ÇİĞDEM

ÇİĞDEM






Dün Recaizade Mahmut Ekrem’i yazmıştım.
Bugün sıra torunun kızında.





Çiğdem Talu…Ercüment Ekrem Talu’nun
torunu.Edebiyatçı bir aileden geliyor yani. Filoloji
eğitimi aldı, 17 yıl bir özel okulda İngilizce öğretmenliği yaptı.





Mutsuz bir evlilikten sonra, şarkı sözü
yazarlığına başladı. Kader karşısına 24 yaşında bir kimya mühendisini
çıkarmıştı: Melih Kibar. Kendisi o zaman 36 yaşındaydı.





Çiğdem şarkı sözü yazıyor, Melih beste
yapıyordu. Sekiz sene beraber çalıştılar, 270 şarkı yaptılar. Melih’in
ifadesiyle öyle görür görmez aşık olmadılar birbirlerine. Önce ,”İşte öyle bir
şey,” derken ısındılar birbirlerine, sonra da





“Bende bu
cehennem gibi yürek olmasa,

Bende deli rüzgâr gibi hasret olmasa,

Bir de cana can katan o sevdan olmasa,

Ah bu hayat çekilmez,” diyerek sanki bir şeyler anlatmak istiyorlardı.





Birlikte gittikleri Sopot Festivalinde,
artık her şey ayan beyandı. Ama Çiğdem korkuyordu. “Kocaman kadının çıtır
sevgilisi var,” dedirtmek istemiyordu.





Sonra zoraki bir ayrılık…Melih yüksek
lisans yapmak için Londra’ya gitti. Ama aşk aşktır. Çiğdem sevdiği adamı
görebilmek için fırsat buldukça Londra’ya uçtu.





İki sevgili, 1976 sonunda İstanbul’da
buluştular ve 1977’yi Tarabya’da bir restoranda birlikte karşıladılar. İlhan
İrem ve Erol Evgin’in desteğiyle Melih Çiğdem’e dedi ki;





Çiğdem, Çiğdem,
çiçeklerin en güzelisin sen

Bilmem ki bundan başka sana neler söylesem

Şarkılara can veren ilham meleğimizsin sen…





Ama aradaki yaş farkı hep duvar gibi
durdu karşılarında. Dostça ayrıldılar, birleşmeden. Saray terbiyesiyle yetişmiş
Çiğdem, bu farkı anlatamıyordu mantığına. Ama birlikte çalışmayı, birlikte
üretmeyi sürdürdüler.







1980’lerin
başında göğüs kanseri dediler Çiğdem’e. Geç konulmuş bir teşhisti. Çiğdem bu
sefer Londra’ya tedavi için gidip geliyordu. Mutlu görünmeye çalışıyordu. Ama
lanet bir hastalıktı bu. Bir türlü geri adım atmıyordu. Masraflar
artmıştı.  





Dostları bir araya geldi, Çiğdem’e
destek için. “Çiğdem Talu’ya Selam,” adıyla bir konser düzenlediler. O gece
bütün dostları şarkı söyledi.





Ama 28 Mayıs 1983’te gazetelerde bir haber vardı: “Şarkılar Öksüz Kaldı.”
Evet, şarkılar öksüz kalmıştı ve Çiğdem artık şarkılarıyla anılacaktı.





Çiğdem’in ölümünden sonra Melih kapkaranlık bir sessizliğe büründü. Artık
eskisi gibi beste yapamıyordu. Son olarak geçti piyanosunu başına ve selam
gönderdi Çiğdem’ine, “Sessiz Veda” şarkısıyla.





Ya, sonra mı? Melih de kansere yakalandı ve 7 Nisan 2005’te Çiğdem’ine
kavuşmak için kapadı gözlerini. Tıpkı Çiğdem gibi, aynı arkadaşları  aynı camiden, Bebek’ten sonsuzluğa uğurladı
Melih’i





İşte, yaşanmış ama bitmemiş bir aşk hikayesi…





NEDEN Mİ ANLATTIM ŞİMDİ BUNU?





  • ÖNCE ŞU POLİTİKANIN BOĞUCU İKLİMİNDEN BİRAZ UZAKLAŞAYIM DİYE.




BİRAZ DA;





  • İŞTE ÖYLE BİR ŞEY.




HADİ TAKATİNİZ VARSA ANALIM ÇİĞDEM’LE MELİH’İ.





Seni düşündüm dün akşam yine.

Sonsuz bir umut doldu içime.

Birde kendimi düşündüm sonra.

Bir garip duygu çöktü omzuma.



Hani ıssız bir yoldan geçerken,

Hani bir korku duyarda insan,

Hani bir şarkı söyler içinden,

İşte öyle bir şey.



Hani eski bir resme bakarken,

Hani yılları sayar da insan,

Hani gözleri dolar ya birden,

İşte öyle bir şey, işte öyle bir şey.



Seni düşündüm dün akşam yine.

Bir garip huzur doldu içime.

Bir de kendimi düşündüm sonra.

Bir garip duygu çöktü omzuma.



Hani yıldızlar yanıp sönerken,

Hani bir yıldız düşer de insan,

Hani bir telaş duyarda birden,

İşte öyle bir şey.



Hani yağmurlar yağar ya bazen,

Hani gök gürler ya arkasından,

Hani şimşekler çakar peşinden,

İşte öyle bir şey, işte öyle bir şey.



İfral TURGUT

29.03.2019 20:03:49

YAZARLAR


TGC’DEN “GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN” ÇAĞRISI!

DEMİRÇALI BORÇ LİSTESİNİ BELEDİYEYE ASTI

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

EMNİYET MÜDÜRÜ ARİKAN'A ZİYARET

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

112 ACİL ÇAĞRI ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

DEMİRÇALI’DAN BASIN TOPLANTISI

“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU

MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DEMİRÇALI: MASA TENİSİ İHTİSAS KULÜBÜ DESTEĞİ HAK EDİYOR”

TZOB NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİNİ AÇIKLADI

"HİBE EDİLEN KAMYONLARI GERİ ÇEKİYORLAR"

YUSUF KANLI: SİNEKLE VE HAŞERATLA MÜCADELEDE ZAFİYET VAR