Dün öğleden sonra telefon çaldı.
Ciddi bir erkek sesi.
Ağır abi havalarında.
Aydın Siyah'la mı görüşüyorum? dedi.
Siyah bir aydın yok ama Sihay Aydın benim dedim.
Kusura bakma dedi
Arkadan konuşmalar geliyordu.
Ağır abi sorgulamaya başladı.
Son zamanlarda kimliğinizi kaybettiniz mi?
Hayır
Yurtdışıyla konuştunuz mu?
Hayır
En son ne zaman kredi kartınızı kullandınız?
Hatırlamıyorum.
Şifrenizi bir yerde paylaştınız mı?
Yanıt veriyordum ama bir tuhaflık olduğunu hissettim.
Sinirlerim oynamaya , gerilmeye başladım.
Sana ne ulan diyeceğim ama ne olduğunu anlayamıyorum,
Sonra adresimden başlayarak tüm kimlik bilgilerimi arka arkaya sıralayıverdi.
Donup kaldım bir an.
Emniyetin bilmem ne kısmından arıyorum, yakalanan bir teröristin üstünde sizin adınız çıktı dedi.
Konuşmasından, vurgusundan sıradan bir insan olduğunu anladım.
O an meseleyi çaktım.
Kendime geldim.
Peki dedim siz biraz bekleyin diğer telefondan Cumhuriyet savcısı emmimin oğlunu arayıp onun görüşünü alayım dedim.
Ağır abi kaybolup gitti.
Eğer devam etseydim paraları, altınları bir poşete koyup hangi çöp kutusuna atacaktım acaba?
Gizlimiz, saklımız kalmadı artık.
Aydın Sihay