12 yaşımdan beri düzenli gazete okuyorum. Belli bir yaşa geldikten sonra günde üç gazete okumaya başladım. Yıllarca da okudum. Sonra gazetecilik etik bir meslek olmaktan çıkmaya başlayınca, gazeteciler onurunu satışa çıkardıkça, önce okuduğum gazeteciler, sonra da okuduğum gazeteler azaldı, şimdi usulen bir gazete okuyorum. En son terk ettiğim gazete Vatan. Ne zaman mı? Mustafa Mutlu’nun kovulduğu gün.
Bu yazının sebebi ise Fatih Portakal’ın istifası. Şimdi bu konuyayazının sonunda dönmek üzere, dünyada onurlarıyla istifa eden saygın insanlardan birkaçını hatırlatmak istiyorum.
VE GİRESUN’DA BİR FACİA YAŞANDI.
Devlet büyüklerimiz Giresun’a gitti. Suç ortağı ve teşvikçisi oldukları cinayete baktılar, “Vay anasını böyle bir felaketi daha önce hiç görmemiştik,” dediler. Daha yüzsüz olanı da, “Doğayı böyle tahrip ederseniz, doğa intikamını alır,” dedi.Söyleyecek çok şey var ama ben sadece, “Allah size onurunuz kadar ömür versin,” diyeceğim.
.
Şimdi başa dönelim. Türkiye hep böyle mi? Değil tabi. Asla…
Mustafa Mutlu…Vatan Gazetesinin en çok okunan yazarıydı. Muktedir, gazetenin tüpçü patronuna, “Mustafa’ya çeki düzen ver,” dedi. Birazda ağır konuştu, tüpçüyü ağlattı. Tüpçü çağırdı, Mustafa’yı. “Ne olur, lütfen,” dedi. Ama Mustafa onurlu ADAMDI. “Asla,” dedi. Dönek değildi. Bunun üzerine tüpçü, ”Herkes dönüyor, sen de dön kardeşim, ne olur ki,” dedi. Mustafa da,” Ne olacak, dönek olurum,” dedi ve bastı istifayı.
Gitti Mustafa, dokuz gün, dokuz gece, (pek de uyumadan) yaşadıklarını anlatan bir kitap yazdı: DÖN KARDEŞİM.Ben de ,”O hiç uyumadan yazdıysa, ben de hiç uyumadan okurum,” dedim. Gittim kitabı aldım ve okudum. Tavsiye ederim, o çok iyi bildiğiniz dönekleri daha iyi bilmek için okuyun, DÖN KARDEŞİM’i.
Fatih Portakal’a gelince… Onurlu bir insan belli bir misyon ve görev tanımıyla bir işe başlamışsa, o tanımın değişmesi istendiğinde görevini bırakır. Ben Fatih’in gerekçelerini çok iyi anlıyor ve saygı duyuyorum. Ama Fatih’in, Seferihisar’da domates, biber yetiştirerek hayatının geri kalanını geçireceğine asla inanmıyorum.
Fatih kalibresindeki birikimli bir insan,halkını aydınlatmaktan uzak kalamayacaktır. Kültürü izin vermez. Hayat anlayışı izin vermez. Gerçek Türk Basın Dünyası izin vermez. Nitekim Merdan Yanardağ ona kapısını sadece aralamadı, sonuna kadar da açtı.
BEN DE DİYORUM Kİ FATİHE, “DÖN KARDEŞİM,”