FITRATA UYGUN DERS ve PİSA SONUÇLARI

FITRATA UYGUN DERS ve PİSA SONUÇLARI

 

“Tehlikenin farkında mısınız, demeyeceğim. Mutlaka farkındasınız mutlaka farkında olmalısınız.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce, 5.sınıftan, 12 sınıfa kadar okutulacak Türk Sosyal Hayatında Aile Yapısı” dersi, Talim ve Terbiye Kurulunca onaylandı. Müfredat fıtrata uygun

Derslerde, Türk Aile Yapısının Tarihsel Süreci, Orta Asya Türk Devletlerinde Aile Yapısının Özellikleri, İslam Hukuku'nda Aile Kurmanın Şartları, Osmanlı Devleti'nde Aile Yapısına Yön Veren Unsurlar, Cumhuriyet'in İlanından Sonraki Hukuki Düzenlemelerin Aile Yapısı Üzerindeki Etkileri, Türk Medeni Kanunu'nun Türk Aile Yapısına Etkileri  ve Günümüzdeki Aile Yapısının Özellikleri öğretilecek.

Kaynak olarak İbni Fadlan, İbni Batuta, Evliya Çelebi Seyahatnameleri,   Dede Korkut Hikayeleri, Divanu Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig, Atabetü'l- Hakayık ve Divan-ı Hikmet gibi 5 büyük eser temel alınacak.

İslamiyetin kabulünden sonra değişimler yaşayan Türk aile yapısına ayet ve hadisler ışığında değinilecek. Hz. Peygamber'in Veda Hutbesi esas alınarak eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarının özümsemesi sağlanacak.

Kısaca özetlediğim konu başlıkları, çıkılan yolun ve varılmak istenen hedefin ne olduğunu çok açık ve net anlatıyor. “Değerler Eğitimi” dersini din görevlileri vereceğine göre, bu dersleri okutacak öğretmenlerin menşelerini araştırmanın da bir anlamı yok.

Tamamen tesadüf elbette. PİSA sonuçlar da eş zamanlı olarak yayınlandı. Nedir PİSA? Açılımı, Programme for International Student Assessment. Yani,  “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı.” Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 81 ülkede uygulanan bir araştırma.

Bu konuda yorum yapmayacağım. Çok acı ve ağır şeyler söyleyebilirim. Bu yüzden yorumu Eğitim Sen’e bırakıyorum:

 

PİSA öğrencileri üç kategoride değerlendiriyor. : Matematik, Fen Bilimleri ve Okuma Becerileri. Sonucu başlıklar halinde özetliyorum.

 

  • Üst düzeylerde başarı sıfıra yakın. Eğitim sistemimiz düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen nesiller yetiştirmeyi hedeflememiş.

  • Alt düzey 5. seviyede başarımız binde 3. Bu oran tüm ülkelerde yüzde 5.3, OECD ülkelerinde yüzde 7.8.

  • Türkiye’nin okuma becerileri geriliyor. Kendi yazdığını okuyamayan, okuduğunu anlayamayan, anladığını anlatamayan öğrencilerimiz var.


1950’de Taksim mitingine katılacak olan İnönü’ye, Haydarpaşa’daki   kalabalığı gösteren İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay’ın, “İşte Paşam İstanbul,” demesi gibi ben de size,” İşte dostlar, Milli Eğitimimiz,” diyorum.

O, gururla söylemişti; benim hangi duygular içinde söylediğimi tahmin edersiniz. Ne yazık ki baştaki soruyu tekrarlamak zorundayım.

TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

  • SÜRÜKLENMEK İSTENDİĞİMİZ AKIBETİ ANLAMIYOR MUSUNUZ?

  • SİZCE BU SİSTEM, DİNDAR VE KİNDAR NESİLLER Mİ YETİŞTİRİR, YOKSA BİLİM ADAMI MI?


 

adanaulus

7.12.2023 16:19:25

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI