Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'deki tüm il kongrelerini, 4-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak kurultaya giden yolun taşlarını döşemeleri sebebiyle yakından izliyor, kimlerin başkan, kimlerin kurultay delegesi yapıldığını isim isim takip ediyorum.
Bu ilgim, illerde oluşturulan kurultay delegasyonunun zihni kolonlarını inceleyerek bu inşa sürecinin sonucunda ortaya çıkacak yapının kurultayda nasıl bir irade ortaya koyacağını ve dolayısıyla oluşacak iradenin partinin iktidar olamama sorununa çözüm üretip üret(e)meyeceğini anlamaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Adana kongresi henüz yapılmadığı için kimin il başkanı ve kimlerin de kurultay delegesi olacağı henüz listelenmemiş durumda.
Buraya (Adana'ya) ilişkin söz hakkımız baki kalmak kaydıyla merak edenler için ifade etmeliyim ki, tüm Türkiye'de, öteden beri hep olduğu gibi, kongrelerde maalesef çok az siyaset konuşuluyor. İllerdeki kongrelerde temel motivasyon, kalemi elinde bulunduranların aldıkları temsil vekâletinin gereğini yerine getirerek kendilerini il veya belediye başkanı, milletvekili yapanlara borcunu ödemek ve koltuklarını korumak.
Bunun yanında özellikle bazı illerde kör göze parmak şeklinde yapılan öyle işler var ki, bunun yaygınlığına bakınca, Oda Tv'nin aktardığı üzere Kılıçdaroğlu'nun Parti Meclisi toplantısında söylediği ileri sürülen 'örgütler bataklık' sözü az bile kalır.
CHP'liler için önemli bir iletişim aracı haline gelen WhatsApp gruplarında dolaşan illerin kongrelere sunulan listelerini inceleyen partililer, kendi illerinde tanınmayan birisini görünce bu ismi tanıyan olup olmadığını gruplara soruyor. Başka bir ilden o ismi tanıyan birisi mutlaka çıktığı için o ismin bir başka ilin kurultay listesine yazılma gerekçesi de kolayca anlaşılabiliyor...
Kılıçdaroğlu Belediye Başkanlarına 'Örgütler bataklık, bulaşmayın' derken bu sözleri, (Whatsaap guruplarında sık karşılaşılan örneklerden) bir ilin Belediye Başkanının başka bir ildeki Belediye Başkanına, özel ilişkisi olan bir kadının bir yakınını kurultay delegesi yaptırdığını bildiği için mi söyledi bilmiyorum...
Bu konular, muktedirlerden taviz kopartan veya bunun rüyalarıyla yaşayanlar tarafından şimdilik alenen konuşulmuyor. Tüm bunlara tanıklık ettiği halde susup sırada hizaya geçerek beklenti listesine adını yazdıranlarla aynı çatı altında bulunmak ise azap verici... Geçmişte parti içi mücadelede rakiplerini bile tümden tasfiye etmeyerek, en azından seçimlerde başarı adına birlikte çalışma opsiyonu ile davrananların yerine, şimdilerde kendisine biat etmeyen herkesi oturdukları koltukların sağladığı maddi olanaklarla yok ederek parti kurullarını haremlerine çevirenlerin egemenliği devam ederse ilk seçimlerde CHP'nin nasıl bir tablo ile karşılaşacağı ise bilinmez...
Yaşayarak göreceğiz elbet...
