ATATÜRK, ANDRE WEİL VE TIBBİYELİLER.

ATATÜRK, ANDRE WEİL VE TIBBİYELİLER.






Fransız matematikçi AndreWeil’in çok sevdiğim bir sözü var: “Birinci sınıf adamlar, birinci sınıf adamlarla çalışır. İkinci sınıf adamlar, üçüncü sınıf adamlarla çalışır.” Ülkenin haline bakıp bazen, “AndreWeil eksik mi söylemiş acaba? Ya üçüncü, dördüncü sınıf adamlar kimlerle çalışır,” diye sorasım geliyor. Ne demek istediğimi anlamak için, kabineye bakın, yeter.





Kendini her açıdan yetiştirmiş, yetkin insanlar,birlikteçalışmak için kendileri gibi iyi yetişmiş insanları tercih ederler. Oysa,yetersiz ve bir makama tesadüfen gelmiş kişiler, yetkin insanları yönetme konusunda sorunlar yaşayacağını düşündüklerinden, gerektiğinde kendisine karşı fikir beyan edebilecek insanlar yerine, kendilerinden daha az yetkin, kolay yönetebilecekleri insanları alırlar. Çünkü onlar için tek önemli konu kendi pozisyonlarını korumaktır.





Akli değil, nakli bilgiye itibar eden, eleştirel akıldan uzak, özgür olmanın anlamını bilmeyen sömürge insanları idrak edemeseler de, Atatürk’ün büyüklüğü rakiplerince bile dile getirilir.Lloyd George’un komplekssizce, “Yüzyıllar nadiren dahi yetiştirir, şu şansızlığımıza bakın ki, bu yüzyılda o büyük dahiyi çağımızda Türkler yetiştirdi,” diyebilmesi düşmanlarının bile takdirini kazanmış birinci sınıf bir insanın, dünyaca kabulüdür.





Atatürk’ün hayatında, tesadüflerin yeri yoktur. Louis Pasteur’ün“Şans her zaman hazır akılları tercih eder,” sözü bir anlamda Atatürk’ün tanımıdır. Osmanlının küllerinden, Batılı emperyalistlere rağmen kurulan modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş süreçlerinde, Atatürk’ün en yakınında hep Tıbbiyeliler vardı. Tıbbiyeliler, yani doktorlar modern batılı değerlere en yakın, en üst düzeyde eğitim görmüş, en deneyimli vatan evlatları olarak hep O’nun yanında ve ön planda yer almışlardır.





Bugün caddelerin, sokakların,  parkların, bahçelerin, konser ve spor salonlarının isimlerinin pek çoğu bu birinci sınıf insanlara aittir. Her devirde ve her toplumda doktorlar toplumun en iyi yetişmiş,birinci sınıf insanlarıdır. O birinci sınıf insanlar gerektiğinde gözünü kırpmadan ölüme giderken, gerektiğinde otoriteye karşı çıkmaktan çekinmemişlerdir.





İsimleri saymakla bitmez ve siz zaten onları ezbere biliyorsunuz. Sadece birini hatırlatarak sözü esas söylemek istediğim konuya getirmek istiyorum.





Dr.Hikmet Boran, Atatürk’ün Sivas Kongresi’ni toplayacağını öğrenmiş ve arkadaşlarına,”Biz de temsilci göndermeliyiz,” diyordu.  3.sınıftaydı.Henüz çocuk, yani. Kendisi temsilci seçildi. Kongrede çoğunluk çözüm olarak manda önerisinde bulunuyordu. Dr. Hikmet söz aldı. “Paşam üyesi bulunduğum Tıbbiyeliler adına konuşuyorum. Mandayı kabul edemeyiz. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar kim olursa olsun şiddetle ret ve tenzih ederiz. Farz-ı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, M.Kemal vatan kurtarıcısıdeğil, vatan batırıcısıdır der ve tel’in ederiz” dedi.





Herkesşaşırmıştı. Gazi, “İşte benim güvendiğim gençlik budur. Müsterih ol evlat, parolamız tektir: Ya istiklal ya ölüm” dedi,(Bu birinci sınıf insan sanatçı Orhan Boran’ın babasıydı.)





YA BUGÜN?





Kahraman olmak için illa cepheye koşmak, şehit olmak için illa düşman kurşunuyla ölmek gerekmiyor. Dünyanın başında bir felaket var. Ve bu felaket günlerinde–elbette yanılabilirim ama- gördüğüm ve şahit olduğum kadarıyla, zaman mevhumu tanımadan, çalışmak ve yorulmaktan şikayet etmeden, evine, yeni doğan çocuklarına, ailesine hasret, en cansiperane çalışan camia tıp camiası. Çok şehit ve gazimiz var ve ne yazık ki sayıları her gün artıyor.





İster bağışlayın ister bağışlamayın ama açıklanan resmi rakamlara asla inanmıyorum





VE BAŞTA,





  • “Aşıyı önce bende deneyin,” diyecek kadar bilim, vatan ve insan sevgisiyle dolu, Prof. Dr. Cemil Topuzlu olmak üzere, tüm şehit ve gazi sağlık personelimizin önünde saygıyla eğiliyorum.




(NOT: Bir şeyin aslını övmek, aksini yermek değildir. Gecenin güzelliğinden bahsetmek, gündüzün faziletlerini inkar anlamına gelmez. Lütfen başka anlamlar çıkarmayın. Doktorlar birinci sınıf insanlardır demek, onların dışındakiler ikinci sınıftır, ya da bütün doktorlar birinci sınıf insandır demek değildir.)






İfral TURGUT

10.08.2020 13:56:56

YAZARLAR


KOCAİSPİR’DEN AK PARTİ VE MHP ZİYARETLERİ

VERGİ ÖDEMELERİNDE SON GÜN 31 MAYIS

“GELECEĞİ KERPİÇLE İNŞA ETMEK” KONULU SEMPOZYUM

ATO MOBİL UYGULAMA YAYINDA

KIVANÇ : ADANA’NIN İHRACATI 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

57 ÜNİVERSİTEDEN 144 PROJE KATILDI

KIZILAY’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

"NASIL BİR DEMOKRASİ NASIL BİR CUMHURİYET" PANELİ

DEMİRPOR DEPLASMANDAN 3 PUANLA DÖNÜYOR

KENDİSİNİN VE EŞİNİN MALVARLIĞINI BELEDİYE BİNASINA ASTI

ARICILARDAN NARENCİYE BALI HASADI

KARATAŞ BELEDİYE HİZMET BİNASINA SALDIRI

CELAL BAŞLANGIÇ VEFAT ETTİ.

HÜSEYİN SÖZLÜ’NÜN MHP İLE İLİŞKİSİ KESİLDİ

CHP’DE DANIŞMA KURULLARI TOPLANIYOR

“EKONOMİDE BAŞARI, DAHA İYİ BİR YARGI İLE MÜMKÜNDÜR”

“ÜLKEMİZİN YERALTI VE YERÜSTÜ KAYNAKLARI HALKIMIZINDIR!”