AŞIK AMCA

Gazi Eğitim Enstitüsü. Önünde gezindi alanları, botanik bahçesi görüntüsü, fıskiyeli havuzu ile muhteşem bahçesi. (Şimdi ne halde bilmem.)

 

 

Gazi Eğitim Enstitüsü. Önünde gezindi alanları, botanik bahçesi görüntüsü, fıskiyeli havuzu ile muhteşem bahçesi. (Şimdi ne halde bilmem.)

Arkasında ise bir küçük bölüm. Sanki bahçıvan eli hiç değmemiş, kendi haline bırakılmış, doğal haliyle bir başka güzel. Sadece birkaç bank var. Genellikle sevgililer gidiyor, sohbet ediyorlar. Orada hiç kahkaha duymadım. Hatta bir bankta oturanların sesi diğer banka kadar ulaşmıyor.

Her gidişimizde bir amca da geliyor. Saat tam ikide. Sanki baloya gidiyormuş gibi takım elbiseler giymiş. Her hareketinde asalet okunuyor. Bize selam vermiyor, biz de ona hiçbir sormuyoruz. Sormaya cesaret de edemiyoruz galiba.

Sessizce her ağaca bakıyor. Değil ağacın dalları yapraklarını bile birer bire inceliyor. Her çiçeği kokluyor, her bitkiye dokunuyor.

Kimdi, niçin her gün aynı saatte geliyor, bıkmadan usanmadan adeta bir ritüeli uyguluyordu? Hiç birimiz bilemedik, soramadık, öğrenemedik. Sonra hikayesini kendimiz yazdık.

Mutlaka bu okuldan mezundu. Çok sevdiği bir kız vardı ve her gün buraya geliyorlardı. Ya sonra? Sonrası konusunda anlaşamazdık. Çok sevmişler ama kavuşamamışlar… Kavuşmuşlar ama kısa zaman sonra Aşık Amca sevdiği kadını aniden kaybetmiş. Kavuşmuşlar, çok da mutlu olmuşlar ama yakın bir zamanda sevgilisini kaybedince, onunla beraber gittiği yerleri hala dolaşarak, o günleri yeniden yaşıyor.

Sonra biz mezun olduk, ayrıldık, aşık amcayı birkaç kere birbirimize sorduk, insan doğası gereği bir süre sonra unuttuk.

Aradan 57-58 sene geçti. Ben hala bir şarkıyı duyunca Aşık Amca’yı, Aşık Amca’yı hatırlayınca, o şarkıyı mırıldanırım. Yusuf Nalkesen yazmış, Hica makamında bestelemiş. Sanki çoktan sonsuzluğa göçmüş o müstesna kadın Aşık Amca’ya soruyor gibi: 

Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz,
Hep el ele vererek hayâller kurduğumuz,
Kimi üzgün, kimi gün neş'eyle dolduğumuz,
O ağacın altını şimdi anıyor musun?
O güzel günler için bilmem yanıyor musun?

Aşık Amca yine Yusuf Nalkesen’in sözleri ve bestesiyle, bu sefer Karciar makamında cevap verir:

Ben her mevsim o yere üzgün üzgün giderim.
O ağacın altını hep ziyaret ederim.
Seni elim elinde yanımda hissederim.
O yeri o günleri anmaz olur muyum hiç?
O güzel yıllar için yanmaz olur muyum hiç?

Bin kere duysa, bin kere daha duymak ister kadın. Biliyordur sorduğu soruların cevabını ama aşığının dilinden duymak ister. Böyle bir şeydir aşk.

Attığımız tarih de, çizdiğimiz o kalp de,
Silinmemiş duruyor hepsi yerli yerinde.
Sen şarkılar söylerdin yatarken dizlerimde.
O ağacın altını şimdi anıyor musun?

O güzel günler için bilmem yanıyor musun?
 

Aşık Amca cevapsız bırakır mı sevdiğini. Gerçi binlerce defa söylemiştir ama o da bilir sevgilinin sevdiğinden duymak istediğini. Ve söyler:

Çimenlere uzanır hülyalara dalarım.
Her zaman benimlesin hep seni hatırlarım.
Ölmeyince kapanmaz bu hasret yaralarım.
O yeri o günleri anmaz olur muyum hiç?
O güzel yıllar için yanmaz olur muyum hiç?

Kuşkusuz tabiat hükmünü icra etmiş, Aşık Amca’nın hasret yaraları kapanmıştır. O hikayeye gözleriyle şahit olarak yaşamış bir insan olarak eminim ki, iki sevgili sonsuzlukta hala birbirinin dizlerine yatarak, birbirinin gözlerine bakarak sevda  şarkıları söylüyordur.

NE GÜZEL ŞEYDİR AŞK. NE MUTLU ONLARA. 

NOT: 1972’de Zeki Müren bu şarkıyı söylemek için üzerinde dudak resimleri olan bir kostüm diktirmişti. Bulursanız ondan dinleyin. Müziğin de alabildiğine yozlaştığı günümüzde birkaç dakika sükunet ve huzur hissedersiniz<


İfral TURGUT

21.04.2024 16:32:00

YAZARLAR


TÜRK TENİSİNDE ÇÜ-ATDSK İŞBİRLİĞİ

“AĞIR VE ORTA HASARLI BİNALAR KADERİNE TERK EDİLDİ”

ÇGC BAŞKAN ADAYI ÇAKIN, ÜYELERLE BULUŞACAK

BUĞDAY TABAN FİYATI EN AZ 15 LİRA OLMALI

ESENDEMİR: GAZETECİLER İŞSİZSE ÖZGÜR DEĞİLDİR

TGC’DEN “GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN” ÇAĞRISI!

DEMİRÇALI BORÇ LİSTESİNİ BELEDİYEYE ASTI

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

EMNİYET MÜDÜRÜ ARİKAN'A ZİYARET

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

112 ACİL ÇAĞRI ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

DEMİRÇALI’DAN BASIN TOPLANTISI

“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU

MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?