ÇALIKUŞU’M

ÇALIKUŞU’M






 





ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin‘in ilk defa 1922’de tefrika edilmeye başlanıp, 1923’te kitap olarak yayımlanan, 1937’de büyük değişikliklerle tekrar tefrika edilen romanıdır





Romanda, İstanbullu köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride’nin, çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla, kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için, Anadolu’da şehir- şehir dolaşması anlatılır.





Melodram ögeleri ile yüklü bir aşk öyküsünün yanı sıra bürokrasi eleştirisi, kadınların Osmanlı toplumunda var olma mücadelesi, öğretmenlik mesleğinin icrası gibi, pek çok konuyu ele alır.





Reşat Nuri Güntekin, yaşadığı dönemi çok güzel özetlemiş ve okuyucunun üzerinde “Anadolu” kavramının oluşmasını ve kökleşmesini sağlamıştır.





Romanı lise yıllarında okumuş ve etkilenmiştim.





Ancak benim etkilenmemin en büyük sebebi, roman kahramanı olan Feride’yi “Annemle” özdeşleştirmemdir.





Nedenini kısaca anlatayım.Yanlış anımsamıyorsam, Feride öksüzdür ve İstanbul’a teyzesinin yanına gönderilir. Yolculuğu çıkmadan önce, memleketindeki yakınları ufacık bir sırt çantasına, Feride’nin neyi var neyi yoksa koyarlar ve onu bir neferle İstanbul’a gönderirler.





*****





Feride ile Annemin esas benzerlikleri işte burada başlamaktadır. Annem Safiye, Kütahya İlinin Simav ilçeinde 1904 yılında doğmuştur. Kendinden 4 yaş büyük bir ablası vardır. Baba “Gördesli Mustafa” Çanakkale’de Şehit düşmüş, kısa bir süre sonra da anne vefat etmiştir. Böylece öksüz ve yetim kalan iki kardeş, marangozlukla uğraşan dayılarının yanına sığınmışlardır. Bir süre sonra dayı “Ben bunların ikisine birden bakamam.” demiş, ve kızlardan birinin, İstanbul’da bulunan üvey teyzenin yanına gitmesini istemiştir. Büyük olan “Ben oraya gitmem orada gavurlar var” demiş, “ben gavurlardan korkmam” diyen annem, bir sırt çantası eşya ile bir askerin yanına verilerek, aynı Çalıkuşu romanında olduığu gibi, Istanbul’a akrabasının yanına gönderilmiştir.





İstanbul’daki ev, yani üvey teyzenin evi, İbrahim Ethem adında bir askerin evidir. İbrahim Ethem Çerkez asıllıdır ve çocuk yetiştirmede katı  ve sıkı kuralları vardır.





Annem o kurallarla büyür.





16 yaşına gelince de, evin Çanakkale Gazisi oğlu Mehmet Tahir ile evlendirilir.





Ve onunla Anadoluyu adım- adım, karış -karış dolaşır. Ketum olan eşinin aksine çok açık fikirli, arkadaş canlısı, konuşkan biridir. Yardım severdir.





Hem eski hemde yeni harfleri okuyup yazardı. Eşi “Son Posta”, kendi “Hürriyet” Gazetesi okuruydu.





Bendeniz onların ürünüyüm. Şimdiye kadar ne yapabildiysem onların sayesinde oldu. Her ikisini de rahmetle anıyorum.





İşte benim Çalıkuşu’m, Annem Safiye Varol’un yaşam öyküsü böyle…





Bu seferlik de bu kadar.





Kalın Sağlıcakla.



Erdoğan VAROL

21.10.2023 23:06:09

YAZARLAR


CHP’NİN DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI BAŞLIYOR

YÜREĞİR BELEDİYESİ UYARDI

ENERJİSA’DAN KARATAŞ’TA SÜRDÜRÜLEBİLİR BALIKÇILIĞA TAM DESTEK

M1 ADANA AVM’DEKİ “İYİLİK” TEMALI KERMES ZİYARETÇİLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ.

DİKKAT! FAZLA D VİTAMİNİ ZEHİRLEYEBİLİR!

“ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ”

APARTMANDA İKLİMLENDİRME SİSTEMİY ÜRETMİŞLER!

“ÇUKUROVA’YI PARLAYAN BİR KENT HALİNE GETİRECEĞİZ”        

GÜRER: BORÇLU YAŞAMIN SONUNDA CEZAEVİ VAR

“YÜREĞİR’E YATIRIM YAPAN KAZANIR”

“MAVİ SULARDA ENGELSİZ MUTLULUK” PROJESİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NİN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLDU

203 MİLYAR BATIK KREDİ VAR

KOZAY: DENİZLER’İN MÜCADELESİ BİTMEDİ

“KARATAŞ SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR