I. Murad'ın üç şehzadesi vardı. En küçükleri Yakup. Devlet yönetimi ve askeri konularda çok iyi bir öğrenim gördü. Babasının yanında bütün savaşlara katıldı. Kahramanlıklar da gösterdi. İyilikseverliği herkes tarafından sevilmesini sağladı.
Kosova Meydan Savaşı I. Murat’ın son savaşıydı. Kendisiyle birlikte bu savaşa iki. şehzade katıldı. Yakup Çelebi ve Bayezit.
Düşman yenilmiş, kaçmaya başlamıştı. Yakup Çelebi kaçanların peşine takıldı. Son darbeyi vurmak tüm kalıntıları temizlemek istiyordu.
Aynı zamanda muzaffer Padişah savaş alanını dolaşıyordu. Gafil davrandı. Yaralı bir Sırplı, son bir gayretle çekti hançerini ve I. Murat’ı öldürdü.
Taht kavgası, taht hırsı hemen savaş meydanındayken başladı. Bayezit “Yıldırım” unvanını çok hızlı karar vermesi ve hızlı hareket etmesinden dolayı almıştı. Hızla karar verdi. Taht kendisinin olmalıydı. Zaten Yakup Çelebi’yi de öteden beri kıskanıyordu.
Yakup Çelebi’nin ise babasının öldüğünden haberi yoktu. Kaçan düşmanı temizledikten sonra geri döndü. Bayezit kararını vermişti. Hesap orada kesilecekti. Yakup yok edilmeliydi. Dinlenmeye hazırlanırken haberciler geldi ve,
-“Pederin seni istiyor,” dediler.
Yakup’un bir şeylerden kuşkulanmasına gerek yoktu. Pederinin çadırına yöneldi; içeri girer girmez de malum ekip üzerine çullandı ve meseleyi oracıkta kan dökmeden halletti. Boğdular. Zavallı Yakup’un son sözü;
-“Bayezit, bana kıydın, dilerim sen de bu tahtın hayrını görmeyesin,” oldu.
Yakup Çelebi, Osmanlı tarihinde, saltanat hırsıyla öldürülen ilk şehzadeydi. Bundan sonra kardeş veya yakınları öldürme kanun niteliğinde bir gelenek haline geldi. Fatih zamanında ise kurumsallaştı. Yüzlerce oğul, kardeş, torun öldürüldü. Hem de kimileri beşikte iken. Erken davranıp öldüren hep haklı oldu. Öyle ya, önemli olan devletin bekasıydı. İnsan hayatının ne önemi mi vardı ki?
Ama Allah var Bayezit, iyi kardeşti. Yakup’un naaşını Bursa’ya getirdi ve törenle defnettirdi.
Peki daha sonra neler mi oldu? Çoook uzun hikaye ama Yakup’un bedduası yerine geldi. Yakup hiç olmazsa öldü ve kurtuldu. Yıldırım’ın ölümü için o kadar çok rivayet var ki: Ben sekiz ay esaret, demir kafes ve intihar diyeyim, siz gerisini araştırın. Çünkü herkes kendi söylediğinin doğru olduğunu iddia ediyor.
EVET SORUYORUM:
GÖRMÜYOR MUSNUZ…