İfral TURGUT

Tarih: 29.03.2023 12:34

<strong>BENİM ÇAĞRIM DİLEKLERE</strong>

Facebook Twitter Linked-in






Atatürk, yurtdışına burslu gönderdiği öğrencilere, trene binmeden önce birer telgraf çekerek, “Sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum. Alevler olarak dönmelisiniz,” demişti.





Dilek Gürsoy… 1976 yılında Almanya’da doğdu. Ailesi Almanya’ya işçi olarak gitmişti. Akıllı kızdı, Dilek. Büyüdü, okudu ve 2003 yılında üniversiteyi bitirdi. Tıp doktoru olmuştu. Avrupa’nın en büyük kalp merkezinde kalp cerrahı olarak işe başladı.





Bilerek, isteyerek seçmişti mesleğini. Belki de bilinçaltı kendini yönlendirmişti. Çünkü on yaşındayken babasını bir kalp rahatsızlığı sebebiyle kaybetmişti.





Sıradan olmak istemiyordu. Yapay kalp üzerinde çalıştı. Tam 18 yıl. Azmi başarıya getirdi. Şu anda, Avrupa’da yapay kalp nakli gerçekleştiren ilk ve (şimdilik) tek kadın cerrah.





Büyük hedefleri var. “İşime baktığım ve hastalarıma odaklı olduğum müddetçe yolumdan asla vazgeçmeyeceğim ve başarılı olacağımdan da çok eminim; kendim de bir yapay kalp merkezi kurmak istiyorum,' diyor.





Durmadan, yılmadan çalışıyor, Dilek. Almanya Siegburg Helios Kliniğinde Yapay Kalp Nakli Bölüm Başkanı oldu. Kısa bir süre önce de, Almanya’nın en prestijli ödüllerinden Victress Ödülü’nü aldı.





2017’de Merkel'le görüştü ve Merkel'e, “Neuss’un Gururu”  (doğduğu yer)  olarak tanıtıldı.





Bu yıl da German Medical Award adlı kuruluş tarafından, Almanya, Avusturya ve İsviçre'de başarılı çalışmalar yapan hekimlere verilen yılın doktoru ödülüne layık görüldü.





Son derece alçak gönüllü. 'Ego problemim yok, hastalarım için bir şeyler yapmak istiyorum. Ödül için çalışmıyorum,”, diyor.





Vatanını unutmamış. Türkiye’deki bilim insanlarıyla sürekli irtibat halinde.





Henüz 45 yaşında. Bir bilim insanı için çok genç. Daha yapacak çok şeyi var.





Evet, Atatürk öyle söylemişti. Şimdi ise, değerini bilemediğimiz, hatta bilerek değersizleştirmeye çalıştığımız doktorlarımıza rest çekip, nafakalarını kazansınlar diye heba ediyoruz. Hatta ,”Giderlerse gitsinler,” diyoruz..





BENSE,















Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —