Hüseyin SUNGUR

Tarih: 28.12.2022 15:15

GAZETECİ “ÖCÜ”, “DÜŞMAN” DEĞİL HERKESİN GÖZÜ, KULAĞI VE SESİDİR

Facebook Twitter Linked-in






Gazeteciler bulundukları kentler için bir değerdir ve aynı zamanda o kenti yönetenler için bir avantajdır. Gazeteci, bulunduğu kentin, ilçenin haberlerini yazar, fotoğraflarını çeker kamuoyuna yansıtır…





Kimi insanlar gazetecileri bir “Öcü” gibi ya da daha açık söylemek gerekirse bir “Düşman” gibi görür…





Peki niye öyle görüyorlar?





Çünkü gazeteciler bulundukları kentin haberlerini yaparken, köşe yazısını yazarken şehirlerin eksikliklerini yazıp, yöneticilere uyarı görevini yapar.





***





Dikkatli, dürüst işini iyi yapmaya çalışan yöneticiler (Belediye başkanları, spor kulüplerinin başkan ve yöneticileri, STK Başkanları, dernek-cemiyet başkanları, odaların başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları) gazetecilerin eleştirilerini, uyarılarını bir fırsat gibi görmeliler..





Zira bulunduğu kenti yöneten yöneticiler, her yere yetişemeyebilirler, danışmanları da “Aman patronumuzun keyfi bozulmasın” düşüncesiyle olumsuzlukları, eleştirileri, uyarıları iletmezler…





Peki bu durumda kimler zarar görüyor?





***





Elbette ki, kentler ve o kentlerde yaşayan insanlar zarar görüyor. Gazeteciler ise birilerinin “Düşmanı” oluyor…





Mesela gazeteciler, muhtarlar, vatandaşlar, işletme sahipleri belediye başkanına bulunduğu ilçenin sıkıntılarını, taleplerini iletmişlerdir. Belediye başkanı da notlarını alıp bürokratlarına talimat vermiştir. Ancak, talimat verildiği halde bürokratlar başkanını takmamaktadır. Başkanın talimatını kulak arkası etmektedir. Peki bu tür bürokratların yaptığına ne diyebilirsiniz?





***





Elbette ki işine, ekmeğine sahip çıkmamaktır bu davranış. Bu tür bürokratların bu davranışları belediye başkanına zarar verir.





Önerim ve uyarım belediye başkanları vatandaşların sıkıntılarının giderilmesi için verdikleri talimatların takipçisi olmalarıdır. Eğer belediye başkanları bürokratlarına verdikleri talimatların takipçisi olmazlarsa seçimlerde sıkıntı yaşarlar ve belki de seçimleri kaybederler. Bürokratlar için önemli değildir. Bir başkan gider, bir başkan gelir. Eğer gelen başkan o bürokratla çalışmak istemezse, başka bir kuruma geçişini yapar…





***





Burada sadece belediye başkanı değil aynı zamanda kent ve o kentte yaşayanlar kaybeder.





Hele de bu kentin adı Adana ise vay haline…





Son söz olarak şunları söyleyebilirim…





Kentlerin yöneticileri, gazetecileri bir “Öcü” ya da bir “Düşman” gibi görmeyin.





Gazeteciler sadece vatandaşların değil kentleri yönetenlerin de gözü, kulağı ve sesidir.





***





Unutulmamalı ki, kentler ortak akıl ile yönetilirse, eleştiri ve önerilere kulak verilirse insanlar daha yaşanabilir bir şehirde bulunmanın mutluluğunu, huzurunu hissederler…





Eğer insanlar mutlu ve huzursuz olurlarsa, bunu da sandığı yansıtıp mevcut yönetimi veto ederek mennuniyetsizliğini ifade eder…



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —