Defterdar, Osmanlı Devleti'nde Maliye Nazırına verilen ad. Şimdiki Maliye Bakanı. Pardon Sekreteri.
Sarı Mehmet Paşa,genç yaşta Rûznâmçe-i Evvel Kalemi'ne girdi. Kılıç Ali Efendi'nin yanında devlet maliyesiniöğrendi. Yeteneği sayesinde başdefterdarlığa kadar yükseldi
İsyancılar II. Mustafa'yı indirip, III. Ahmet'i tahta çıkarınca defterdarlığa Muhsinzade Abdullah Efendi'yi getirdiler. İsyan sırasında Edirne'de bulunan Mehmet Paşa saklanmak zorunda kaldı. Fakat Abdullah Efendi, askere verilecek cülûs bahşişi için gerekli parayı bulamayınca isyancılar Mehmet Paşa'yı tekrar göreve çağırdılar. O da geldi.
Kısa sürede kapıkuluna cülûs bahşişi dağıtıldı amaSarı Mehmet yine kovuldu. O da gitti. Birkaç ay sonra tekrar defterdarlığa çağırıldı. O da geldi. Bu gidiş gelişler tam yedi defa tekrarlandı.Kovuyorlar gidiyordu, çağırıyorlar geliyordu. Gelince düzeltiyor, düzeltince kovuluyordu.
1715'te yapılan Mora seferinde orduya zahire nakliyle görevlendirildi. 1716 yılında Avusturya savaşına katıldı. Savaş sırasında Damat Ali Paşa şehit olunca, ordu dağıldı ve Belgrad'a çekildi. Sadrazamlık mührünü bekleyenler arasında Sarı Mehmet Paşa da vardı. Fakat Nevşehirli İbrahim Paşa’nınetkisiyle mühür yaşlı vezir Koca Halil Paşa'ya verildi.
Bu sırada Avusturya orduları Temeşvar'a kadar gelmişti. Mehmet Paşa yaşlı sadrazama yardım etmekle görevlendirildi. Padişah kendisine sadrazamlık vaadinde bulunmayı da ihmal etmemiş, “Hele sabret,” demişti.
Çevresinde bir sürü dalkavuk ve yalaka vardı. Mührün gelmesi geciktikçe, Sarı Mehmet’i tahrik ediyorlardı. Gaza gelen Sarı Mehmet mührü açıktan istemeye başladı. “Verin artık,” diyordu. Ayni zamanda, III. Ahmet hakkında ileri geri konuşmaya başladı.
Halbuki asıl sadrazam adayı, Nevşehirli İbrahim Paşa idi. Nevşehirli Sarı Mehmet’i ordu Edirne'ye gelinceye kadar oyaladı, sonra da Selânik muhafızlığına tayin ettirdi. Ardından, gönderilen bir fermanla, birkaç ay içinde her türlü masrafı kendi kesesinden karşılanmak üzere 3.000 askerin silahlandırılarak Niş ovasında hazır bulundurulması emredildi.
Sarı Mehmet zor durumda kalmıştı. Yine ileri geri konuşmaya başladı. Gevezeliği, Damat İbrahim’e beklediği kozlarıvermişti. Buna bir de Selânik'te halka zulmetme, Temeşvar'ın düşman eline geçmesine sebep olma gibi suçlamalar da eklenince, Kavala Kalesi'ne hapsedildi, İstanbul'daki mallarına ve parasına da el konuldu.
Sonuç mu? Belki de söylediklerinde haklıydı. Ama hakkında konuştukları da sadrazam ve padişahtı. Bir kez daha çağrıldı ama bu sefer idam edildi
Sarı Mehmet devlete en buhranlı günlerinde elli yıl hizmet etti. Oldukça da başarılıydı. Hatta maliye ve yönetim konularında birçok eser de bıraktı. Ama çenesini tutamadı. Devletin sahibinin padişah olduğunu, sarayda ayak oyunlarının sınırsızlığını unuttu.
HALBUKİ…
• YEDİ KERE GİDİP GELMİŞSİN. YEDİ KERE DAHA GİT, NE OLACAK Kİ?
• HATTA HER KOVULUŞUNDA MİNNETTARLIĞINI BİLDİR.
• BELKİ YİNE ÇAĞIRIRLAR… BEKLE HELE…
