ELBETTE 'HER ŞEY GÜZEL' OLSUN DA...

ELBETTE 'HER ŞEY GÜZEL' OLSUN DA...

Elbette “her şey güzel” olsun da…



Bunca çabanın, uğraşın nedeni “her şey güzel olsun” diye değil mi?

Bilimin, sanatın, politikanın, felsefenin, inançların nedeni…

Başka bir şey düşünülmemeli…

Amaca ulaşmayı kolaylaştıran bilim,

İnsanı, doğayı anlayabilmeyi “alışılmışın dışında” sağlayan sanat,

Düşte görüleni, yaşamda karşılaşılan olaylarla pekiştiren, soru sorduran, ayrı bakışlar” ortaya çıkmasını sağlayan felsefe,

Gönül verilen inançlar, “her şey güzel olsun” diye değil mi?

***

Çocuk yıllarımdan bu yana hem gündenim, hem yaşamın, hem piyasanın, hem politikanın, hem ayakta durmanın içinde babamla birlikteydik…

O yıllardan bu yana, kısa süreli CHP hükümetlerinin,

Biraz uzun süreli MC hükümetlerinin,

Biraz daha uzunu ANAP hükümetinden daha çok ‘iktidarının’,

Bugüne değin hiçbir hükümete sunulmayan “onsekiz” yıllık hükümetinin değil AKP iktidarının “iyi bir” tanığıyım…

Bizdeki gibi ‘sistemlerde’ hükümetlerin, “tabanları taşlaşmış” kurumlara karşı işlevleri yeterli olmayacaktır!

Kaygan kurumlarda yapılan birkaç değişiklik, yerleşik kuralları ortadan kaldıramayacaktır!

Kurumların “temel taşlarının”, hükümetin anlayışı ile uyum içinde olması gerekirken; başarılı olamaz!

Zaten onun için de süreleri kısadır;

Bir yıldır,

Birbuçuk yıldır,

Bilemediniz iki…

İki seçim arasında birkaç hükümet kurulması, ya da sıkça “erken seçim” yapılması da bundandır…

***

ANAP’ın seksen sonrasındaki hükümet süreci ‘iktidar’ olmasına yetmiştir!

Oniki Eylül’le birlikte törpülenen, iğdişlenen, baskı altına alınan birçok düşüncenin tartışılması-konuşulması yerine; sivil toplum örgütlerinin işlevsizliği, kamuoyu oluşturacak platformların yasaklanması toplum üzerinde “gerici” yapılanmanın daha kolay yol almasına neden olduğu gibi, toplumsal değişimin de önünü araladı!

“İşini bilen memur” ödüllendirildi!

“Anayasanın bir kez delinmesi” sorun sayılmadı!

Terörde yaşamlarını yitirenlere duyarlı olunmadı!

İkibinlere değin süreleri belirsiz, ne zaman koltukların kayacağı bilinmeyen hükümetlerin bulunduğu süreçte bölük-pörçük toplumun her katmanı kısa aralıklarla hoşnut edilmeye çalışıldı.

AKP ile başlayan, ikibinbir krizi ile ortaya koyulan ağır koşulların ilk yılları hep özlemle anılacak kanımca.

Herkesi dinleyen, kendini gelişmeye adamış, çağdaş toplumlara uyum sağlamaya çalışan, ekonomik büyümeyi amaçlayan, yurttaşın alımgücünü artırmayı önemseyen AKP…

Ardından ikinci döneminde bazı ipuçlarını ortaya koyan,

Sonrasında cemaatlerle birlikte yol almayı yeğleyen,

“Bizim için demokrasi amaçtır” sözlerine uygulama yollarını arayan,

Kutuplaşmadan yararlanmaya çalışan,

Toplumu inançlarla, yurtseverlikle ayrıştıran,

Yanlışlarından “yanılttılar” diyerek sıyrılan,

Her türlü çalmayı-çırpmayı “günah işlemle hakkı” savunan bir “iktidar” AKP!

***

Ekonomide yaşanan edilgenliğin, büyüyen işsizliğin, her gün artan mutsuzluğun, yurttaşlar arasında yaygınlaşan güvensizliğin, alanda “her şey güzel olacak” sözüne eşlik edilmesinin nedeni kısa süreli hükümetlerden çok, onsekiz yıllık AKP iktidarından başkası değildir!

Daha iki ay önce yapılan yerel seçim öncesinde, bir yıl önce gerçekleşen yerel seçimde “iktidar”, alanlarda toplanan kalabalığa “bizi seçin ekonomi düzelsin, bizi seçin terör bitsin, bizi seçin…” diye sözler vermiyor muydu?

Ekonominin düzelmesi, terörün sona ermesi yurttaşımızın “her şey güzel olacak” beklentisi için gelişme olacaktı.

Oldu mu öyle?

***

Siz eğer tutar, geçmiş yıllarda yapılan yanlışları sürdürürseniz, o yanlışla geçmiş yıllarda

yaşananlardan başkası ile karşılaşmazsınız!

“İktidar” değişti mi?

İnsana, eğitime, bilime, topluma, üretime, bu ülkenin değerlerine geçmiş yılların hangi yanlışlarını eksilterek, hangi yarar sayılacak doğruları ekleyerek bundan sonrasını güzelleştirecekti ki?

İşin en şaşırtan yanı da “her şey güzel olacak” diye yola çıkanlar bir yandan geçmişin yanlışlarını-eksiklerini dile getirirken, bir yandan da geçmişin yanlışlarını-eksiklerini yinelemekten uzak durmuyorlar!

Unutulmasın ki, CHP’nin kazandığı bazı yerel yönetimlerde ‘benzer’ oluşumların seçmene “kaygılandırdığı” da gözlemleniyor; biline!

Oktay EROL

1.06.2019 12:10:52

YAZARLAR


MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DEMİRÇALI: MASA TENİSİ İHTİSAS KULÜBÜ DESTEĞİ HAK EDİYOR”

TZOB NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİNİ AÇIKLADI

"HİBE EDİLEN KAMYONLARI GERİ ÇEKİYORLAR"

YUSUF KANLI: SİNEKLE VE HAŞERATLA MÜCADELEDE ZAFİYET VAR

İŞ VE NETWORK GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI

ADANA'DAN BELARUS’A İHRACAT ARTIYOR

ADASO’DA ŞİRKETLERİN YENİ FİNANSMAN YÖNTEMLERİNİ ELE ALINDI

ZERDEÇALIN 11 FAYDASI

“AİLE DİŞ HEKİMLİĞİ SİSTEMİ BİRAN ÖNCE YAŞAMA GEÇMELİ”

ZEYDAN KARALAR’DAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLAMASI

“EMEĞİN EN YÜCE DEĞER OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”

“EMEKÇİLER, EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALMALI”

ADSOD’DAN EVLENECEK ÇİFTLERE BÜYÜK DESTEK

AOSB “SANAYİ TEMALI” RESİM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU