İfral TURGUT

Tarih: 14.05.2020 15:14

CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI

Facebook Twitter Linked-in






Çocukluğu, babasının görevli olduğu Atina ve Büyükada'da geçti.  Yazmaya Robert Kolej’de başladı.





Oxford Üniversitesinde, 'Yakınçağ Tarihi' okudu. 1913'te İtalyan bir kadınla evlendi ve bir süre İtalya'da yaşadı. 1914'te Türkiye'ye döndü ve Afyon’da babasının çiftliğine yerleşti. Babasıyla aralarında çıkan tartışma anında silahının ateş almasıyla babası vuruldu. 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı.





Cezasının 7. yılında verem hastalığına yakalanınca serbest bırakıldı.  İstanbul'a döndü ve çeşitli dergilerde yazılar yazdı, karikatürler çizdi, kapak resimleri yaptı.





'Hapishanede İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler,' başlıklı yazısı yüzünden İstiklal Mahkemesinde yargılandı ve askeri isyana teşvik etmekten üç yıl kalebentlik cezasıyla Bodrum'a sürgün edildi.





1928'de cezasını tamamladı ama Bodrum’dan ayrılmadı. Kentin antik dönemlerdeki adı Halikarnassos'tan dolayı 'Halikarnas Balıkçısı'  adıyla eserlerini yazmaya başladı.Bodrum’un gönüllü bahçıvanı oldu. Kendini Bodrum'un güzelleşmesine adadı.Paris’ten Dünyanın en güzel gölge ağacı, Bella Sombra tohumlarını getirterek Bodrum’un mavisine yeşili kattı..





Bodrum ve çevresindeki hayat, tabiat, deniz, denizciler, sünger avcıları, balıkçılar, balıklar, kuşlar, roman ve hikayelerinin konusunu oluşturdu.1971’de Devlet Kültür Armağanı’nı aldı.





İkinci Dünya Savaşı sırasında İzmir'e yerleşti ve 'Demokrat İzmir' gazetesinde yazılar yazdı, turist rehberliği yaptı; İzmir'den Bodrum'a kadar Ege kıyılarını 'Mavi Yolculuk' adını verdiği rota ile gezdirdi.





Ölmeden önce şöyle yazmıştı. “Bizim tekne su almaya başladı. Şatafatı da sevmem, tepelere, deniz gören yerlere gömülmem şart değil. Nasıl olsa yattığım yerden denizi seyredemem, denizi ruhumda yaşatıyor, gönül gözüyle her zaman görüyorum.”





Sürgüne gittiği yeri sevmişti. Bodrum’a gömülmek istiyordu.1973'te İzmir'de, kemik kanserinden hayata veda etti ve vasiyeti üzerine Bodrum'da Türbe Tepesi'ne gömüldü.  Mezarı, Halikarnas Balıkçısı adıyla müze yapıldı.





ÇOK SEVDİ SÜRGÜNE GİTTİĞİ YERİ. BODRUM’DA ÖLMEK İSTİYORDU AMA OLMADI. DİLEĞİ YERİNE GETİRİLDİ;  BODRUM’A GÖMÜLDÜ.





EN ÇOK NE ZAMAN ÜNLÜ OLDU, BİLİYOR MUSUNUZ?









BİR GÜN KISMET OLUR, “MAVİ YOLCULUĞA” ÇIKARSANIZ, HATIRLAYIN HALİKARNAS BALIKÇISI’NI.





NOT: Bizim tekne henüz su almıyor ama galiba alacağı günleri şimdiden planlamam lazım.



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —