HER ŞEY “İKTİDARIN” İSTEDİĞİ GİBİ…

Yaklaşık çeyrek yüzyıldır işbaşında bulunan “iktidar”, halkı rahatlatacak, ülkeyi yaşanırlaştıracak, gençliğin doğduğu yurdunda yaşamlarını kazanmasının önünü açacak, “gelecek” kaygısını ortadan kaldıracak, düşünce özgürlüğünü sağlayacak, üreticilerin hasat sorunu yaşamadan ürününü pazarlayacak/ üretimi artıracak/ değerleri koruyacak, yurttaşların yaşadığı çıkmazları çözecek, çocukların eşitlik içinde eğitim almasını kolaylaştıracak, üniversite mezunlarını üretime katacak projeler üretmemiş/ bu ya da daha bir çok konuda başarı göstermemiş olsa da, kendini “iktidarda” bırakmak için her şeyi kullanmakta başarılı; bu başarısını yadsımayalım!

Yaklaşık çeyrek yüzyıldır işbaşında bulunan “iktidar”, halkı rahatlatacak, ülkeyi yaşanırlaştıracak, gençliğin doğduğu yurdunda yaşamlarını kazanmasının önünü açacak, “gelecek” kaygısını ortadan kaldıracak, düşünce özgürlüğünü sağlayacak, üreticilerin hasat sorunu yaşamadan ürününü pazarlayacak/ üretimi artıracak/ değerleri koruyacak, yurttaşların yaşadığı çıkmazları çözecek, çocukların eşitlik içinde eğitim almasını kolaylaştıracak, üniversite mezunlarını üretime katacak projeler üretmemiş/ bu ya da daha bir çok konuda başarı göstermemiş olsa da, kendini “iktidarda” bırakmak için her şeyi kullanmakta başarılı; bu başarısını yadsımayalım!

Sokakta karşınıza kim çıkarsa çıksın sorun, “eksi günleri mi isterdin, bu günlerden hoşnut musun” deyin! Asgari ücretlisine, emeklisine, dar gelirlisine, kendini bilen varsılına sorun; “doymazları” bir yana bırakın ama, onlar yurttaşın yaşadığı sıkıntıdan da, sokakta yaşanan karmaşadan da, uzayan kuyruklardan da, kendine ulaşılmamasından da hoşnut! Yaşam onların!

***

“İktidar” bir de nerede başarılı oldu biliyor musunuz? “Biati, şükürcülüğü” bazı katmanlarda iyice benimsetti! Geçen gün asgari ücretliler arasında yapılan bir araştırma sonucu yayımlandı! Araştırma firması, eylül ayının ilk haftasında yirmi altı ilde yaptığı çalışmada, asgari ücretle çalışan yurttaşlara hangi partiye oy vereceklerini sormuş. Katılımcıların yüzde 33,8’i Chp derken, 29,6’sı Akp demiş! Geçim zorluğu yaşayan asgari ücretlilerin “sıkıntıyı yaşarım, iktidarı bırakmam” demesi aslında buradaki ilginç durum! Makas aralığının yüzde dört gibi değil, daha da açık olması beklenirdi! 

Düşünsenize okullar açılmış, asgari ücretli anne/ baba kazançlarının yarısını kırtasiye, forma, diğer masraflara ayırmasına ayıracak! Ay sonuna dek bazı gereksinmelerinden uzak kalacaklar! Ama sonuç bu! Aynısını emeklilerde de görmek olası… “Bugüne dek hükümeti destekledim, yaşadıklarıma razıyım, aç kalsam da oyumu hükümete veririm” diyen bir topluluğu da yadsımamak gerek!

***

Aylardır Chp’nin yaşadıklarını görüyorsunuz… Eğer Ekrem İmamoğlu, “iktidarın” tüm gücüne karşın İstanbul’da başarılı olamasaydı, yurt genelinde “iktidarı” sarsacak sonuçlar alınmasında etkili olmasaydı, cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir düşüncesi olmasaydı “bunca yaşananlar” Chp’nin başına gelir mi sanıyordunuz? Suçun tanığı yüklenici “itirafçının” yalnız Chp’li belediyelere yönelik “ayrımcı” hukuksal işleyişini yeniden anlatmayacağım; bunlar konuşulur muydu sizce, sanmıyorum!

“İktidar”, her sıkıştığı dönemlerde, “muhalefeti” birbirine düşürmeyi/ aralarında çatırtı oluşmayı/ ayrı sesler oluşturmayı çok güzel başarıyor! Bir zamanlar kapısından geçemedikleri/ geçirilmedikleri televizyonlarda izlence yapabiliyorlar şimdi, “muhalif” yapıyı sarsacak açıklamalar ortaya koyabiliyorlar, aynı televizyonun “kumpas” başarılarını bir zamanlar “partilim” dediklerine karşı kullanabiliyorlar! Ağızları köpürebiliyor, orantısız güçle İstanbul il binasına dayanabiliyor, bunların tamamı “iktidarın” arayıp da bulamadığı/ üstelik “iktidarın” istemi doğrultusunda oluşan şeyler; sakının, böyle bir yaptırımı “iktidarın” gücünden soyutlamayın!

***

Gürsel Tekin’in, binlerce polis eşliğinde İstanbul İl örgütüne gelmesi, “iktidarın” amacının ne olduğunu görmek bakımından önemli olduğu gibi, “muhalefetin” bunu öngörememesi başarısızlık olarak düşünüyorum! “İktidarın” Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamazlığını/ saygı duymadığını bir yana bırakalım; eksik/ fazla, savcılık “Chp il başkanlığına kayyım” kararını vermiş, bunun uygulanması için “iktidar” neler yapmaz ki, üstelik böyle bir çıkmazdan da “muhalif” medyayı dört bir yandan sardığı medya gücüyle…

Gürsel Tekin’in adı “ilk” duyulduğunda ya Tekin’in ya da genel merkezin “bir araya gelmek” gibi bir düşüncesi neden olmadı da, “pazartesi il binasında olacağım” ya da “kayyum gelse de içeri giremeyecek” gibi seçmenin “umutlarını” karartacak açıklamalar alanı kapladı? Neden o güne değin Chp’nin hiçbir gelişmesine yer vermeyen “iktidara” yakın kanallar saatlerce “ablukayı” yalan/ yanlış algı oluşmasına fırsat verildi? Düşünsenize bunu…

***

Şunun altını çizelim; toplumun sıkıntıları her geçen büyümesine, “gelecek” kaygısı çoğalmasına, gençlerin adım atacak alanları daraltılmasına karşın “iktidar” işin içinden çıkmayı biliyor! Siz adına “komplo teorisi” mi dersiniz, “güç kullanmak” mı dersiniz, “ne” derseniz deyin her şey “iktidarın” istediği gibi gidiyor!

İnsanların geçim sıkıntısı yok, pazarda/ manavda çürük peşinde değil, uzun kuyruklarda zaman yitirmiyor gibi Chp’nin başına örülen çorabı izliyor günlerce! Geçtiğimiz hafta başı zamlanan yemeklik yağ, çay, akaryakıt fiyatlarına değil Chp’ye yaşatılanlara yöneltildi insanlar! Burada “iktidarı” suçlamadan önce, bunları “beklememe” öngörüsüzlüğünüzü sorgulayın; yurttaşı çok yordunuz! 

 

 

 

 


Oktay EROL

11.09.2025 12:41:00

YAZARLAR


ÇGC GÖNÜLLÜLERİ'NDEN "ETKİN İLETİŞİM" ARAYIŞI

TGC’DE KADIN GAZETECİLER TOPLANTISI

SAÇ DÖKÜLMESİ ÖNLENEBLİYOR

“HİÇBİR ZORBALIK BİZİ YILDIRAMA”

KIVANÇ: “OVP İŞ DÜNYASININ ÖNCELİKLERİYLE ÖRTÜŞÜYOR”

TEMİZLİK PERSONELİNE GÖREV BAŞINDA ÇİRKİN SALDIRI

ADANA ALTIN KOZA’NIN SENARYO FİNALISTLERİ BELLİ OLDU

OBEZİTE CERRAHİSİ HAKKINDA EN ÇOK MERAK EDİLEN 10 SORU!

SEYHAN BELEDİYESİNDE BU TESTİ ÜCRETSİZ YAPTIRABİLİRSİNİZ

“RTÜK’ÜN GÖREVİ MEDYAYI TEHDİT OLMAMALIDIR”

TGC: BASIN EMEKÇİLERİNİ ENGELLEMEKTEN VAZGEÇİN

Aydın SİHAY Yazdı/ "ADANA'NIN SOKAKLARI"

Suat UMUTLU Yazdı / KODLANAN GELECEK 6: DİJİHAYATIN AYAK İZLERİ

Nurettin ÇELMEOĞLU Yazdı/ MEKTEBE YAZILIŞIM

Düzgün COŞKUN Yazdı/DEMEZLER Mİ BU NE ÇELİŞKİ BAKAN BEY!

Erdoğan VAROL Yazdı/ GÖKYÜZÜ!

Nazım ALPMAN Yazdı/