İfral TURGUT

Tarih: 19.03.2023 16:27

DÖNMEYİ DÜŞÜNMEDEN ÖLÜME YÜRÜYENLER

Facebook Twitter Linked-in






(Hiç arzu etmediğim şeyleri yapıyorum. Çanakkale’yi atlamış değilim. Ama bazı şeyleri günü gününe yazmak lazımdı; Çanakkale kahramanlarını geciktirdim. Telafi etmeye çalışacağım. Özür dileklerimle.)





Henüz sekiz yaşındayken annesini kaybetti. İstiklal Savaşının en güç yılları. Defalarca donma tehlikesi geçirdiği zorlu bir yolculuktan sonra, 70. Alay Komutanı babası Hafız Halit Paşa ile birlikte milli orduya katıldı. Minik bedenine ilk askeri üniformasını ve küçücük başına Kuvayı Milliye kalpağını Geyve sırtlarında geçirdi. Osmanlı’dan kalma silahlar büyük ve ağır olduğu için hiçbirini taşıyamıyordu. Kendisine Çerkez Ethem tarafından, Akhisar’da daha küçük olduğu için bir Yunan Filintası hediye edildi. İlk kurşununu İngilizlerin kurduğu Kuvayı İnzibatiyesine karşı sıktı.





Albay Halit`e, Yunan askerleriyle en çetin çarpışmaların yaşandığı Gediz hattını savunma görevi verilmişti. Minik Nezahat, yanı başında süngü süngüye çarpışan Mehmetçik`in şehit oluşunu görecek kadar savaşın içindeydi artık.





Gediz Cephesi Yunanlılara karşı ilk yenilginin alındığı cephelerden biriydi. Ancak Türk askeri düşmanın lojistiğini kesmek için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdürdü. Zor anlar yaşandı ama hangi savaş kolaydı ki…





Tarihe, kaybedilen muharebe olarak geçen Gediz Cephesi`nde sadece bir alay, Halit Bey`in kumandasındaki 70. Alay başarılı olmuştu. Küçük Nezahet`i onbaşı yapacak, daha sonra onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsülerindeki tartışmalara taşıyacak en önemli olaylardan biri de bu sırada yaşandı.





Askerlerimiz Yunan saldırıları karşısında zor anlar yaşıyordu. Can bu, bir de ümitsizlik sararsa benliği… Cepheden kaçmayı düşünenler vardı. Umutların tükendiği anda atıyla   askerlerin önünü kesti, küçük Nezahat. Minik, ama vatan sevgisiyle dolu yürek cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına duvar gibi dikildi. Yarbay Mustafa Kemal askerlerine ,”Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum,” dememiş miydi? Asker değil miydi Nezihe? O minik beden, o an volkan oldu ve patladı. Gök gürültüsü gibi.





-“Ben babamla ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?”





Babasına destek olmak isteyen bir çocuğun çırpınışlarının ötesindeydi çabası. Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi haykırınca gerçeği; vatan sevgisini ve şehadeti çarpınca yüzlerine, hepsi geri döndü; biraz mahcubiyet ama yeni bir azimle.





Çoğu şehit düştü o cehennemde. Gediz muharebesi kaybedilmiş ama Yunanlının Anadolu`nun içlerine sızması da geciktirilmişti.





O artık. elinde oyuncaklarıyla askerin arasında gezen bir kız çocuğu değil, 70. Alay`ın zafer kazanmış,12 yaşındaki Nezahet Onbaşıydı.







Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —