İfral TURGUT

Tarih: 27.10.2020 00:09

CUMHURİYETE DOĞRU-2

Facebook Twitter Linked-in

NE DİNLENMESİ? YUNANLILAR BİTİNCE BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ.

 

Atatürk ölümünden önce, bir süredir uzak kaldığı Milli Mücadeledeki arkadaşlarıyla görüşmek istiyordu. Ali  Cebesoy’dan bunu sağlamasını ısrarla rica etti. Ama karşı taraf buna imkan sağlamadı.

 

Sakarya Muharebesinden hemen sonra, bir sohbette, Halide Edip,

-‘’Paşam çok yoruldunuz. İzmir’i de aldıktan sonra, biraz dinlenirsiniz her halde,’’ dedi. Cevap:

-‘’Ne dinlenmesi? Yunanlılardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz. Birbirimizi yiyeceğiz.’’

 

ÜÇ CEPHEDE SAVAŞIYORDU:

I.GRUP

            II.GRUP

            III.GRUP

 

1921 Anayasasına göre, Meclis iki yılda bir seçim yapmak zorundaydı. Meclis 23 Nisan 1920’de açılmıştı. Seçimleri yenilemenin zamanı gelmişti.  Gazi, bu Meclis’ten kurtuluyor gibiydi. Komutanlar yeniden endişeye düştüler:

-“Ya, Kemalist bir Meclis gelirse!”

 

Mustafa Kemal Meclise sokulmamalıydı.  Seçim Kanunu değiştirmeye karar verdiler.

 

Canik MV Emin Bey, Erzurum MV. Süleyman Bey ve Mersin MV Selahattin bey Meclise iki maddelik bir yasa teklifi verdiler.

1.Milletvekili adayının doğum yeri, Misak-ı Millî sınırları içinde olsun. Selanik Dışarıda Kalmıştı.

2.Milletvekili adayı adaylığını koyduğu yerde en az  beş sene oturmalı. Mustafa Kemal Dışarıda Kalmıştı.

 

Yasa, özel olarak Mustafa Kemal için hazırlanmıştı.

ÇÜNKÜ

 

Selanik artık Misak-ı Milli sınırları dışındaydı. Mustafa Kemal’in ömrü cepheden cepheye koşmakla geçmişti. Hiçbir yerde aralıksız 5 yıl oturamamıştı.

Padişah yanlıları boş durmuyordu. Hem de, En Yakın Silah Arkadaşları.

 

Önerge verildi.  Gazi Zorla (!) çıktı kürsüye ve haykırdı. Engellemeyi başaramadılar. Haykırdı,

-“Doğum yerim Selanik Misak-ı Millî sınırları dışında kalırken, devlet Selanik’i tek kurşun atmadan Yunan’a verirken,  ben diğer bir yurt köşesi Derne’de savaşıyordum. Hiçbir yerde beş yıl oturamadım.  Otursaydım, o zaman Bingazi’de, Derne’de, Sina’da, Filistin’de, Çanakkale’de, Kafkaslarda, Sakarya’da olamazdım.

Ama ben oralarda olamasaydım, bu efendilerin de doğum yerleri,  Misak-ı Millî sınırları dışında kalırdı.”

 

Ve milletine sordu; gözlerinin içine bakarak.

-‘’Şimdi millete soruyor ve cevabını milletten bekliyorum. Bu önergenin sahibi efendileri buraya gönderen millet, onlar gibi mi düşünüyor?’’

 

Milleti onlar gibi düşünmüyordu. Çuvallar dolusu telgrafla olayı protesto ettiler. Önerge geri çekildi. Ve Gazi Ankara’nın Bâlâ ilçesinden milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. Cumhuriyeti de kurdu. Ama bu olayı hiç unutmadı. NUTUK’ta da tüm ayrıntısıyla yazdı.

NE İSTİYORLARDI

 

Mustafa Kemal dedi ki, ‘’Türk’ün haysiyeti ve izzeti nefsi, çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa, mahvolsun daha iyidir. Binaenaleyh, Ya İstiklal, Ya Ölüm.’’

 

Ve Gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu oldu.

 

YARIN, LOZAN

 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —