Oktay EROL

Tarih: 28.02.2020 21:12

EKONOMİYİ ODALAR BİLMESE DE 'HALK' BİLİYOR!

Facebook Twitter Linked-in



Sivil toplum örgütleri, toplumda yaşanan olaylar üzerine “inisiyatif” hakları olmalı…

Salt sivil toplum örgütlerinin mi?

Seçilmişlerin, bürokratların, güçlülerin…

Bunlardan biri, belki de en önemlileri arasında yer alanlarından biri da Adana Ticaret Borsası olmalı…

Elektronik posta yoluyla servis edilen bültenlerde ya “temennilerde” bulunur, ya “iktidarın” çalışmalarına övgüler yağdırır, ya yurttaşın yaşadıklarını “hiç” irdeleme gereği duymaz, ya “kötü” gidişin nedenleri üzerinde durmaya eğilimi göstermez, ya pazar sonlarını bekleyen dar gelirlinin olduğu yerleri bilmez…

Bunları çoğaltmak o denli kolay ki…

Adana Ticaret Borsası Meclis toplantısında konuşan Başkan Şahin Bilgiç “Adana’da ürün yelpazemizi biraz daha yayarak ürün çeşidini zenginleştirip, daha çok ihracat yapacak ürünlere yönelerek katma değeri artırmalıyız” demiş.

Bunu tersini söyleyen var mı bilmiyorum…

Acaba konun öncesine bakmak gerekmiyor mu?

***

Adana’nın varsıllıkları saymakla bitmez! Daha mart ayı girmeden çiçeğe durmuş erik ağacı gördün birkaç gün önce. Dışarıdan gelen yabancıları bırakın, yurdun dört-bir yanından gelenler, Adana coğrafyasında işsizliğin, ekonominin, mutsuzluluğun, doyumsuzluğun bu denli yoğun olmasını yorumlayamıyorlar…

Toprağı var, suyu var, iklimi var, çiftçisi var, ancak bunları üretime yönlendirecek “akıl/ anlayış” yok; neden?

Bir zamanlar altın fışkıran topraklar yerinde dururken, kim ya da kimler/ neden bu toprakları ekilemez duruma getirdi, o zaman kimler “ekilemez” duruma getirenleri alkışladı, ödüllendirdi, kimler Çukurova’nın emeğine/ üretimine sırt döndü?

***

Başkan Bilgiç “ürün çeşidini zenginleştirmekten” söz ediyor ya; bu salt yapılan toplantıda bir-iki değişik “sözcük” öbeğinden ileri gitmeyeceği apaçık…

Bilmeyen de bölgenin narenciyesi, buğdayı, mısırı Adana’da katma değer kazanıyor da, “yeni” ürün çeşitleriyle kazanımların artırılması amaçlanıyor sanayabilir!

Yok, öyle bir şey!

Narenciyenin, buğdayın, mısırın katma değerli ürünlerinin birçoğu dışarıdan gelir Adana’ya. Narenciyenin ağacını bilmeyen bölgeler portakalı Adana’dan alır, Adana’ya meyve suyu, konsantre, parfüm olarak satar! Bir zamanlar üniversite şarap yapımına bile başlamıştı, ancak hangi “akıla hizmet” bilmiyorum üretimi durduruldu!

Tüm bunları bilmiyor olamaz ATO…

***

Tümce içerisinde yer alan “daha çok ihracat yapacak ürünlere yönelerek katma değeri artırmalıyız” diye süren bölüm iç acıtıcı…

Burada “ihracat yapılarak” katma değerin artırılacağından mı söz edilmek isteniyor, yoksa “söz” mü öyle gelişti, yoksa bir dil sürçmesi mi; anlamak zor!

Ancak katma değerli ürünlere dışsatım yolunun açılması “en büyük” kazanım olduğu da bir gerçek!

***

Adana’da, ekonominin sacayağı olarak bilinen sivil toplum örgütlerine; odalarına Çukurova Barış’tan dün yeni bir çağrı yapıldı.

Yinelenen çağrıda “ekonominin son durumu” soruldu…

ATO’dan, ADASO’dan, ATB’den şu ana dek ne bir açıklama, ne bir tepki gelmedi.

Adana’da her şey tıkırında, her şey istendiği gibi oluyor, “temenniler” yerini buluyor, doyumsuz/ mutsuz sokaklar yok, pazaryerleri yüzü gülen insanlarla dolup/ taşıyor da biz mi bilmiyoruz yoksa?

Sivil toplum örgütlerinin, “inisiyatif” hakları olanların onca toplantı yapmalarına, pasta-börek-meyve suyu sunmalarına, söz olsun diye katma değerli ürünlerden söz etmelerine, üretimi anlatmalarına ne gerek var ki…

Yerel basına birkaç yıl arayla seçilen başkanı duyurmalarına, yaptıkları toplantıların bültenlerini göndermelerine ne gerek var ki; salonu dolduran kalabalığa birer çeyrek dağıtarak, biraz da “iktidar” övgüleri yaparak kendileri açısından daha verimli iş yapmış sayılırlar!

“Adana ekonomisinin durumu ne” sorusunun yanıtı mı; ATO, ADASO, ATB’den bilgi gelmeyince “tek” kaynak kalıyor…

Halk…
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —