Bir haftadır, Ankara Belediye Başkan adaylarından Turgut Altınok’un mal varlığıyla uğraşıyoruz. Henüz kesin bir bilgiye ulaşılamadı. Çünkü her gün yeni bilgiler, belgeler, iddialar ortaya çıkıyor. Rakamlar inanılır gibi değil. Hatta ablası, “Beyanname eksik verilmiş: burada belirtilenlerden başka mallar da var,” diyor.
Millet de soruyor: Böyle devasa bir servete nasıl ulaşılır? Bu kadar mal, mülk, şirketler, benzin istasyonları, çiftlikler, daha bilmem neler çalışarak kazanılır mı? Bu adamın mesleği nedir?
Buna cevap vermeden önce Şeyh Sa’di Şirazi’yi hatırlayalım. Yaklaşık 800 yıl önce yaşadı. Bir sürü eseri var. Ben sadece iki tanesini hatırlatacağım. “Bostan” ve “Gülistan.”
Bostan: Manzum bir eser. Sa‘dî bu kitapta idealize ettiği dünyanın nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Birçok dile çevrilmiş.
Gülistan: Fars edebiyatının şaheserlerinden biri. Sa‘dî’nin mensur eserlerinden. İçinde nazımla anlatılmış bazı hikayeler de var.
İkisi de bağımsız eser olmasına rağmen, sonrada birleştirildi ve tek kitap halinde “Bostan ve Gülistan” adıyla basıldı. Bendeki birleştirilmiş kitap. Tavsiye ederim, mutlaka okuyun.
İşte Gülistan’ın içinde, yukarıda bizi şaşırtan, çok kafa yorduğumuz halde cevap bulamadığımız soruların tek bir cümleyle cevabı: “Hükümdar yol vermezse eşkıya kervan basamaz.”
Bence yeteri kadar açık ama arkasından gelecek sorulara ne diyeceğiz?
Sa’di Şirazi bir de yöntem öneriyor: “Yılanı düşman eli ile öldür. Yılan galip gelirse düşmandan, düşman galip gelirse yılandan kurtulursun.”
21 yüzyılda Pragmatist Felsefe kendi yöntemini geliştirdi: Galip geleni de sen öldür ki, ortada delil kalmasın.
BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?