adanaulus

Tarih: 01.09.2017 12:56

HAYVAN HAKLARI

Facebook Twitter Linked-in

Uygar dünya artık şunu biliyor; hava sonsuz değil, kirleniyor, sular sonsuz değil, bitiyor, ormanlar sürekli değil, yok oluyor, her yıl onlarca canlının nesli tükeniyor!
Dünya sadece biz insanlara ait değil, bizimle birlikte milyonlarca canlı daha var. Varlığımız da birbirimize bağlı.
Dünya algımız, sadece “insan” olursa sonuç yaşadığımız dünya oluyor.
Oysa evrenin muhteşemliği, binlerce tezatlıktan olağanüstü bir uyum yaratmasıdır.
Tasarlanmasında ki mucizeyi görmeyip, mucizeyi yerde ve insan da aramak evreni ve gücü kavramamaktır.
Evrenin sadece biz insanlar için var olduğunu sanmak gaflettir.
Aklı başında kimsenin buna inanması mümkün değil.
Dünyanın en ileri canlısı olarak bizler sadece kendimizden değil, çevremizden de sorumluyuz.
Şımarık kibirli insan nesli, köle düzenlerinden, üstün ırk, ümmet tanımlarından, herkesin eşit sayıldığı, insan haklarının temel alındığı, zamanlara hiç de kolay erişmedi. Kendi adımıza geçirdiğimiz evreler gibi, bizim dışımızda ki canlılar hakkında da bu gelişmişlik seviyelerine gelmemiz elbette kolay olmayacak.
İnsanlık, artık sirkte yunus gösterilerine, arenada boğa katliamlarına, sirklerde ki fil, aslan gösterilerine izin veremez vermeyecektirde. Kürkü için hayvan katliamlarına dünya artık toptan bir reddediş içerisinde mesela.
Uygarlık tarihimizden biliyoruz, önce birbirimize yapmışız bu tür eziyetleri.
Roma da galdyatörler(esirler) arenada birbirini öldürmüş, ilk çağlarda insanlar kurban edilmiş tanrılara, köleler kullanılmış hayvanların yerine taşımada gibi gibi uzatılabilir bur barbarlıklar.
Ama zamanın ruhunda kimse bundan da rahatsız olmamış elbette, herşey normal bilinmiş, toplum bunu sosyolojik bir gerçeklik olarak kabul etmiş, farkına bile varmadan durumun kötülüğünün yaşamışlar sessizce bu vahşilikle.
Adım adım geçmişiz bu karanlık yollardan insanlık olarak.
Şimdi sıra, bizim geçtiğimiz bu yollardan, dünya da bizimle var olan diğer canlıların da hukuğunu belirlemekte.
Hiç bir canlı diğer bir canlının kölesi olamaz, oyuncağı olamaz.
Eğlence kaynağı hiç değildir, her canlı dünyada yaşamına saygıyı ve korunmayı hak ediyor.
Artık yüzleşmeli ve kapatmalıyız bu hayvanlara yaptığımız işkenceleri.
Ve hiç bir canlı diğer bir canlının günahlarının kefareti olamaz, ibadetinin sembolü olamaz.
Vicdanlarımızın sesini daha çok dinlemeliyiz.
Biraz aklımız varsa, bunu erkenden kavrayalım ki ilerde daha fazla utanılacak bir tarih bırakmayalım gelecek nesillere.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —