Evin beyi yolcu edildikten sonra komşuya sabah kahvesine geçildiği, -kahve bahane- tatlı dedikoduların yapıldığı,
bakkal amcanın hâlâ veresiye defteri tuttuğu,
sıcacık renklere boyanmış evlerin duvarlarına maç sonuçlarının yazıldığı,
Ali'nin Ayşe'yi sevdiğinin duyurulduğu bir mahalleden geçtim dün.
Herkesin birbirini tanıdığı ve hal hatır sorduğu,
çocukların sokaklarında oyunlar oynadığı ve özgürce koşuşturduğu, komşu esnafların dükkanlarının önünde birbirlerine takılarak,
neşeyle tavla oynadığı bir mahalleden geçtim dün.
Eski giysileri verip karşılığında eskiciden plastik leğen alındığı, komşuların bir araya gelip içli köfte yaptığı,
mantı döktüğü, yufka ekmeği hazırladığı bir mahalleden geçtim dün.
Etin kasaptan, ekmeğin fırından , sebzenin sokaktan geçen tablacıdan alındığı,
komşudan bir fincan zeytinyağı istendiği,
floresan ışıklı marketlerin henüz istila etmediği,
acıların ve sevinçlerin içtenlikle paylaşıldığı bir mahalleden geçtim dün.
Dün beton hücremden kaçıp bir mahalleden geçtim.
İçim ferahladı, ruhum aydınlandı.
Aydın Sihay
