BAYRAMDA TOPLUMLA DUYGUDAŞ OLABİLMEK…

Bayramlar, “kutluluğu, iyi yaşamayı” anımsatmak için vardır! Öyle olmalıdır da! Tarih boyunca yaşanan kutlamaların birçoğu “şölen” havasında yaşandığı, sonrasında da “kutluluğun” izlerinin yaşandığı belirtilir kitaplarda.

Bugün bayram; kutlu olsun, iyi yaşayın! Yalnız bugün için kutlanacak, bugün için iyi yaşanacak, bugün için kaynaşılacak, bugün için dayanışılacak bir gün olarak değil; her gününüz kutlu olsun, her günü iyi yaşayın! Bayramlar, “kutluluğu, iyi yaşamayı” anımsatmak için vardır! Öyle olmalıdır da! Tarih boyunca yaşanan kutlamaların birçoğu “şölen” havasında yaşandığı, sonrasında da “kutluluğun” izlerinin yaşandığı belirtilir kitaplarda.

Hani bir şarkı vardı, “bayramlar mı eskidi, yoksa bizler mi yaşlandık?” Bizler yaşlanıyorsak, sanki geriden “genç bir kuşak” gelmiyor gibi “renkli balonlarla” aldatıldık! Uyandırıldığımızda çoktan “bayramlar eskitilmişti!” Önümüze koyulan “anlık/ günlük” mutlu edici olayları “bayram” saymaya başladık! “Bayram” artık “o an” yaşanandı! “Gülenlerin” arkasını dönene dek geçen bir zaman; kutlamalarla, bayram sevincini bozanların “iyi dilekleriyle” başlayan “gün” bayramdı, arkası yok! 

***

Bayram ne ki? Şeker al dağıt, bir canlıyı “kurban et” etini dağıt! Eğer bayram şeker ya da et dağıtmaksa bu kolay; her gün kentin bir geniş alanında “şeker” dağıtırsın olur biter! Duygudaşlık (empati) var mı içerisinde, bir başkasının yaşadıklarını yaşayabilme durumunu sorabilme var mı, emeklinin/ ücretli çalınanın/ dar gelirlilerin kazanımıyla nasıl yaşanabildiğini sorgulayabilme var mı, bayramlarda et/ şeker yiyememenin bıraktığı izi anlayabilme var mı?

Bayramda birbirinden kaçırılan şekerleri, kurbanları gördünüz mü bilmiyorum! İçinde ne sevgi/ ne iyilik göremediğim yerler çok oldu! Tanık olmayan var mıdır bilmiyorum! “Bayram paylaşmaktır” diyenler, ilk başta “hepsi bana kalmalı” diyecek denli bencildirler! Görmeyen, bilmeyen var mı?

***

Üst üste bayram iletileri okudum yine! Yine insanları bu duruma kimler getirmişse, kimler insanlardan “bayramlıkları” uzaklaştırmışsa, kimler orta direk diye bilinen toplum katmanın kökünü kazımışsa, kimler yurttaşın “açlığa” sürüklenmesine neden olmuşsa, kimleri çocukların öpülesi yanaklarına “karanlık” sıvamışsa onların “iletileri”! “Erinçli, gönençli, herkesin sevindiği günler” dileğinde bulunuyorlar! Bu olası sanki; kendi “doymazlıklarından”, kendi “koltuk hırslarından”, kendi şatafatlarını sürdürmekten uzak duracaklarmış gibi! 

Bu ileti “salgınıyla” yıllardır uğraşıyor insanlar… Bir iletilerde kalıyor “dilekler”, sonrasında bir bayram öncesine dek unutuluyor! Halk bunca milletvekilini neden seçer, neden “dokunulmazlık” gibi bir korunağın içinde güç verir, sistemde “uygulama” hakkı verir? İyi yönetsin, yaptığı/ yaşadığı/ uyguladıklarıyla halkın sorunlarına çözün oluşturabilsinler/ bedel ödeyebilsinler diye değil mi? Peki halk seçilmişlerin neyini önemsemeli, yıllardır yineledikleri/ bir türlü gerçekleştirmedikleri “bayram dileklerini” mi, umursamazlıklarını mı? Yapmayın!

***

Bir yerde okumuştum. Çocuğa, “bayram nedir” diye sormuşlar, çocuk da “babamın şeker aldığı gündür” demiş! Bayramın salt “şekerle” özdeşleşmesi “sistem bozukluğu” değil mi? Çocukların, yalnız bayramda “şeker yiyebilmelerinin” çıkmaz olması, öyle bilinmesi… Çocuksuz, çocuğun sevinç duymadığı bir zaman dilimini ne denli “bayram” saysanız da, “bayramın eskimesine” karşı duramazsınız! Çocuk, her gününü “bayram sevinciyle” karşılamalı! Doyabilmeli, gülebilmeli!

Çocukların “bayram sevinci” saklı kalmamalı!

***

Bir “engel”, bir “korku” olmalı “bayramların bayram” gibi yaşanmasında! Yoksa neden “iyi dilekler” tutu kalsın, neden verilen sözler tutulmasın, neden insanlar “bayramda” umarsızlık yaşasın? Dediklerimi anlamayan yoktur kanımca; varsa da sokağa çıksın, yolda yürüyenlerin yüzlerine baksın, adımlarındaki bitkinliği izlesin… Mutlaka insanların “eve dönüş” kaygılarını, yüzüstü olacakları çığlıkları, ev içi “yüz çevrilmeleri” görecektir!

Bugün bayram; kutlu olmalı, iyi yaşanmalı! Toplumu yönetenlerin verdikleri sözler, yayımladıkları “dilekler” söylenmiş olarak kalmamalı! “Bayramlar” dayanışmak, kaynaşmak anlamına geliyorsa eskitilmemeli, “o gün” de kalmamalı! “Bayramlar”, toplumla duygudaş olunabilmeyi geleceği taşımalı! Yoksa “bu günün” dışında bayramın ne almalı kalır ki? 


Oktay EROL

7.06.2025 20:27:00

YAZARLAR


CEYHAN NEHRİ'NDEKİ KİRLİLİK NEDENİYLE 11 TESİSE CEZA

ADANA GARI TBMM DİLEKÇE KOMİSYONUNDA

CHP’Lİ KAYA PROTOKOLDE

VALİ KÖŞGER’DEN BAYRAMLAŞMA

DİKKAT DAĞINIKLIĞINDA “MOXO TESTİ” DÖNEMİ

OYA TEKİN’DEN SEYHANLILARA BAYRAM MESAJI

BARIŞ, KARDEŞLİK, HUZUR VE DAYANIŞMA DİLİYORUM

CHP’DEN SEYHAN VE CEYHAN’DA BAYRAMLAŞMA

“BAŞKANLIĞIMDA EN UFAK BİR LEKE YOKTUR”

SEYHAN’DA BAŞKANVEKİLİ SEÇİMİ 11 HAZİRAN'DA

TEKİN VE AYDAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

“BAYRAM, SEVGİ, PAYLAŞIM VE DAYANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRNEĞİDİR”

DEMİRÇALI’DAN CHP GENEL BAŞKANINA ZİYARET

TEKİN VE AYDAR TUTUKLANDI

MESLEK LİSELERİNE TANITIM ATAĞI

“50 BİN DEKAR ARAZİ DOLU AFETİNDEN ETKİLENDİ”

4913 TARLA, 43 TRAKTÖR 28 TARIM MAKİNASI İCRAYLA SATIŞYA