İfral TURGUT

Tarih: 15.07.2019 12:56

BÜYÜK 15 TEMMUZ MEYDAN ZEFERİ VE HATIRLATTIKLARI

Facebook Twitter Linked-in


Elena Çavuşesku. 1919 yılında doğdu. Çok fakir bir çiftçi ailenin kızı olarak doğdu. ilkokulu bitiremedi, 4.sınıftan ayrıldı. (Tarih tahsilin gereksizliğini gösterecekti.)1930’lu yıllarda Komünist Parti çalışmalarında Nikolay Çavuşesku ile tanıştı.1939 yılında evlendiler.

Kocası, kendisini Bilimsel Araştırma Enstitüsü başkanlığına atadı. İki yıl sonra Enstitüde görevli hocalar tarafından kendi adına hazırlanan doktora tezi ile kimya doktoru unvanını aldı. Artık bilim adamlarına konferanslar falan veriyordu.(Salak bilim adamları da koyun gibi dinliyordu.) Gerçi önüne konulan kağıtları okurken kekeliyor, sayfaları karıştırıyordu ama o kadar da olurdu tabi.

1980 yılında, Bakanlar Kurulu’nda Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. O kocasının yanında güç kazanarak iktidarını ve kariyerini yükselttikçe, ülke de önlenemez şekilde düşüyordu. (Kocasının yanında gezerek, bazen gülünç olanlar da var.)

Halk arasında adı, Korkunç Elena olmuştu.

Eşiyle birlikte sayısı kırkı bulan saraylarda, evlerde lüks ve ihtişam içerisinde yaşıyordu. Bitmek bilmeyen lüks ve israf düşkünlüğü yüzünden ülke ekonomik açıdan battıkça batıyordu.Müthiş bir sarayları vardı. 1.100 odalı saray ülkenin tüm gelirini sömürüyordu.(Hastane zinciri kurmak aklına gelmemişti.)

1989 yılında,Nikolay Çavuşesku, resmi bir ziyaret için İran’a gitti. Halkın dayanacak gücü kalmamıştı, isyan halindeydiler. Diktatör, İran dönüşü gelişmeleri dikkate almadı. (Kim kılına dokunabilirdi ki; binlerce koruması vardı.)22 Aralık’ta şimdiki adı İhtilal Meydanı olan alanda toplanan öfkeli kalabalık artık konuşuyordu.(Hepsi Romen’di. İthal katil yoktu aralarında.)

Halk yoğun bir şekilde Diktatörü yuhalıyordu. Korku duvarı yıkılmıştı. Çavuşesku halkı hiç böyle görmemişti. Panikledi. (Çünkü her zaman kazanacağını düşünüyordu.)Özel helikopteriyle en yakın şehre kaçmaya çalışırken yakalandı. İktidar 9 günde devrilmişti.

Televizyondan yayınlanan yargılanmaları sadece iki saat sürdü. (Çünkü bütün hırsızlıklar halkın gözünün içine baka baka yapılmıştı. Her şey ayan beyandı.)Ölüme mahkum edildiler.

1.100 odalı sarayın duvarına dayanarak kurşuna dizileceklerdi. Elena direniyordu. İdam mahalline saçından sürüklenerek götürüldü. Elena kendisi sürükleyen askerlere yalvarıyordu:“Evlatlarım; ben sizin annenizim.”

BÖYLE OLACAĞI HİÇ AKILLARINA GELMEMİŞTİ.

• SARAYDA SÜREN HAYAT, SARAYIN DUVARININ DİBİNDE BİTTİ.

• AMA HEP ÖYLE OLURMUŞ. TARİHİ BİLENLER SÖYLÜYOR.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —