DÜNYA TOPRAK GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE AMACI NEDİR?

DÜNYA TOPRAK GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE AMACI NEDİR?

Bildiğimizin aksine dünyadaki en kıt kaynaklardan biri topraktır. Yer yüzeyinde 4869 milyon hektar tarım toprağı bulunmaktadır kişi başına 1870 m2 toprak düşerken, Türkiye’de toplamda 37 milyon hektar tarım toprağı mevut ve kişi başına 2500 m2 toprak ile insanımızın gıdası sağlanmaktadır. Toprak yer yüzeyindeki gıdalarımızın %95’i topraktan sağlandığı için toprak yer yüzeyindeki bütün canlılığın yaşamı için çok önemlidir. Toprak yoksa yaşam yoktur.

Ancak sanayi devrimi özellikle de 1920’li yıllarda çoğunlukla da II dünya savaşından sonra traktörün yaygın olarak tarım topraklarının işlenmesinde kullanılmaya başlayınca toprakta bozulma ve doğal alanların çoğunluğu işlenerek tarım yapılmaya başlandı. Toprak bilimcileri olarak tanımladığımız anlamda bitki kök gelişimi için uygun derinliği olmayan düz ve süze yakın olmayan, bitki gelişimi için kısıtları olan arazi parçası üzerinde toprak da olsa gerçek anlamda tarım toprağı olarak kullanılamaz olarak değerlendirilmektedir.

İnsan faaliyetlerinin de etkisi ile yılda önemli miktarda tarım toprağı erozyona uğramakta, tuzlulaşmaktadır ve değişik düzeyde bozulmaktadır. Küresel düzeyde toprakların yaklaşık %33'ü zaten bozulmuş durumda olduğu ve yıllar içinde bozulma eğilim hızlandığı görülmektedir. Ayrıca her yıl yaklaşık 24 milyar ton verimli toprağın erozyon nedeniyle kaybolduğu tahmin ediliyor. Toprak verimliliğinin kaybı, düşük ürün verimine ve ürün başarısızlığına yol açarak yerel nüfusu açlığa, yetersiz beslenmeye ve yoksulluğa sürükler. Son yıllarda sürdürülemez toprak yönetimi uygulamaları nedeniyle toprağın verimliliği azalmış, bu da gıdanın vitamin ve besin içeriğinde ciddi bir düşüşe neden olmuştur. Bunun sorumlusu, topraktaki organik karbon ve biyolojik çeşitliliğin kaybı, besin dengesizliği, toprak erozyonu, kirlilik veya tuzluluk ve gübrelerin bilinçsiz kullanımı da dâhil olmak üzere çeşitli faktörlerdir.

Besin dengesizliği en büyük on toprak tehdidinden biri olarak belirlendi. Gizli açlık (aynı zamanda mikro besin eksikliği olarak da adlandırılır), besin açısından fakir beslenmeye atfedilir ve besin maddeleri tükenmiş topraklarla bağlantılıdır. Dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlası bir veya daha fazla temel mineralden yoksundur. Bu bağlamda insanlığın çoğunluğu yeterli gıdaya erişmiş olsa bile bazı mineraller ve vitaminleri yeterince almadığı için dengeli beslememektedir.

Artan nüfus artışı ve buna bağlı olarak artan iklim değişimleri beraberinde doğa ve toprak üzerinde ciddi bir gıda üretim ve yerleşim yeri sorunu oluşturmaktadır. Ne yazık ki yer yüzeyinin en kıt ve en önemli gıda kaynağı olan toprağın kaybı ve bozunumu meslektaşların dışında çok az fark edilmemektedir. Yönetim organlarının ise tarım ve toprak konusunda danışmaları olmadığı için önümüzdeki yıllarda ciddi gıda güvencesi ve gıdaya erişim sorunu yaşanacaktır.

Bu bağlamda dünya çapında toprak bilimi meslektaşlarımızın uzun soluklu çabaları ile Birleşmiş Milletler toprağın önemini topluma benimsetmek için 5 Aralık gününü Dünya Toprak Günü (DTG) olarak kabul ettirildi.

 

Dünya Toprak Gününün Kutlanması Nasıl Başladı ve Önemi Nedir?

İlk defa 2002‘de Bangkok Tayland yapılan Uluslararası Toprak Bilimi Kongresi (WCSS)’inde Taylan Kralı Bhumibol Adulyadej tarafından önerilmiştir. BM 68 genel kurulunda Taylan Hükümetinin başvuru su üzerine Birleşmiş Miletler Genel Kurulu, Aralık 2013’teki 68. olağan toplantısında, Karalın doğu günü olması nedeniyle 5 Aralık tarihini Dünya Toprak Günü olarak kabul ve ilan edilmiştir. Dünya Toprak Gününün kutlanmasının amacı; insanları toprakla bütünleştirmek ve insan hayatında en kritik öneme sahip olan toprak varlığın çok yönlü değerini küresel anlamda farkındalık yaratacak şekilde ortaya koymaktır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (UN FAO) tarafından 2013 yılından beri kutlanan Dünya Toprak Gününde “sağlıklı ekosistemlerin ve insan refahının devamlılığı ve buna bağlı gıda güvenliğinin önemini vurgulamayı amaçlamaktadır. Toprak günde genelde kompleks bir ortam olarak toprağın önemi, fonksiyonları, toprak yönetimindeki sorunlar ve zorlukları ele alınmaktadır.

105'ten fazla ülkede gerçekleştirilen kolektif eylemler ve yüz milyonlarca katılımcı, Dünya Toprak Günü'nü BM'nin en çok kutlanan kutlamalarından biri haline getiriyor.

Temel talep temel beklenti; “'Toprağı Canlı Tut’, ‘Toprak Biyolojik Çeşitliliğini Koru', ‘Toprak ve Su Yaşam Kaynağıdır”.

BM’ler konun önemini topluma benimsetmek ve farkındalığı artırmak için hükümetler, değişik sivil toplum kurumları (STK), gençleri, medyayı ve halkı bir araya getirilerek çeşitli etkinlikler etrafında dünya çapında aktif kutlamalar yapılıyor. Günümüzde başta FAO öncülüğünde Roma'dan New York'a, Bangkok'tan Abu Dabi'ye, Moskova'ya kadar pek çok ülkede resmî törenler düzenleniyor. FAO, 21 bölge, alt bölge ve ülke ofisi kampanyayalar ile aktif olarak etkinliklere katılı sağlanmaktadır. Genelde aralık ayının ilk haftasında (4-7 Aralık günleri) milyonlarca kullanıcı medya organı toprak ile ilgili web ortamlarını ziyaret ederek toprak etkinliği hakkında bilgi edindiği görülmektedir.

FAO- DTG logosu altında yerel lehçeler de dahil olmak üzere 100 fazla dilde toprak günü farkındalığı anlatılmaktadır. Ayrıca, toprak bilimcileri ve tasarımcıların ortak çalışması sonucu FAO'nun Küresel Toprak Ortaklığı ve Uluslararası Toprak Bilimleri Birliği'nin 75 ülkeden 97 farklı etkinliğin yer aldığı başta ‘çocuklar için toprak biyoçeşitliliği üzerine kitaplar yayınlayarak erken dönemde toprak bilincinin yaygınlaştırılması amaçlanan ulaşmasını sağlamıştır. Ayrıca derişik ülkelerde konu temalı yarışmalar yapılmaktadır.

Her yıl FAO-DTG ekseninde farklı bir tema ile konuyu topluma aktarmaya çalışmaktadır. 2023 yılı Toprak Günü teması ise “bir yaşam kaynağı olarak: “Toprak ve Su” olarak ilan edilmiştir. Artan ilkim değişimlerin yer yüzeyindeki yağış ve su kaynakları üzerinde yarattığı baskı sonrası göler ve çaylar kurumaya başlamış görüntüler basına yansımaktadır. Toprakta su kıtığı kuraklığa ve ardından biyoçeşitliliğin azalmasına ve bunu takip eden süreçte bitki türlerin gelişmemesine ve gıda yetersizliğine yol açmaktadır. Sonunda sosyal sorunlar ve göçler kadar uzanmaktadır. 2023 yılında toprak ve suyun birlikte yaşamsal önemi özellikle işlenmesinde yarar bulunmaktadır.

BM-FAO DÜNYADA TOPRAK GÜNÜ (DTG) 2023'ÜN TEMEL MESAJLARI (FAO Web sayfası);

1-Toprak ve su, Dünya’da yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli temel kaynaklardır.

*Toprak ve su; gıda üretiminin, ekosistemlerin ve insan refahının temelini oluşturur. *Toprak ve suyun paha biçilmez rollerinin bilincinde olarak, bu kaynakları gelecek nesiller için korumak amacıyla proaktif önlemler alabiliriz.

*Toprak erozyonu ve sıkışması toprağın suyu depolama, boşaltma ve filtreleme kapasitesini bozması sonucu yağışlardan sonra sel, heyelan ve kum/toz fırtınaları riskini/risklerini artırır(ıyor).

*Toprak ve su, bitkilerin büyüdüğü ve gerekli besin maddelerini elde ettiği ortamdır.

*Sağlıklı toprak, doğal bir filtre olarak önemli bir rol oynar, toprağa sızan suyu arındırır ve depolar.

*Yağmurla beslenen tarım sistemleri ekili alanların yüzde 80'ini oluşturuyor ve küresel gıda üretiminin yüzde 60'ına katkıda bulunuyor. Bu sistemler büyük ölçüde etkili toprak nemi yönetimi uygulamalarına dayanmaktadır.

*Sulu tarım sistemleri dünyadaki tatlı suyun %70'ini çekiyor ve ekili alanların yüzde 20'sini oluşturuyor.

 

2- Toprak ve su, bütünleşmiş yönetime ihtiyaç duyan, birbirine bağlı kaynaklardır.

*Toprağın sağlığı ile suyun kalitesi ve bulunabilirliği birbirine doğrudan bağlıdır.

*Sürdürülebilir toprak yönetimi uygulamalarının uygulanması tarım için su kullanılabilirliğini artırır. Organik maddeyle zenginleştirilmiş sağlıklı topraklar, suyun tutulmasını ve kullanılabilirliğini düzenlemede çok önemli bir rol oynar.

*Kaliteli suyun verimli kullanımı, gübre ve pestisitlerin sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi, uygun sulama yöntemlerinin kullanılması, drenaj sistemlerinin iyileştirilmesi, pompalamanın kontrol edilmesi ve toprak ve yeraltı suyu tuzluluk seviyelerinin izlenmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının sürdürülmesi için esastır.

*Sürdürülebilir toprak yönetimi, sulu sistemlerde su verimliliğini artırmanın anahtarıdır.

 

3-Uygun olmayan toprak ve su yönetimi uygulamaları toprak erozyonunu, toprak biyolojik çeşitliliğini, toprak verimliliğini, suyun kalitesini ve miktarını etkiler.

*Su kıtlığı topraktaki biyolojik çeşitliliğin kaybına yol açarken, tarım uygulamalarından kaynaklanan sızıntı ve ötrofikasyon da su kütlelerindeki biyolojik çeşitliliğin kaybına neden oluyor.

*Pestisit ve gübrelerin yanlış yönetimi yalnızca toprak ve su kalitesini tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda insan sağlığı ve ekosistemler için de önemli riskler oluşturuyor.

*Kalitesiz su ve uygun olmayan sulama ve yetersiz drenaj uygulamaları toprak tuzlanmasının ana nedenlerinden bazılarıdır.

*Yükselen deniz seviyeleri arazi kaybına katkıda bulunarak toprağın tuzlanması ve sodifikasyon riskini artırarak tarımsal verimliliği olumsuz yönde etkileyebilir.

 

 

 

4-Toprak ve suyun korunması iklim değişikliğinin azaltılmasına ve adaptasyonuna katkıda bulunur.

*İyileştirilmiş toprak ve su yönetimi, arazinin kuraklık, sel ve kum/toz fırtınaları gibi aşırı iklim olaylarına dayanma kapasitesini artırır.

*Entegre toprak ve su yönetimi uygulamaları, temel ekosistem hizmetlerini sağlayarak dünyadaki yaşamı destekler ve ekosistemin dayanıklılığını artırır.

Sağlıklı topraklar, atmosferdeki karbonu tutarak bir karbon yutucu görevi görür ve böylece hem iklim değişikliğine uyum hem de iklim değişikliğini azaltma çabalarına katkıda bulunur.

Bir bütünlük için toprak ve su yaşam için vazgeçilmez bilinci içinde toprakları gıda kaynağı olarak yerinde tutmak ve amaca uygun kullanmamız gerekir.

 

Türkiye’de Toprak Günü Kutlamaları,

Türkiye’de birkaç yıldır yeni yeni kutlanmaya çalışılmaktadır. Geçen yıllarda Ege, Ankara, Çukurova ve Atatürk Üniversiteleri Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümlerinde küçük çaplı olarak kutlanmaktadır. Son iki yıldır daha geniş olarak etkinlikler yapılmaktadır. Hepimizin konuyu daha geniş kesimlere aktararak toplumda toprağın öneminin farkındalığını arttırmamız gerekir.

Çukurova Üniversitesi 2023 yılı için aşağıdaki program ile DTG kutlayacaktır. Önümüzdeki yıllardan itibaren daha geniş kapsamlı olarak DTG değişik etkinlikler ile farkındalık yaratacak şekilde kutlanacaktır.

Tarladan Sofraya Gıda Güvencesi Toprak ve Suyun Korunmasına Bağlı

İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr

 

 

 

 

İbrahim ORTAŞ

4.12.2023 23:32:44

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI