞİYİ ÖLDÜREN YÜZLERCE KİŞİYİ YARALAYAN BİRİ ELBETTE ELİ KANLI BİR CANİDİR.
AMA SORU ŞU;
• ABDULLAH’IN ÇEVRESİNDE, 12 YAŞINDAN ÖNCE BİR KAÇ NAZIM OLSAYDI, HİKAYE BAŞKA MI OLURDU?




İfral TURGUT

28.02.2021 22:37:03

YAZARLAR


“ÜLKEMİZİN YERALTI VE YERÜSTÜ KAYNAKLARI HALKIMIZINDIR!”

YANLIŞ DİYETLER ZAYIFLATMIYOR TAM AKSİ KİLO ALDIRIYOR!

TÜRK TENİSİNDE ÇÜ-ATDSK İŞBİRLİĞİ

“AĞIR VE ORTA HASARLI BİNALAR KADERİNE TERK EDİLDİ”

ÇGC BAŞKAN ADAYI ÇAKIN, ÜYELERLE BULUŞACAK

BUĞDAY TABAN FİYATI EN AZ 15 LİRA OLMALI

ESENDEMİR: GAZETECİLER İŞSİZSE ÖZGÜR DEĞİLDİR

TGC’DEN “GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN” ÇAĞRISI!

DEMİRÇALI BORÇ LİSTESİNİ BELEDİYEYE ASTI

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

EMNİYET MÜDÜRÜ ARİKAN'A ZİYARET

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

112 ACİL ÇAĞRI ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

DEMİRÇALI’DAN BASIN TOPLANTISI

“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU