İbrahim ORTAŞ

Tarih: 05.07.2013 00:08

Ç.Ü. Yerleşkesindeki Yangın ve Doğal Hayatın Önemi

Facebook Twitter Linked-in

İnsan sağlığını kentlerde değil doğada bulur

 y doğu yakasındaki otluk alanda bilinmeyen bir nedenle başlayan yangın kısa sürede Teknokent, Kongre Merkezi ve Balcalı hastanesinin yakınına kadar yayıldı. Yurtlardan kuzeyine doğru yayılan kanyonlarda yukarıya doğru yayılan ateş ne yazı ki ortamdaki çok sayıdaki doğal hayatın yok olmasına yol açtı. Alanda çok sayıda tavşan, memeli, sürüngen ve kuşun kaçıştığı belirdi. Üniversite yerleşkesi Adana’daki tek doğal alan ve bildiğim kadarı ile turaçların en yaygın olduğu yer. Ortamda kim bilir başka kaç hayvan ve bitki türü var ve bunlar zarar gördü. Gerçekten çok üzücü bir durumdu. Gözünüzün önünde ağaçların yanması ve yangının yayılması ile körpe fidanların yanmasını izlemek insanın içini yakıyor. Bütün olay yanan alanın ve yok olan canlıların acısını içten hissetmektir. Tabi bu duyguyu yalnız bugün yanan üniversitemiz yerleşkesindeki yangın için değil dünyanın her köşesindeki anız yakımı dahil bütün yangınlar, çevre kirlilikleri, tarım topraklarının amaç dışı kullanımı ve diğer bütün olumsuz etkiler içinde hissetmeliyiz.


Doğa Bir Bütün ve Bütünlüklü Korunması Gerekir

Doğa bir bütün ve etkisi hepimizi şu veya bu şekilde etkilemekte ve de etkileyecektir. Ekolojinin temel prensibi dünyanın bir ucunda başlayan küçük bir yaprak kımıldasa okyanusta bu fırtınaya dönüşür. Burada başlayan küçük bir yangının doğa üzerindeki bütün bölgeyi etkileyecek ve hepimizin yaşamına şu veya bu şekilde etki edecektir. İnsanın yerleşim yerleri üzerindeki baskısı sonucu azalan yeşil alanlar berberinden insanın nefes alma alanlarını da daraltmakta ve doğal olarak insan sıkılıyor. Günden güne insanlığın yeşile ve doğaya olan gereksinimi artmaktadır. Dolayısıyla doğanın sağlıklı yaşam ve insanlığın mutluluğu için öncelikle korunması gün geçtikçe elzem düzeyde önem kazanmaktadır. Unutmayalım insan sağlığını kentlerde değil doğada bulur. Bunun için yanan her bitki, hayvan ve mikro canlı için kaygılanmak zorundayız. Bu kaygı sal bir acıma duygusunun ötesinde bir yaşam bilincinin de gereğidir. Poul Ehrlich’in “Doğa, insan olmadan yaşar, ancak insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz” ifadesini hep hatırda tutmak durumundayız.

Tesellimiz Türk Hava Kurumuna ait yangın söndürme uçakları ve helikopterleri yerleşkenin yanı başındaki Seyhan Baraj Gölünden kısa sürede su alarak yangına kısa sürede müdahalede bulunması. Ayrıca çok sayıda itfaiye aracı, arazöz ve iş makinesi doğrudan müdahale etti. Ve kısa sürede yangın kontrol altına alındığını görmek üniversite yöneticileri, öğretim üyesi, öğrenci, çalışan ve yurttaşlara mutluluk verdi. Doğa adına canla başla çalışan herkesi kutluyorum.

Yıllardır üniversitemiz genetik bahçelerini, arazilerinin ve topraklarının korunması savunduk. Ancak doğal hayatı da yaşamın bir parçası olarak görüp onu da aynı şekilde korumak ve savunmak zorundayız. Doğal hayat, endemik bitkiler ve diğer canlılarda tarım bitkileri kadar önemlidir. Hata onların sürdürülebilir ekosistemi için önemi daha da büyüktür.


Her Türlü Afete Karşı Yeni yapılanma ve Örgütlenme Gereksinimi Var

Gerek doğal ve gerekse insan eli ile başlasın bu tür yangınlar ile doğanın elden çıkmaması ve etkin müdahale içinde yeniden bir yapılanmaya veya örgütlenmeye gereksinim bulunmaktadır. Görünen o ki bu konuda yeni önlem ve hazırlıkların yapılmasını gerektiriyor. Yangını izlerken ne yapabilirimin yanında ileriye yönelik nelerin yapılması da doğal olarak insan beynini meşgul etmektedir. Böylesi afet durularında kimler öncelikle görevli olacak? Kim nerde ne tür görev üstlenecek? Bizim kendi öz gücümüz nedir? Nelere ihtiyacımız var? Bunları bilmek ve gerekli önlemleri almak için yeniden süreci gözden geçirmek gerekir. Akdeniz bölgesi orman yangınlarının en çok yaygın olduğu bölgedir. Bölge için yeni yangın söndürme uçakları ve helikopterleri ve su taşıma araçlarının önemini gördük ve sayısının arttırılması öncelikli bir durum. Erken yangın söndürme ve kontrol altına alma önlemleri üniversite içinde de düşünülmelidir. Üniversitemiz yöneticileri de olay yerindeydiler ve yangının yayılan korkutucu boyutunu canlı canlı hissettiler.

Şimdilerde Adana kentinin ortasında kalan ve tam bir doğal yaşam alanı olan ortamdaki biyoçeşitlilik alanı Adananın Akciğeridir. Kısa sürede yayılan yangının yayılması korkuttuysa da kontrol alınması sevindirici. Bu tür alanların korunması önemli. Doğa ve çevre adına çok üzücü. Umarım doğa kendindi kısa sürede yeniler.


2 Temmuz 2013 Adana

Prof. Dr. İbrahim Ortaş,

Çukurova Üniversitesi, asortas@cu.edu.tr

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —