CANLARIMIZ…

CANLARIMIZ…






Kalleşçe, arkadan vurur gibi, insanların arasına dalarak patlatılan bombalar İstanbul İstiklal Caddesi’nde altı can aldı; altı can yine katledildi!





Aralarında Adanalı Yusuf Meydan’la minik/ şirin/ umut dolu/ gülücüklerini yüzünden eksiltmeyen Ecrin’de vardı!





Hiç eksik olmuyor ki ölüm; bir gün depremde, bir gün tren kazasında, bir gün maden patlamasında…





Yolun bir yerinde; birileri kendilerini sorumlu bilmedikçe, hesap sorulmasına gereksinim duyulmadan duygudaşlığın gereğini yerine getirmedikçe, kopan bir canın acısını dindirmeye kalkmadıkça…





Bu nedir ki, istediğinizce “hesap sorulacak, yanlarına kalmayacak, onların kınamalarını saymayacağız” diyerek olay anı çığırtkanlığınızı yineleyin; kurtuluş mu?





***





Kurtuluş değil! “İktidar” belki de iki gün önce bu sözlerin daha da keskinini, daha da içler titreten tümcelerini kurdu; ne oldu? Ecrin’i kurtaramadı!





Dokuz muydu, yoksa on muydu yaşı Ecrin’in?





İnanın ki hiç düşmanı yoktu dünyada, gülsün yeter ki bakan yüz gülerdi, ister sever/ güler görünsün ne içten pazarlıkları vardı ne de gizleyecek duyguları; herkes kendi gibiydi!





Biri ya da birileri Ecrin’in, yaşamdan koparılan altı kişinin, acılanan yakınlarının bedelini vermemeli miydi, onlara bir yaşam borçlu değil miydi, umutlarını yarı yolda bıraktığı için sorumlu değil miydi?





***





Aradan yirmidört saat geçmeden Suriyeli yirmiüç yaşında bir kadının, bombayı yerleştiren kişi olduğu belirtildi!





Ülkemiz son yıllarda bu yurdun yurttaşı için değil de yurtdışından kimi yasal olarak gelen, kimisi sınırlardan yasadışı yollarla giren yabancılar/ sığınmacılar/ kaçaklar için yaşam alanı oldu!





Koca kentlerin ortasına kamyonlarla girip/ boşalıyorlar, caddelere/ sokaklara dağılıyorlar; öyle yaşlı, kadın ya da çocuklar değil, taşı sıksa suyunu çıkaracak gençler bunlar; “dur” diyenler olmayınca durdurulamıyor, sayıları her gün de artıyor!





Peki, kim bunlar; gerçekten ülkelerinde yaşam alanı olmayanlar mı, terörist mi, kaçakçı mı, uyuşturucu/ insan/ organ satıcısı mı? Kaçak yollardan gelenlerin karanlıktaki yüzü aydınlanmış değil!





***





İstiklal Caddesi’nde, bomba saldırısı sonrasında yaşamını yitirenleri Ekrem İmamoğlu üç sözcükle tanımladı; canlar, bizim canlarımız…





Kalleşçe, arkadan vurur gibi, insanların arasına dalarak bomba saldırısında bulunan “anlayışın” aldığı canlarımız; akıllarınca sürdürdüklerin bir “amacın” sonucu, kendilerini göstermenin bir yolu muydu?





Karanlıkta, gelecek/ umut olmaz ki!



Oktay EROL

16.11.2022 12:19:13

YAZARLAR


DÜZGÜN COŞKUN-GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ/ PES EDEN HESAP ÖDER, AST, ÜST YOK GAZETECİYİZ

VOLKAN BÖKE BARO BAŞKANLIĞINA ADAY OLDU

GENİTAL ESTETİK SANILANIN AKSİNE BİR İHTİYAÇ OLABİLİR!

YEDİGÖZE İÇME SUYU ARITMA TESİSİNİN YAPIMI

EMRAH KOZAY’DAN İLK NİKAH

MEVSİMSEL DEPRESYONUN GÜNEŞ IŞIĞIYLA İLGİSİ VAR!

GÜRER: “İTHAL HAYVAN VE ET İLE KİMLER KAZANIYOR?”

TMMOB ADANA İKK: GEZİ DAVASI TUTUKLULARI SERBEST BIRAKILSIN

DAİMFED’TEN YÜREĞİR’E YATIRIM ATAĞI

YUMURTALIK’TA CHP İLÇE BAŞKANINA SALDIRIYA KINAMA

ZEYDAN KARALAR YÖRÜK OTAĞINDA

HİSARCIKLIOĞLU: BİZE İŞ YAPMAYI ADANA ÖĞRETTİ

YUMURTALIK SERBEST BÖLGESİ, YATIRIMCILARLA BULUŞACAK

AKŞENET GİTTİ, DERVİŞOĞLU SEÇİLDİ

SEYHAN İMAR A.Ş’DE YENİ YÖNETİM

“2024 YILI 1 KİLOGRAM BUĞDAY ÜRETİM MALİYETİ 10 LİRA 87 KURUŞ”

“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”