HER ŞEY LONGEVİTY İÇİN (Mİ?)

Birkaç gün önce düzenlenen bir etkinlikte Longevity’e ilişkin konuşmalar yapıldı. Longevity, uzun yaşam demek! Etkinlik Adana Eczacı Odası ile Acıbadem Hastanesi’nin çabalarıyla gerçekleşmiş.

Birkaç gün önce düzenlenen bir etkinlikte Longevity’e ilişkin konuşmalar yapıldı. Longevity, uzun yaşam demek! Etkinlik Adana Eczacı Odası ile Acıbadem Hastanesi’nin çabalarıyla gerçekleşmiş. Konuşmada Longevity’in herkesin en temel hakkı olduğu anlatılmış! Geçtiğimiz yıllarda yaşanan salgın sürecinde “kötü” bir iz bırakan Dünya Sağlık Örgütü de “sağlık” konusunu açıklarken “bedenen, ruhen tam bir iyilik durumu” olarak tanımlıyormuş! 

Etkinlikte “Türkiye’de yaşarken ruhen iyi miyiz” diye sorulmuş! Başka sorular da sıralanmış; sağlıklı yaşayabiliyor muyuz, iyi yaşayabiliyor muyuz, nasıl daha iyi yaşayabiliriz… İşte tüm bunları yapma ödevi sağlık çalışanlarına düşüyormuş, yerli ilaçlar geliştirmeliymişiz, yeni tedavi yöntemleri üzerinde çalışılmalıymış, sağlıklı beslenmeli, ekonomik kaygı yaşanmamalıymış! Bunların çözümünü konuşmada bulamadım!

***

Düşünürün, “ekonomik özgürlük olmadan, özgürlükten söz edilemez” sözünü daha önce de anmıştım! “Ekonomik özgürlüğünüz” olmadıkça sağlıklı yaşamanız olası mı? Daha tükettiğiniz ürünün niteliğini seçemiyorsunuz, çalıştığınız yerde baskı altındasınız, dinlenmeniz oldukça kısıtlı, uykular bölük/ pötçük, kuyrukta zaman yitiriyorsunuz… “Uzun yaşamak” nasıl sağlık görevlilerinin ödevi oluyor?

Bir çok tanıdığım/ bildiğim var… Ağzındaki dişlerle yediğini çiğnemeden yutuyor, sonra sindirim sorunu yaşıyor, karnı ağrıları başka organlarına vuruyor; Longevity, bu tanıdıklarıma benzer milyonlarca insan için ne yapabilir? İnsan istediğini tüketemez, tüketeceğini çiğneyemezse nasıl “uzun yaşam” için çabalar?

***

Geçtiğimiz yıllarda, bir sinema sanatçısının “bir daha dünyaya gelseniz hangi koşullarda, nerede, kimle, nasıl olmak istersiniz” sorusuna verdiği yanıt dikkatimi çekmişti. Sanatçı bir süre susmuş, ayağa kalkıp pencereden dışarı bakmış, bir kuş ağacın dalına konmuş, demiş ki; bir daha, yeniden, bunca yaşadıklarımı yaşamak için mi, asla bir daha dünyaya gelmeyi istemem! 

Bakın ülkenin ekonomisinin nereye gittiği belli değil, dışarıdan gelen patates yiyormuşuz bunca verimli topraklarımız varken, yerli üretici bir yandan sistemin/ bir yandan doğanın/ dışalımla yurda giren ürünlerin altında ezilirken “iktidar” umarsızlığını sürdürüyor! Sokakları anlatmaya gerek var mı; insanların can güvenliği yok, özellikle kadınlar/ çocuklar katlediliyor! Kimin neden/ nasıl yaşadığı belirsiz! Emeklinin, asgari ücretlinin, işsiz gençliğin sorunlar var daha… 

***

Neymiş? insanlar uzun süre yatağa bağlı olmadan, hastane hastane dolaşmadan nasıl daha uzun yaşanırın yanıtını arıyormuş! Longevity genel olarak sağlıklı uzun biyolojik yaşam süresine ulaşmaya çalışırken, fiziksel, bilişsel, sosyal işlevler de iyilik durumunu amaçlıyormuş! Yaşlanmanın fizyolojik olarak nasıl durdurulabileceği üzerine çalışılıyormuş! Longevity tıpta yeni bir alanmış, şimdiye dek yaşlılık bir hastalık olarak görülmemiş, ama artık yaşlık da bir hastalıkmış!

Etkinlikte, konuşmacılardan Acıbadem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Can’ın kullandığı “hastalıkların altında yatan en önemli hastalık yaşlılıktır” tümcesi düşündürdü beni! Tıp eğitim almadım, ancak sağlıkla ilgili birçok isimden yazılar, söyleşiler okudum… Hastalıkların, asıl etmeninin “yaşlılık” olduğunu da yeni duydum! Yaşama koşulu, konumu, çevre etkileri, ekonomi, eğitim değil de “yaşlılık”… 

Teknoloji, tıp ilerliyor, yeni ilaçlar, tedavi yöntemleri geliştiriliyor; ya sonra? Oysa sağlıklı/ uzun yaşamlı olabilmenin yanı sıra, toplumun güvenli, ekonominin gönençli, psikolojik iyiliğin yaygınlığı da en az Longevity kadar önemli olmalı! Hastalıkları önlemek için yalnızca genetik, fizyolojik araştırmalara odaklanmak nasıl yeterli olabiliyor? Bir insanın yaşamı boyunca karşılaştığı ekonomik zorluklar, sosyal güvencesizlikler, kötü çalışma koşulları, eksik beslenme, adaletsizlik onun sağlığı üzerinde doğrudan etkiler; bunun da yaşı yoktur! Longevity gerçekten herkes içinse, bu soruların üzerinde durulması gerekmez mi? En önemlisi; uzun yaşamak isteyenler, başta nasıl iyi yaşanacağını sorgulamalı… 


Oktay EROL

10.05.2025 03:16:00

YAZARLAR


TÜRKİYE’DE 10 MİLYON TABUT KONUT VAR

"ŞEHİRLERE AĞAÇ DİKERKEN ARI DOSTU OLANLARI SEÇİN "

ADANA YILANKALE

Aydın SİHAY Yazdı/ YEMEK SOFRASI

HAREKETSİZLİĞİN VÜCUDUMUZDA YOL AÇTIĞI 7 HASAR!

CHP’Lİ GÜRER’DEM "ÇİN TUZU" UYARISI

ÖZKE, ÖĞRETMEN AKADEMİSİ’NDE YAŞAR KEMAL’İ ANLATTI

TEMA’DAN KURAKLIK USTALARI PROJESİ

KIZILAY İÇECEKLERİNE ŞALGAM VE SOĞUK ÇAY DA EKLENDİ

ANNE, SESİYLE HUZUR, BAKIŞIYLA UMUT VERENDİR

600 YILLIK KAPALI ÇARŞI RESTORE EDİLDİ

YÜREĞİR DOĞANKENT KIŞLA PARK AÇILIŞA HAZIRLANIYOR

TGC BASIN MÜZESİNDE “GAZETE SAYFALARINDA 19 MAYISLAR” SERGİSİ

HABERİ HIZLI AMA DOĞRU VER!

SOKAK CANLILARININ REHABİLİTESİ İÇİN BİR ARAYA GELDİLER

MECLİSTE KADIN MECLİS ÜYELERİNİN ANNELER GÜNÜ’NÜ KUTLADI

CEYHAN’DA “KİTAP VE KARİYER GÜNLERİ”