Bir Denizaltı, Bir fırkateyn, Beş helikopter.

Aslında Başlıktan daha fazlası var.

9000 Polis,üç sahil güvenlik teknesi,27 polis dedektör köpeği.

Devlet dediğin Adamını korur. ama sadece başındakini değil.

Bu güvenlik, pazar günü, sonradan ithal İstanbul'un fethi kutlamalarında

alınan Güvenlik önlemleri.

Tamam, elbetteki bir vatandaşımızın bile burnu bile kanamasın.

Çok güzel her hangi bir olay veya canı yanan vatandaş olmadan bitti.

istediğiniz zaman vatandaşınızın güvenliği sağlanabiliyormuş demek.

Ankara Kızılay patlama, Toplam 37 kişi sizlere ömür.

Ankara Tren Garı saldırısı, 102 vatandaşımız öldü, yüzlerce yaralı.

G.Antep'te patlama 8 ölü, onlarca yaralı.

Reyhan'lıda iki ayrı patlamada 53 kişi öldü.

7 Haziran 1 Kasım arası ne kadar muhalif varsa ülkede hepsine yapılan şiddet olayları.

o iki seçim arası 400'den fazla insan yaşamını yitirdi.

Şimdi,

Ülke bizim, insanımız bizim, ama farklı görüşteki insanlara farklı uygulamlar.

bir tarafta Denizaltı, fırkateynle koru bir tarafta, birilerin iddia ettiği gibi patlamaların hiç birinde o gün orada polis'in olmadığı iddialar.

Bu ülkede kimse ne Fatihe karşı çıkıyor, nede Atatürk'e.

Gerçi Atatürk deyince uyuz olan yok değil.

onun Bayramlarını yaptırmamak için her miting alanına onlarca Toma koyarak insanları yıldırmak moda oldu.

eğer bu mitinge, helikopter, denizaltı koyuyorsan, diğerinede aynısını yapacan

*         *        *

Peki,

Şimdi moda Osmanlı ve onun uygulamaları.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettiğinde, kiliseye sığınan Bizansın kadınına çocuğuna ne demişti?

Hatırlamazsınız sanırım,işinize gelmezde ondan.

Malınız, canınız, ırzınız inancınız korunacak, ve hiç bir şekilde size kimse dokanmayacak.

Peki,

Şimdi o ecdadın fethi kutlandı, onun düşünceside kutlanıyormu?

Miting meydanlarında 15 yaşında ölen bir çocuğun,anasını yuhalatmak sırf etnik kökeni sizden değil diye,ne derece doğru?

*        *       *

Ne oluyor yani,

'ele verir Talkımı, kendi yer salkımı'.

Muhalefet Liderine bir tane koruma verme, Adamın burnunu kırsınlar, yada, şehit cenazesinde yumurta atsınlar bir allahın savcısı kılını kıpırdatmasın.

Bu böyle giderse sonuç belli.

kaos,

ülke son derece derin olaylara gebe gibi görünüyor.

Şimdi merak ettiğim,Biz ilk İsatnbul'un kurtarıldığı 1453'mü yada Osmanlının kaybedip, Atatürk'ün kurtardığı 1923'mü kutlayacağız, bir şehir kaç kez kurtarılır ve onun zaferi kutlanır?

 

 
Orjinal Köşe Yazısına Git