İfral TURGUT

Tarih: 30.01.2023 14:57

<strong>GANDHI  </strong>

Mahatma Gandhi’yi hatırlatmak istiyorum. Bilinenlerin tekrarı olabilir ama, sadece hatırlatma.

• Geliştirdiği barışçıl yöntemlerle Hindistan’ı özgürlüğüne kavuşturdu.  “Mahatma” ismi insanlık adına yaptıkları için, kendisine verilen, “Yüce Ruh” anlamına gelen bir unvan.





• Direniş yöntemleri arasında asla şiddet içermeyen, yürüyüşler, işbirliği yapmama, kurallara uymama, boykot, grev gibi sivil itaatsizlik metotları vardı. Bu yöntemleri  ile Martin Luther King Jr. ve Nelson Mandela’ya örnek oldu.





• İngiltere’de hukuk okudu. Vejetaryendi. Katıldığı Londra Vejetaryen Topluluğu’nda idealist bir çevre edindi. Kapitalist ve endüstriyel düzene başkaldıran, ahlakın maddiyata   üstünlüğünü keşfetti.  





• Kariyerinde  yıl başarısızdı.. Şahitleri sorguya çekmekte zorlanıyordu.  Art arda yaşadığı başarısızlıklardan sonra,  bir İngiliz kolonisi olan Güney Afrika’daki bir şirketin avukatlığını aldı. Bir seneliğine gitmişti, ama 21 sene kaldı.





• Güney Afrika’da  kendini beyaz olmayanların 2. sınıf vatandaş olduğu bir dünyada buldu ve  ırkçılıkla savaşmaya karar verdi.  





• 1894’te Natal Hint Kongresi’ni kurdu. Güney Afrika’da yaşayan Hintlileri tek bir çatı altında topladı. Beyazları kışkırtmıştı. Kendisini linç etmek istediler. Zor kurtuldu.





• 1906’da Hindu evliliklerinin tanınmaması gibi maddeler içeren, Hintlilerin haklarını daha da kısıtlayan yasanın ardından ilk sivil itaatsizlik kampanyasını başlattı. Adını da “hakikate bağlı kalmak” anlamına gelen Satyagrahi. koydu. Bu şiddete başvurmayan, sadece kendi başını yakarak, kendini feda ederek ve acı çekmeyi kabul ederek sorunları çözmeyi hedefleyen yepyeni bir eylemdi.  





• Hintlilerin bu  pasif direnişi 7 yıl sürdü. Yüzlerce insan itaatsizliklerinin sonucunda isteyerek hapse girdi, işsiz kaldı, hatta öldürüldü. Bu sayede Güney Afrika’daki yönetimin zalimliği dünyada daha çok konuşulur oldu ve en sonunda İngiltere’den gelen yoğun baskı üzerine Güney Afrika yönetimi Gandhi ile anlaşmak zorunda kaldı. Böylece Hindu evlilikleri tekrar kabul gördü ve Hintlilere uygulanan bazı vergiler kaldırıldı.  .





• 1914’te I. Hindistan’a döndü ve 45 yaşında Hindistan gerçeğiyle karşılaştı. Politikaya atılma tekliflerin, reddetti. 3 yıl inzivaya çekildi, meditasyon yaptı. 





• 1919’da İngilizlerin, isyana teşvikten şüphelendiği kişileri mahkemesiz hapse atma yasasını çıkarınca, Hintlileri pasif direnişe çağırdı. Artık Bağımsız Hindistan hareketinin lideriydi.   





• Hintli yöneticileri İngiltere için çalışmamaya, öğrencilere devlet okullarına gitmemeye, askerlere görevlerini terk etmeye, İngiltere’ye vergi ödememeye, İngiliz ürünlerini kullanmamaya çağırdı. 





• Tutuklanarak 6 yıllığına hapse gönderildi ama apandisit ameliyatı geçirince, 2 yıl sonra serbest bırakıldı.





• Çıktığında İngilizleri Hindistan’a 6 ay içinde yarı bağımsızlık vermezlerse, sivil itaatsizlik taktikleri ile tam bağımsızlık için savaşmak ile tehdit etti.  





• 1930’da Hintlilerin tuz üretmesini ve satmasını yasaklayan ve ağır vergiler getiren yasayı   protesto etmek için   Umman Denizi’ne kadar 390 kilometrelik bir yürüyüşe çıktı. Amacı orada sembolik miktarda bir tuz üreterek yasayı delmekti  24 günlük yürüyüşün ardından birkaç düzine insan ile  deniz suyunu kaynatıp tuz elde ettiler. Ülke çapında protestolar   başladı  60,000 Hintli hapse atıldı. Time dergisi onu yılın adamı seçti.





• 1931’de hapisten çıktığında İngilizler. Tuz direnişini sona erdirmek karşılığında politik hükümlülerin salınması ve deniz kenarında yaşayanların tuz üretebilmesi konusunda el sıkışılır.  

Gandhi’nin bu şiddet içermeyen politikasını onaylamayanlar da vardı. “Gandhi ölsün,”   sloganları atıyorlardı. Hindistan’ın bir Hindu ülkesi olduğunu savunan, laiklik karşıtı Nathuram Godse adlı fanatik, çağırdı Gandhi’yi evinin balkonuna ve üç kurşun sıktı göğsüne.   

Bedeni Hindu inancına uygun olarak yakıldı, külleri ülkenin dört bir yanına dağıtıldı ve su ile buluşması sağlandı, bir kısmı da bir takım kişilerce yurt dışına kaçırıldı.  

Ne demişti Kissinger? “Biz içimizdeki vatan hainlerini bulur, hiç acımadan öldürürüz. Diğer ülkelerdeki hainleri ise besleriz.”

Hain üretmekte bizim kadar mahir ülke yok galiba. Seçimler yaklaştıkça,

• SİYASİ CİNAYETLERDEN KORKUYORUZ. NE KADAR YAZIIK !