ATATÜRK’ÜN SON DEMLERİ GAZİ’DE SİROZ BAŞLANGICI OCAK 1937’DE ANLAŞILMIŞ BİRİNCİ BÖLÜM

Yaşamının baharından itibaren yıllarca cephelerde savaştı. Hakkında, Şeyhülislam Hazretlerinin “Katli Vaciptir” onaylı idam fermanı çıkarıldı. Ordusu dağıtılmış, her yanı yedi düvelin üstün silâhlı askerleriyle istilâya uğramış; kısacası, telef olmuş bir imparatorluk kırıntısı üzerinde mucizeler yarattı.

Yaşamının baharından itibaren yıllarca cephelerde savaştı. Hakkında, Şeyhülislam Hazretlerinin “Katli Vaciptir” onaylı idam fermanı çıkarıldı. Ordusu dağıtılmış, her yanı yedi düvelin üstün silâhlı askerleriyle istilâya uğramış; kısacası, telef olmuş bir imparatorluk kırıntısı üzerinde mucizeler yarattı. Yepyeni bir ülke kurdu. Bu kez de ekonomik ve sosyal cephelerde savaştı. Yokluk, yoksulluk içinde, hastalıklardan kırılmış, eğitimli insanı yok denecek kadar az toplumu eğitmek, çağdaş düzeye kavuşturmak ve kendi gereksinimlerini karşılayacak ekonomik hedeflere ulaştırmak için her saniyesini feda etti.

YALOVA’DA HÜZÜN

Takvimler 23 Ocak 1937’yi gösteriyordu. Paşa, Yalova’daydı ve rahatsızlığı ıstırap derecesine varmıştı. Aslında çok daha önceden de pek rahat değildi. Sık sık doktorlara başvurulmaktaydı. Başvekil (Başbakan) Celâl Bayar birkaç kez yurt dışından uzman doktor getirmeyi önerdiyse de kabul etmemişti. Ancak Yalova’daki sancı karşı koyulacak gibi değildi. Konsültasyon yapıldı ve Siroz Başlangıcı saptandı.

15 Mart 1937…Başvekil Bayar bu kez ısrarlı ve kararlı olarak “Yurtdışından doktor getireceğiz” dedi. Paşa, Bayar’ın bile beklemediği cevabı verdi: “Ne yapacaksan çabuk yap çocuk(*); ben hastayım”.

GİZLİ TUTULDU

Adı artık dünyanın her yanında saygı ve hayranlıkla anılan Atatürk’ün hastalığı gizli tutuldu. Zira Lozan Zaferinden bu yana salyası halen kurumamış İngilizler, Fransızlar ve bazı diğer ülkeler Türkiye’nin yeniden çökmesini ümitle bekliyor ve bunun için de, dersim İsyanında olduğu gibi, teşebbüslerde bulunuyorlardı. Bir de, Hatay Konusu vardı. Paşa’nın rahatsızlığı duyulursa, diş bileyenler her halde edepsizliklerini birkaç derece yükseltecekti.

1937 sonlarına doğru rahatsızlık kapalı kapılar arkasından yavaş yavaş dışarı sızmakta, hatta yabancı basında yer almaktaydı. Her olasılığa karşı, Hükûmet, 30 Mart’ta, ilk resmi açıklamayı "Atatürk şiddetli bir gribe yakalandı" açıklamasıyla duyurdu. Fakat hastalık giderek şiddetini artırmaktaydı.

(*) Atatürk, özellikle ekonomik konularda takdir ettiği Bayar’a “Çocuk” diye hitap ederdi.

DOLMABAHÇEDE SON 30 GÜN

“DOKTORLAR RAPORUéNDAN

10 EKİM 1938: Bugün dereceleri 36 8 ile 37.2 arasındadır. Tansiyonları 23’tür. Bugün Başbakan Celâl Bayar 45 dakika yanlarında kalmışlardır. Diğer ziyaretçiler Âfet ve Sabiha Hanımlar, Fethi Okyar.

11 EKİM 1938: Dereceleri normal. Bayan ÂFET 13, Bayan Sabiha 10 dakika yanlarında kaldılar. 19:15’ten 23:00’e kadar radyo dinlediler.

12 EKİM 1938: Dereceleri normal. Tansiyon 23, nabız 84-92 arası. Bayan Âfet 40, Bay Tevfik Rüştü Aras 45 dakika yanlarında kaldılar. Doktorların hepsi yanlarında idi.

13 EKİM 1937: Derece 30, tansiyon 20. Doktorlar 20 dakika yanlarında kaldılar.

14 EKİM 1938: Derece normal. Tansiyon 24. Bayan Âfet’in yanlarında kaldıkları müddet 75 dakika. Bayan Borsan ve Bay Hasan Rıza Soyak beşer dakika yanlarında kaldılar. Bayan Sabiha 10 dakika kaldılar.

15 EKİM 1938: Derece normal. Tansiyon 24. Nabız 80-92. Bugün ziyaret yok.

(Devam yarına)

YARIN: HASTALIK FENA BASTIRIYOR

Fotoğraf

FRANSIZ DOKTOR: Başbakan Celâl Bayar Fransa Büyükelçiliğine verdiği talimatla uzman doktor istedi. Büyükelçi Suat Davaz'ın aracılığıyla Paris Üniversitesi'nin ünlü uzmanlarından Prof. Dr. Fiessinger (Fisenje) 28 Mart günü Ankara'ya gelerek Çankaya'da Atatürk'ü muayene etti.


Nurettin ÇELMEOĞLU

10.11.2025 18:10:00

YAZARLAR


VETERİNER NİHAT KÖSE VEFAT ETTİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BİNASINA İLK KEZ ASILDI

“MİLLETİNE GÜÇ VE IŞIK, MAZLUM MİLLETLERE İLHAM KAYNAĞI OLMUŞTUR”

“ÜRETMEZSEN İTHALATA MAHKÛM OLURSUN”

VALİ KÖŞGER'İN 10 KASIM MESAJI

3. VARDA ULTRA TRAİL KOŞUSU

ÇUKUROVA BELGESELİ ANKARA’DA

'TÜRKİYE'NİN ROLÜ KENDİSİNE BİÇİLDİĞİ KADAR!'

ERCAN KONT

İfral TURGUT Yazdı / MUSTAFA NASIL ATATÜRK OLDU

GASTRONOMİNİN NABZI, ANTALYA’DA ATTI!

SERAMİK SANATÇISI ORUÇ ÖNGEL'DEN İLK KİŞİSEL SERGİ

ALZHEİMER HASTALIĞININ 10 UYARICI BELİRTİSİ NEDİR?

EVİNİZDE YAŞLI, ÇOCUK YA DAKRONİK HASTALIĞI OLAN BİRİ VARSA!

“ATATÜRK'Ü HER GÜN ANIYOR, ANLAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

1 KİTAP 3 İMZA!

HER 10 ÇOCUKTAN 7’SİNDE GÖRÜLÜYOR!