AYIŞIĞI SONATI

Yıl:1824. 9.Senfoninin prömiyeri. Seyirci ayakta, çılgınca alkışlıyor. Besteci seyircinin bu coşkusunu görebilmek için arkasını döndü. Çünkü alkışları duyamıyordu, sağırdı. Adı, Ludwig van Beethoven idi. İ

Yıl:1824. 9.Senfoninin prömiyeri. Seyirci ayakta, çılgınca alkışlıyor. Besteci seyircinin bu coşkusunu görebilmek için arkasını döndü. Çünkü alkışları duyamıyordu, sağırdı. Adı, Ludwig van Beethoven idi. İşitme güçlüğünü 28 yaşındayken fark etti. 44 yaşına geldiğinde artık tamamen sağırdı.

Çok acı çekti. Çok hastalık yaşadı. Aylaca yatağa bağlı kaldığı da oldu. Ama galiba yüreğini en çok sızlatan, kalbini en çok burkan özel bir konu vardı.

Saray Korosunda çalışıyordu. Magdelena da öyle. Açılmak istedi Magdelena’ya. Ve hayatının ilk tokatını yedi. “Seni sevdiğimi de nereden çıkarıyorsun? Bir kere sen daha çocuksun. Yaş olarak kastetmiyorum. Kafa bakımından. Aptalın birisin... Üstelik de çirkinsin,” demişti Magdelena. 

Tokat buydu. Bir genç için bundan daha  ağır tokat olabilir mi? Sarsıldı Beethoven. Uzun süre kendine gelemedi. Sonra da, karşılık bulamadığı aşkının acısını müzikten çıkarmaya karar verdi. Profesyonel müzik hayatı da bundan sonra başladı.

Yaratıcılıkla aşk arasında nasıl bir bağlantı var acaba? İyi bir aşık mı büyük eserler yaratır, ya da acı çeken, çektirilen mi? Belki her ikisi de. Beethoven aşk hayatında reddedildikçe hep büyük eserler yarattı.

26 yaşına geldiğinde, kulaklarında uğultu ve çınlama duymaya başladı. 30 yaşında çocukluk arkadaşı bir doktora açtı derdini. Çaresi yoktu. Sağır oluyordu. Kimselere söyleyemedi. Kariyerinin mahvolacağından korkuyordu. İki yıl boyunca tüm sosyal hayattan, insanlardan kaçtı. 

Giulietta Guicciardi; Milanolu, kültürlü bir ailede yetişmiş, 17 yaşın tüm güzelliklerini taşıyan, son derece çekici bir kızdı. Çevresindeki her erkek cazibesine kapılıyordu. Beethoven ise, 31 yaşına gelmiş, içindeki boşluğu müzikle doldurmuş, ünü her gün artan bir besteci olmuştu. Sanat hayatında dev adımlarla ilerliyordu. 

Ders almak istemişti Giulietta. Beethoven da kabul etti. Tutkulu bir aşk başlamıştı aralarında. Ya da, Beethoven öyle zannediyordu. Çünkü arkadaşına yazdığı mektupta, “Şimdi biraz daha hoş bir hava içindeyim. Ara sıra topluluklar içine karışmayı göze alıyorum artık. Onu seviyorum. O da beni seviyor,” diyordu. 

Giulietta’a da ateşli ve tutku dolu mektuplar yazıyor, karşılığını da alıyordu. Ama birden… Giulietta Kont Venceslas Gallenberg’le evleniverdi. Yıkıldı, Beethoven. Dünyayla ve insanlarla kurduğu bir ilişki daha çökmüştü. 

Artık, aklında hep ölüm vardı. Yemiyor, içmiyordu. İmdadına yine müzik yetişti. Müziğe duyduğu aşkla, kadınlara duyduğu aşkı bastırmaya çalışıyordu. Hayatına bir kadın daha girer gibi oldu. O da, geldiği gibi gitti.

Kardeşi öldü bu arada. Beethoven da onun çocuğunu aldı yanına. “Ben evli değilim... Karım yok. Ama ben de babayım,” diyerek teselli olmaya çalışıyordu. Ancak bu da çare olmadı. Hastalandı. Sanki iyileşmek de istemiyordu. 26 Mart 1827 günü hayata veda etti. Kimse acımayınca, o kendine acımıştı. Bir mektup bıraktı ardında: 

“Zavallı Beethoven... Zavallı Beethoven’cik... Bu dünyada senin için mutluluk yok. Huzuru ve mutluluğu sen ancak kafanın içindeki dünyada bulabilirsin,” diyordu.

Öldüğü gün, Schubert, şöyle dedi masa arkadaşlarına: “Kadehimi, Beethoven’in ve bir de içimizden onun arkasından ilk gidecek olan kişinin şerefine kaldırıyordum.”

Hayatının kadını Giulietta idi. Kendisini neden terk ettiğini yıllar sonra öğrendi. Ailesi öyle istemişti.

Öldüğünde, dolabından Giulietta’ın kendisine yazdığı aşk mektupları çıktı. Bir de bir şey daha: Çağlar boyu ihtişamını yitirmeyen AYIŞIĞI SONATI. Giulİetta ile yarım kalan aşkının notalara bürünmüş hali. Sağırken bestelemişti. Kulaklarıyla değil, kalbiyle duyarak.

NE DERSİNİZ, OLACAK ŞEY Mİ?


İfral TURGUT

3.05.2025 09:06:00

YAZARLAR


TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİMİ GÖREV DAĞILIMI

BASIN KONSEYİ 2025 BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖDÜL TÖRENİ

ZEYTİNYAĞI İHRACATÇILARI UZAK PAZARLARA ODAKLANDI

İREM KÜRKLÜ ADANA’NIN GURURU OLDU

ÇUKUROVA HAVAALANINDA AYRICALIKLI HİZMET

ÇUKUROVA HAVAALANI ADANA’DA MI?

FUARDA SATILAN SAĞLIKSIZ 480 KİLO GIDA İMHA EDİLDİ

10 ARAÇTAN 6’SI ARIZA KAYNAKLI YOLDA KALIYOR!

"GIDA EGEMENLİĞİ İÇİN RİSKTİR"

ADANA'DA EVLENECEK ÇİFTLERE YÜZDE 15 İNDİRİM

SEYHAN NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ YENİ YERİNDE HİZMET VERECEK!

Düzgün COŞKUN yazdı/ ADANA OSB BÜYÜMEDE GAZİANTEP'E KAFA TUTUYOR

ADANA ESOB’DEGELECEĞİN USTALARI YETİŞTİRİLİYOR

1 MAYIS KUTLU OLSUN

TGC BAŞKANLIĞINA VAHAP MUNYAR SEÇİLDİ

ÇAMUR KURUTMA TESİSİ 8 AY İÇİNDE DEVREYE GİRİYOR

KARATAŞ TARIMA DAYALI SU ÜRÜNLERİ VE SERA OSB DEĞERLENDİRİLDİ