İfral TURGUT

Tarih: 10.08.2022 12:56

ERKEK OLSAYDIM, PADİŞAH BENDİM

Facebook Twitter Linked-in

Adile Sultan…1826 tarihinde Topkapı Sarayı’nda doğdu. Sultan II .Mahmut ile Zernigar Sultan’ın kızı…19’ncu Yüzyıl’ın en muhteşem düğünü olarak tarihe geçen bir düğünle Kaptan-ı Derya ve sadrazam Mehmet Ali Paşa ile evlendi.
Sarayda Arapça, Farsça, edebiyat, tasavvuf, müzik ve hat üzerine aldığı muhteşem eğitim sayesinde, dönemin birçok siyasi ve idari kararların alınmasındaki etkisiyle, her dönem gündemde kalmayı başardı. Ufku geniş ve aydın fikirliydi. İnsanı ve dünyayı tanıyordu. Aklı kadınların haremde kalmasını kabul etmediğinden, onların dışa açılmalarına öncülük etti. Yardımseverliği ve insan sevgisi ile tüm İstanbullular tarafından çok sevildi.
Edebiyata karşı özel bir ilgisi ve yeteneği de vardı. Osmanlı Hanedanı’ndan Divan sahibi tek kadın şairidir. Fuzuli ve Şeyh Galib’e nazireler ve Yunus Emre tarzında hece vezniyle şiirler yazdı. Muhibbî adıyla Kanuni Sultan Süleyman Divanı’nın basılmasını sağladı. Kendi şiirlerini de, Adile Sultan Dîvânı ismiyle yayımladı.
Sultandı. Sarayda yaşıyordu. Ama her şeyden önce insandı. Hiç unutmadı insan olduğunu. O da bir kalp, bir yürek taşıyordu. Kendisini anlatırken şöyle diyordu:
“Dervişim, kendi başıma yine sultan gezerim,
Âlem-i aşkda seyyah olup her an gezerim.

Pâdişâh saltanat-ı dehr için kayd çeker.
Kayd-ı namusu geçip, ben dahîuryan gezerim.

Ne safadan geçerim vaz, ne cefadan hazzerim.
Emr-i teslîm-i rıza mülkünü seyran gezerim.”

Duygu insanıydı. Duygularını, bir yandan şiirlere dökerken, bir yandan da musikiye sarılıyordu. Hicaz hümâyun makamında,
“Gizlice şaha buyur, hane-yi tenhaya buyur,” diye başlayan bestesi, hem özlemlerini hem de duygu dünyasını anlatır. (Şarkı halen TRT repertuarındadır.)
Sultan Abdülmecit’in kız kardeşiydi. Abdülmecit, Adile Sultan’a bir saray yaptırmak üzere Kandilli sırtlarında Halil Rıfat Paşa’nın konağını ve bahçesini satın aldı. Ancak sarayı yaptırmak, Sultan Abdülaziz’e kısmet oldu.
Adile Sultan ölümünden önce Sarayı kız okulu olması şartıyla ile Maarife bağışladı. Hayatının son günlerini Fındıklı’da, bugün Güzel Sanatlar Akademisi olan Sahilsaray’da geçirdi.
Vakur bir kişiliği vardı. Ülke sorunlarıyla ilgilenirken, gerektiğinde padişah olan kardeşlerini ikaz etmekten çekinmezdi. Abdülaziz’in bir konuda kararsızlık göstermesi üzerine kendisini ikaz etmiş ve Abdülaziz’in cevap yetiştirmeye kalkması üzerine;
“Unutma, erkek olsaydım, şimdi padişah bendim,” demişti.
TARİHTE BÖYLE KADINLARIMIZ OLDUĞUNU GÖRÜNCE…
• BİR YANDAN HAYRAN OLUYORUM.
BİR YANDAN DA; ADİLE SULTAN’A,
• “KEŞKE ERKEK OLSAYDIN,” DEMEKTEN KENDİMİ ALAMIYORUM.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —