Biz bedenlerimiz ve düşüncelerimizle kadınız. Düşüncelerimizi özgürce ifade etme hakkımız olduğu gibi bedenimizle ilgili her türlü karar verme hakkı da bize aittir. Kadın bedeni üzerinden iktidarlar kurmak düşüncesi binlerce kez mahkum edildi ve edilecek…
Doğurup doğurmamaya, kaç çocuk doğuracağımıza ancak biz karar verebiliriz.
Kapitalist sistemin krizleri kadınları iş hayatından çekip evlere kapatarak, bedenlerini denetlemeye çalışarak ortadan kaldırılamaz.
Savaşların, krizlerin, kadın ve çocuk ölümlerinin, dünyanın yağmalanmasının nedeni erkek egemen sistemdir. Kadın ve erkek hayatın her alanında- siyasal, sosyal ve ekonomik- eşit haklara sahip olana kadar mücadele etmeye kararlıyız.
Onun için ülkemiz iktidarının Başbakan ve AKP’libürokratlarına soruyoruz: kadın yaşamını değiştirmek için ne yaptınız?
Kadınlarauygulanan şiddete mi engel oldunuz?
Kadın ölümlerinin önüne mi geçtiniz?
Cinsel taciz ve tecavüzü mü engellediniz?
Çalışan kadın nüfusunu mu arttırdınız?
Bugüne kadar kadınlar için yaptıklarınız kadınları suçlamaktan ve iffetli iffetsiz diye bölmekten, üç çocuk doğurun demekten öteye gitmedi?
Şimdi buna bir de cinayet işleme sucu eklediniz. Kürtajın uluslar arası sözleşmelerle tanınan bir hak olduğunu bilmiyor musunuz? Biz kadınlar, iktidarın bedenlerimiz üzerinden söylediklerini yutmuyoruz. Kadın bedenleri üzerinden iktidarlarını devam ettirmelerine izin vermeyeceğiz.
Erkek egemen kapitalist düzenin bütün kurumlarıyla birlikte kadın emeğine,bedenine ve kimliğine yönelik saldırıları devam ettikçe kadınların direnişi sürecektir.
BAŞBAKAN ELİNİ, DİLİNİ BEDENİMİZDEN ÇEK!
EMEĞİMİZ, BEDENİMİZ, KİMLİĞİMİZ BİZİMDİR!
