Ciddiye alınmalı mı bilmiyorum. İmamoğlu Avrupa Oyunları için Roma'ya gitti. Bahçeli bunun israf olduğunu söyledikten sonra, "Ballı börekli Roma seyahatinden sonra İmamoğlu’nun müsriflikten bahsetmesine hiç kimse inanmayacaktır,” dedi. Bahçeli ayrıca, Özgür Özel'in Sinan Ateş’le ilgili sorularına da cevap vermeyerek, "Saçma sapan sorularla, abuk sabuk iddialarla, seviyesiz ve ölçüsüz ifadelerle bizim geri adım atacağımızı düşünüyorsa yanıldığını, çürük tahtaya küflü çivi çakmakla meşgul olduğunu bir gün mutlaka anlayacaktır," dedi.
1900'lü yıllar. Sicilya Adası derebeylikle yönetiliyor. Bölgenin kontrolü toprak ağalarının elinde Merkezi yönetim bu duruma müdahale etmiyor, ya da edemiyor.
Faşist diktatör Mussolini’nin kafası bozuluyor bu işe. “Bu yasalarla devam edemeyiz,” diyor. Sanki yasaları yapan başkasıymış gibi. Bu düzeni değiştirmeyi kafaya takıyor. Çünkü İtalya’nın tek hakimi o olmalı; her şeyi tek başına o kontrol etmeli. .
Önce bir takım numaralar, ayak oyunlarıyla bu ailelerin gücünü kırmaya çalışıyor ama olmuyor. Yahu, nasıl olmaz? Bu adam devlet değil mi? O da devletin tüm gücünü, asker ve polislerini Sicilya’ya göndererek halkı zorla kendi ordusuna katıyor. Kolay olmuyor tabi. Bir sürü katliam yapmak gerekiyor. Söz konusu devletin bekasıysa, yapacak tabi.
Toprak ağlarının gücü devlet terörüyle kırılıyor ama bu da bölge halkının devlete karşı duyduğu öfkeyi daha da şiddetlendiriyor.
Devlete kinlenen halk, daha sonra kendi sıkıntılarını devlet yerine bölgedeki aile reisleri vasıtasıyla çözmeye başlıyor. Mesela çocuğu öldürülen biri, polisin suçluyu yakalayacağını bilse de, devlet yerine toprak ağasına giderek, kısasa kısas istiyor ve karşılık olarak istenenleri yerine getiriyor.
Toprak ağaları, tabi ki bu durumdan memnun. Çünkü hem devlete karşı daha da güçleniyor, hem halkın problemlerini kısa yoldan hallediyor, hem de emekleri karşılığında biraz para kazanıyor.
Bu yöntem önce bir gelenek, daha sonra da kural haline dönüyor ve adına " omerta " deniyor.
Omerta, “Bir şey görmedim, duymadım, bilmiyorum, konuşmam,” ifadelerinin toplamı olup, Mafyanın da temel yasası haline geliyor. Mafya elemanları ne yaparsa, Reis emrettiği için yapıyor ve Omerta’ya uymazsa karşılığının kendisi ve tüm aile fertleri için ölüm olduğunu biliyor.
Zamanla Mafya kurumsallaşıyor ve devlet içinde devlet haline geliyor.
Olaylara bakıyorum da, sanki şu Sinan Ateş konusunda Omerta kuralları sonuna kadar uygulanıyor gibime geliyor.
Acaba, devlet devletliğini bilip, yasaları uygulayıp gücünü kullanarak, vicdanları rahatlatacak bir sonuca varabilecek mi?
NOT: